Banyolar dijitalleşiyor!
Evimizde giderek ‘akıllanan’ teçhizatlara son yıllarda banyolar ve klozetler de eklendi. Öyle ki dünyada tuvalet anlayışı bile değişiyor, Avrupa’da yeni tuvaletlerde ılık sulu, otomatik taharet sistemi bulunuyor.
DİJİTALLEŞMEDEN nasibini alan tuvaletler de günümüzde teknoloji, hijyen ve tasarım bakımından bir dönüşümden geçiyor. Sabah uyandığınızda yatağınızdan duşun suyunu açmanızı, hatta ısısını ayarlamanızı sağlayan sistemlerden, vücudunuzun kas-yağ oranına kadar kapsamlı analizini sunan terazilere akıllı teknolojiler, banyolarda yavaş yavaş boy gösteriyor. İsviçreli banyo ürünleri firması Geberit’in Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu, “akıllanan” tuvaletlerden bahsederken, “Mesela karanlıkta hafif aydınlatma sağlayan bir ürün var. Geceleyin tuvalete gittiniz, tuvaletin ışığını yakmanıza gerek kalmadan sensörlerle geldiğinizi anlayıp loş ışık veriyor. Böylece siz de yatağınıza dönerek rahatça uykuya dalabiliyorsunuz” örneğini veriyor.
Teknoloji uzmanlarına göre, akıllı teknolojiler 5-10 yıla öyle bir noktaya gelecek ki eve girdiğimizde bizi algılayan cihazlar, evin ısısından aydınlatmasına, hatta müziğe kadar kişisel tercihlerimize göre tüm ambiyansı ayarlayacak. Bugün baktığımızda, tuvaletlerin dahi teknolojideki gelişmelerden nasibini aldığını görüyoruz. Otomatik olarak klozet kapağını kaldıran, ısıtan, hatta kokuyu bertaraf eden sistemler biraz pahalı da olsa mevcut. Geberit’in davetlisi olarak katıldığımız “Mimarlar Gezisi” kapsamında İsviçre Rapperswil-Jona’da konuştuğumuz Geberit Türkiye Genel Müdürü Kazazoğlu’nun verdiği bir başka örnek ise kendi kendine kötü kokuları temizleyen klozet.
12 LİTREDEN 2 LİTREYE
Bu sistemi şöyle anlatıyor:
“Siz klozeti kullanırken, klozetin içinde oluşan kötü kokuları alıp, klozetin içinden boru yardımıyla rezervuara getiriyor. Burada koku emici bir karbon filtresi var, filtrenin içerisinden o havayı geçirip, temizleyip tekrar ortama veriyor.”
Kazazoğlu, banyo ürünlerinde enerji ve su tasarrufu konusunda da ciddi Ar-Ge çalışmaları yapıldığını anlatıyor. Banyolarda en yüksek su kullanım alanının duştan sonra tuvaletler olduğunu söyleyen Kazazoğlu, “Eskiden bir kere sifon çekildiğinde 12 litre su harcanıyordu. Şimdi bu, çift kademeli deşarj sistemi ile 3 ila 6 litre veya 2-4.5 litre. Çok büyük tasarruf var” şeklinde konuşuyor. Ancak yalnızca rezervuar değil, binalarda boruların dizaynına kadar, kurulacak altyapı sisteminin tüm detaylarının iyi hesaplanması gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin önde gelen mimarlarını İsviçre’deki merkez üssüne davet eden Geberit, tüm bina drenaj çözümlerinin anlatıldığı tesiste bire bir uygulamalı örneklerle binalarda bu sistemlerin doğru inşa edilmesinin önemine dikkat çekti. Ar-Ge çalışmalarında tasarrufun öne çıkması, giderek azalan dünya su kaynakları açısından da önem taşıyor. Birleşmiş Milletler’e göre, 2050’ye kadar dünya nüfusu 9.6 milyar insana çıkacak ve su kaynaklarına olan talep en az yarı yarıya artacak.
TAHARET SİSTEMİ TÜM DÜNYAYA YAYILIYOR
“İSVİÇRELİ bir firma olarak Türkiye pazarı için özel ürünler üretiyor musunuz” sorusu yönelttiğimiz Kazazoğlu, “Türkiye için en özel durum taharet olayı. Biz henüz Türkiye’ye vitrifiye ithalatı yapmadık. Türkiye’ye gelen diğer ürünler taharetsiz gelip delinerek, tesisatı çekiliyor ve Türkiye’ye özel taharet sistemi için çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bunu da tüm dünyaya yaymak istiyoruz. Türkiye’de sattığımız bir model kendinden hazır taharetli, yıkamalı, kurutmalı, havalandırmalı akıllı tuvalet. Lüks bir ürün ve ilgi var. Ancak elektrik isteyen bir sistem, elektriğin önceden çekilmiş olması gerekiyor. Avrupa’da da yerli firmaların ürünleri taharetli satılıyor. Avrupa’da firmaların uğraştığı insanları suyla yıkanmaya alıştırmak, bunun daha hijyenik olduğunu anlatmak. Su alışkanlığı yok maalesef” şeklinde konuşuyor.
Hürriyet