Kent Haberleri

Barajlar Güneydoğu'ya zarar vermiyor!

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terör örgütü PKK'nın saldırılarla yapımını engellemeye çalıştığı barajların doğaya zarar verdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı bildirildi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapımı süren barajların "doğaya zarar verdiği" iddiasının gerçeği yansıtmadığı bildirildi.


Barajların Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne katkısı, çiftçilerin gelirlerindeki artışla da hissediliyor. GAP kapsamında yapımı tamamlanan barajlar sayesinde üreticiler sulu tarım yapma imkanına kavuşurken, bu sayede gelirlerinde büyük artış yaşandı.


Bölge halkı, barajların tamamlanmaları durumunda 3 milyon 700 bin dönüm araziyi suya kavuşturacak 356 bin kişiye istihdam sağlayacak Silvan ve Ilısu barajları ile Siirt'te özel sektör tarafından yapılan barajların kısa sürede faaliyete girmesini bekliyor. Ancak terör örgütü PKK, "doğaya zarar verdiği" bahanesiyle yapımını engellemek için aralarında Silvan, Ilısu ve Koçali'nin de yer aldığı barajlara sık sık saldırı düzenliyor. 


Barajların su tutmasının ardından geçiş güzergahları ile kullandıkları mağaraların su altında kalacak olmasından endişelenen terör örgütü, "doğaya zarar verdiği" bahanesiyle baraj inşaatlarına saldırıyı sürdürüyor.


Enerji Bir-Sen Siirt Şube Başkanı Beşir Özyeşil, AA muhabirine, GAP kapsamındaki barajların işletmeye açılmasıyla bölgede tarımsal üretim başta olmak üzere önemli gelişmelerin sağlandığını söyledi.


Bu sayede binlerce kişinin işe kavuştuğunu dile getiren Özyeşil, şöyle dedi:


"Bu bölgenin zenginleşmesini istemeyen bir kesim, baraj yapımına karşı çıkmaktadır. Baraj yapımına karşı çıkarsak bölgemizin hali ne olacak? Hizmet gelsin ki milletimiz zenginleşsin. Sendika olarak barajların yapılmasını istiyoruz. Barajlar ekonomiye ve doğaya da büyük katkı sağlayacak. Madem ki suyumuz var, bunu değerlendirmeliyiz. Allah devletimize zeval vermesin. Devletimiz hizmet getiriyorsa alkışlayacağız, kucaklayacağız." 


"Barajların önemli bir rol üstlendiği tartışılmaz"


Dicle Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli Çevre Yüksek Mühendisi İbrahim Yenigün ise Türkiye'nin ve bölgenin verimli topraklara sahip olduğuna dikkati çekerek, bu nedenle barajların büyük önem taşıdığını söyledi.


Küresel ısınmaya bağlı olarak su kaynaklarının, artan nüfus, sanayileşme ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak enerji kaynaklarının hızla tükendiğine vurgu yapan Yenigün, "Bu kaynakları daha verimli bir şekilde kullanmak, gelecek nesillere aktarmak açısından barajların önemli bir rol üstlendiği tartışılmaz gerçektir. Diğer yöntemleri ele aldığımızda barajlar belki de en temiz, en çevreci, en yeşil projeler olarak karşımıza çıkıyor" ifadelerini kullandı.


Yenigün, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın barajlar başta olmak üzere benzer yatırımlarda çevresel etkilerini en ince ayrıntısına kadar değerlendirdiğini kaydederek, şunları söyledi:


"Detaylı araştırma sonucunda Çevresel Etki Değerlendirme raporları geniş kapsamlı olarak hazırlanıyor. Bu raporlardan olumlu kararların çıkmasının ardından projeler tesis ediliyor. Çevresel etkiler tesislerin yapılmasının ardından da takip ediliyor. Arada geçen dönemlerde düzeltilmesi gereken konu varsa yenileniyor. Dolayısıyla geleceğe yönelik yöntemler ve metotlar kullanılıyor."


Çevresel etkilerin "fayda zarar" ilişkisiyle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Yenigün, "Tarımsal açıdan barajların bölge insanına çok büyük bir katkısı olduğu için pozitif tablo çıkıyor" şeklinde konuştu.


"Barajların tamamlandığı bölgelerden göç olmuyor"


Enerji Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Erkan Karahan ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde barajlar yapılmadan önce özellikle köyde oturan dar gelirli ailelerin mevsimlik işçi olarak başka bölgelere gittiğine dikkati çekerek, şöyle dedi:


"Barajların tamamlandığı bölgelerden göç olmuyor. Başka illerde zor şartlarda çalışmak zorunda kalmadıkları için daha mutlular. Bu nedenle barajların yapımı Güneydoğu'ya büyük katkı sunuyor. Çevresel etkileri bahane göstererek, baraj yapımına karşı çıkmak doğru değil."


AA