Bakanlık çimentocuların peşine düşmek üzere!
Bakanlık, verilmeyen navlun vergisi için çimentocuların peşine düşmek üzere
Çimentocular! Eğer beş yıldır çimento ihracatında kullandığınız yabancı armatör varsa ve bu armatör üzerine düşen navlunu Maliye'ye ödememişse vah halinize! Çünkü bakanlık, işte bu verilmeyen navlun vergisi için sizin peşinize düşmek üzere. Maliye'nin bu uygulamayı sadece çimento sektörü ile sınırlı tutmayacağı, yakında ihracat gerçekleştiren tüm sektörleri büyüteç altına aiacağı öne sürülüyor.
Yaşanan küresel krizin etkilerini yavaş yavaş üzerinden atmaya çalışan çimento sektörü, bu yılın ilk sekiz ayında ihracatta önemli bir ivme kaydetti. İç pazardaki küçülme nedeniyle sektörün bu yılın ilk sekiz ayındaki ihracatı yaklaşık 10 milyon tona ulaştı.
Dış pazarda yoğun bir rekabet ortamı ile mücadele eden çimento üreticileri, şu sıralar Maliye Bakanlığı'nın gündeminde olan ilginç bir vergi uygulaması karşısında adeta şok yaşıyor. Bakanlık çimento taşımalarında yabancı armatörlerden tahsil edemediği navlun vergisini, üstelik de beş yıl geriye dönük olarak, çimento ihracatçılarından talep etmeye başladı, ihracat cephesinde şimdilerde; maliyenin uygulamayı sadece çimento sektörü ile sınırlı tutmayacağı, ihracat gerçekleştiren tüm sektörleri büyüteç altına alabileceği görüşü hakim.
Navlun vergisi talebine öncelikle Türkiye'de faalivet gösteren yabancı sermayeli kuruluşlardan başlayan Maliye Bakanlığı, Sabancı Grubu'nun çimento sektöründeki ortağı Alman çimento devi HeidelbergCemenı'in uluslararası ticaret şirketi olan HC Trading'e geriye dönük beş yıllık inceleme sonucu 9 milyon lira tutarında bir vergi cezası kesti. Uzlaşma yoluna giden şirket, bu itirazdan bir sonuç alamaz ise mahkemeye gidecek. Konu ile ilgili Maliye'den ise bir açıklama yapılmıyor.
Yasada belirsizlik var
Maliye Bakanlığı'nı bu uygulamayı başlatmaya iten ana neden ise 55 yıldır yürürlükte olan; ancak içeriğindeki karmaşa nedeniyle kısmen da hiç uygulanmayan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun(KVK) bazı maddeleri.
İlgili vergi maddelerinde; "Bu şirketlerin Türkiye'den yapılan taşımalarda elde ettikleri navlun gelirlerinden ödemeleri gereken verginin (deniz taşımalarında brüt navlunun yüzde 4.8'ine denk geliyor) Türkiye'deki müdür veya temsilcileri vasıtasıyla yapılması gerekir" deniliyor. Kısaca bu kanundan yola çıkan vergi inceleme uzmanları, gemi acentelerini yabancı nakliye şirketlerinin temsilcisi kabul etmeme yönünde görüş bildirerek, söz konusu verginin ihracatçı şirketler tarafından ödenmesi gerektiğini belirtiyor.
İlgili yasanın 28'inci maddesinde; "Dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların vergisi bunlar hesabına Türkiye'deki müdür veya temsilcileri; müdür veya temsilcileri mevcut değilse kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar adına tarh olunur" şeklinde ifade yer alıyor.
Yergi uzmanları ne diyor?
Marmara Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doktor Veysi Seviğ, KVK'nın 28'inci maddesinde yer alan "kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar" ifadesinin teknik olarak ihracat işlemlerinde yanıltıcı bir yorumlamaya neden olduğuna işaret ediyor. Seviğ, bu konuda, "Kayıtlı ekonomiyi olumsuz etkileyecek yeni bir vergi kaynağını, geçmişe yönelik olarak değerlendirme çabasına girilmesi hem hukuken, hem de ekonomik gelişme açısından düşündürücü bir seçim olmaktadır" şeklinde görüş belirtiyor.
Yine Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden Doktor Bumin Doğrusöz de bu konuda meslektaşı Veysi Seviğ gibi paralel görüş içerisinde. Doğrusöz, bu konuda şu görüşleri savunuyor:
"Burada öncelikle inceleme elemanlarının daha önce hiç yapılmamış yeni bir yorumda bulundukları ve kanun hükümlerini kendilerince yorumladıklarını düşünmekteyim. Üstelik bu yorum geçmişe etkili olarak yapılmakta ve ihracatçı şirketler aleyhine oldukça yüklü cezalı vergi tarhiyatları yapılmaktadır. Çünkü özel beyanname konusu olması gereken gelirlerin kanaatimizce kanundaki bir boşluk dolayısıyla Türkiye'de vergilendirilmesi bize göre mümkün değildir. Şu anda Maliye bakanlığınca da konuya bir açıklık getirilmediği ve bu ihtilafların yargı mercilerinde kesin çözme ulaşmasının da yaklaşık dört yıllık bir süreci gerektirdiği de dikkate alınırsa, ihracatçılar yurt dışına karşı fiyatlama yapamaz haldedirler."
Sektöre darbe vurur
Vergi inceleme uzmanları gemi acentelerini yabancı nakliye şirketlerinin temsilcisi kabul etmeme yönünde görüş bildirerek, söz konusu verginin ihracatçı şirketler tarafından ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. 55 yıldır var olan fakat içeriğindeki karmaşıklıklardan dolayı yıllardır kısmen ya da hiç uygulanmayan bu yasanın yeniden düzenlenerek günümüz ekonomik koşullarına uygun hale getirilmeden mevcut hali ile uygulanmaya çalışılması yalnızca çimento sektörüne değil, ülkemiz ihracatına zarar vermekte ve rekabet etmekte olduğumuz ülkeler karşısında bizleri zor ve zayıf bir durumda bırakmaktadır.
Ayrıca çifte verginin önlenmesi anlaşmaları gereği anılan vergiyi ödemeyecek şirketlerin bu istisna için ibraz etmeleri gereken belgelerin neler olduğu hususunda hiçbir yasa veya yönetmelik mevcut olmayıp, her bir acente kendilerine göre farklı uygulamalar yapmaktadırlar. Vergi daireleri de kendilerinden istenen Muktezala'ra yanıt vermemektedirler. Konun Maliye Bakanlığı nezdinde çözümü beklenmektedir. Konunun yukarıda izah ettiğimiz vergi hukuku boyutunun yanısıra; ticari yönden bin bir güçlükle ve son derece düşük kar marjları ile ihracat yapmaya ve bu sayede ekonomik krize rağmen istihdam kaybına neden olmadan ayakta durmaya çalışan sektör ihracatçı kuruluşlarımıza, hiçbir taksiratı olmamasına rağmen haksız, büyük bir darbe vurulmaktadır."
Yasa değişmeli
HC Trading'in Genel Müdür Yardımcısı Kerim Erben ise bu incelemede özellikle yabancı sermayeli bir şirket olarak kendilerinin seçilmesini oldukça anlamlı bulduklarının altını çiziyor. KVK'da yer alan "Dar Mükellef tanımının yoruma açık olduğunun alünı çizen Erben, bu konuda şunları söylüyor:
"Biz gerek Maliye Bakanlığı, gerekse Gelir İdaresi'ne yapağımız başvurularda KVK'da acentelerden talep edilen vergi ile ilgili belirsizliklerin olduğunu; bu konuda yeni bir kanuna ihtiyaç duyulduğunu söyledik. Yetkililer de zaten KVK'da yasal boşluklar olduğunu kabul ediyor. Bununla birlikte KVK'da yer alan deniz taşımalarında uygulanan navlun gelirinin yüzde 4.8 oranında talep edilmesi bile az karlıkla çalışan çimento sektörü için bir yıkımdır. Biz bu yanlıştan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz."
Ekonomist/Okhan Şentürk