Bağdat Caddesi'nde dönüşüm yavaşladı!
İstanbul’un en bilinen ünlü caddelerinden biri olan Bağdat Caddesi'nde kentsel dönüşüm çalışmaları yavaşladı. Bölgeye kentsel dönüşüm iyi gelmedi.
Dünya Gazetesi yazarlarından Leyla İlhan bugünkü köşesinde ''Bağdat Caddesi kentsel dönüşümü'' konusunu kaleme aldı. İşte, Leyla İlhan'ın yazısı...
Bağdat Caddesi İstanbul’un en bilinen ünlü caddelerinden biri. Lüks mağazaları ve sosyo ekonomik seviyesi ile dikkat çeken cadde son yıllarda artık kentsel yenileme ile gündemde. Türkiye’de dönüşümün lokomotifi olan cadde üzeri ve yakın çevresinde bir anda yoğun bir şekilde başlayan dönüşüm ise bölgeye iyi gelmedi. Çünkü caddenin parlak havasına kapılan yüzlerce firma bir anda bölgeye akın etti. 100 yakın bölge markasına bir anda Anadolu’dan ve başka bölgelerden gelenlerle bölgede çalışan müteahhit sayısı 500’ü aştı. Sayı artınca haliyle rekabetin getirdiği can yakıcı problemlerde arka arkaya ortaya çıkmaya başladı.
“Caddede gireyim ama nasıl olursa olsun” mantığıyla hareket eden müteahhitlere birde kat sahiplerinin daha büyük, daha lüks daire isteği eklenince birçok müteahhit kaynak probleminden dolayı darboğaza girdi. Caddenin sorunlarına Türkiye ekonomisindeki sıkıntılar da eklenince bölgedeki dairelerin fiyatları yüzde 30-35 oranında düşüş gösterdi. Bu sorun özellikle 2015 yılından beri çok belirgin bir şekilde kendini ortaya koyuyor.
Cadde sakinlerinin çözümleri
Bu nedenle bölgede 100’e yakın projenin durduğu haberini alıyoruz. Her projede ortalama 20 konut olduğu varsayılırsa bu bölgede yaklaşık 2 bin konutun zor durumda olduğunu ortaya koyuyor. Duyumlara göre kat malikleri yarım kalan projelerini tamamlamak için şöyle formüller izliyor. Bu projelerden bazılarının teminat mektubuyla, teminat mektubu olmayanlar ise kendi imkanlarıyla aralarında para toplayıp yapıyorlar. Bazıları ise müteahhitten kira almayıp projelerin ağır aksakta olsa yapmaya devam ediyor.
Üyeleriyle birlikte Bağdat Caddesin’de dönüşüm yapan Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Melih Tavukçuoğlu’na caddeyi sorduğumda Bağdat Caddesi’nde 5 bin binanın yenileme çalışmalarının sürdüğünü öğrendim. Tavukçuoğlu caddedeki gelişmeleri şöyle anlattı: “Genel içinde baktığımızda problemli bina sayısı yüzde 10 civarında. Özellikle mesleğe son girenler çok ciddi sorunlar yaşıyor. Bu nedenle 100 üzerinde müteahhit sorunlu. 100’ü de sektörden çıkmak üzere. Bu anlamda güçlü firmalar ayakta kalıyor. Diğerleri ise eleniyor.” Fiyatlarda bu aşamadan sonra bir düşüş olmayacağını söyleyen Tavukçuoğlu’na göre ancak sektörde çantacı olarak bilinen bazı kişilerin problem yaşayan firmalara nakit para ile gidip yarı fiyatına daire alma durumları olabilir. Tavukçuoğlu, bu durumun bir dönem beyaz eşyadaki spotçulara benzeyen bir durum ortaya çıkarabilir uyarısı yapıyor.
Ticariler caddeye döndü
Caddede fiyatın düşmesiyle mağaza ve dükkan fiyatlarının uygun seviyeye geldiğini belirten Tavukçuoğlu, bu nedenle ticarilerin caddeye döndüğünü söylüyor. Deniz gören büyük dairelerin fiyatı yüksekte olsa bölgede kolayca satıldığını anlatan Tavukçuoğlu, en büyük problemin içerde olan birbirine eş projelerde yaşandığını kaydetti.
Konu proje sayısındaki artış olunca yeni açıklanan TÜIK verileri önemli. Bu hafta içinde yılın ilk 9 ayında ruhsat verilen daire sayısı açıklandı. Verilere göre 1milyon 106 bin yeni daire ruhsat aldı. Bu sayı geçen yıla göre yüzde 57'lik gibi tarihi bir artışı getiriyordu. Bu artışta tabiki 1 Ekim başlayacak olan yeni imar yönetmeliğinden etkilenmek istemeyen müteahhitlerin başvuruları rol oynadı. Ancak her halükarda bu artış Türkiye’de zaten var olan 600 bin konut stokuna yeni eklemler getirmesi olası. Sektör firmaları ise bu hızlı artışı şöyle değerlendiriyorlar. İlki Türkiye bir deprem ülkesi bu nedenle bu yenilemeler bu açıdan olumlu olacak. Ayrıca binaların hayata geçeceği 2018 ve 2019 yıllarında hem Türkiye’de ve çevresindeki koşulların daha iyi olacağı inancından kaynaklanıyor. Ancak ikinci senaryo olumsuz. Zorda olan bazı firmaların bilançolarının daha kötüye gidişini engellemek için ardı ardına yeni projelere gireceği bu nedenle bir dönem Esenyurt'ta yaşanan iflaslar gibi sektörde büyük iflaslar olma ihtimalinden bahsediliyor. Bu anlamda vatandaşın süreçten zarar görmemesi için konut alacağı firmanın bilançolarını görmesi önemli. Bunun içinde bir dönem konuşulan bilançoların internet üzerinden yayınlanması belki zorunlu hale gelebilir. Devletin bu noktada sektörde daha büyük sorunların yaşanmaması için firmalara yeni başlayacakları projeler için teminat mektubu zorunluluğu getirerek sektörde mağduriyetleri önleyebilir.