BDDK'nın kredi adımı sonrasında şirketlerin dolar stratejisi nasıl olacak? Dövizin çıkışı sürecek!
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun TL cinsinden kredi kullanacak şirketlere 'Elindeki fazla dövizi sat' anlamına gelen 24 Haziran kararından ilk etapta bine yakın şirketin etkilenmesi bekleniyor. Peki şirketler bu durumda ne yapacak? Uzmanlar yorumladı...'Faiz sebep enflasyon sonuçtur' olarak açıklanan ekonomi modelinde büyümeyi desteklemek için faizler düşük tutuluyor
AK Parti Türkiye Ekonomi Modeli adını verdiği yeni sistemle düşük faiz, yüksek ihracat adımını attı. 'Faiz sebep enflasyon sonuçtur' olarak açıklanan ekonomi modelinde büyümeyi desteklemek için faizler düşük tutuluyor. Düşük faiz enflasyonu tetikliyor. Faizlerin enflasyona paralel bir şekilde artması engellenince bu sefer gerek kişisel gerek kurumsal düzeyde tasarruflar dövize kayıyor.
Düşük faiz ortamında Türk Lirası cinsi varlıklar cazip olmadığı için ülkeye dışarıdan döviz girişi olmuyor tam tersine artan kırılganlık ve risklerle içerideki döviz arzı da dışarı kaçıyor. Bu nedenle bir süredir döviz likiditesinde ciddi bir açık yaşanıyor.
Hükümet döviz açığını azaltmak için şirketlerin elinde tuttukları dövizi piyasaya sürmesini istedi.
Döviz piyasasına yapılan ek düzenlemeler giderek artan döviz ihtiyacına dikkat çektiği için dolarizasyonu daha da artırması bekleniyor.
Peki şirketler bundan sonra ne yapar, süreç nereye doğru evrilir uzmanlar yorumladı.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; şirketlerin ellerinde döviz tutmaları, ileride döviz ihtiyaçları olduğunda finansman maliyetlerini en ucuza getirebilmek için yaptıkları bir "optimizasyon"un sonucu olrak ortaya çıkıyor.
Şirketler eğer bugün ellerindeki dövizi satıp yarın daha pahalı bir fiyata almak durumunda kalırlarsa bu durum kısa vadede döviz piyasasını sakinleştirse de uzun vadede artan maliyet olarak geri dönecek, şirket bilançolarını olumsuz etkileyecek ve enflasyonist baskıları artıracak.
İlave olarak bu tür bir düzenleme dışarıdan döviz girişi sağlamayacağından sadece mevcut dövizin kısa vadede el değiştirmesine vesile olup uzun soluklu bir rahatlama getirmeyecektir.
Şirketler ellerindeki döviz varlıkları eritmeden TL kredisi de alabilmek için yan yollara başvurabilirler: Eurobond satın almak, döviz varlıkları şirket hesabında değil şahıs hesabında tutmak, yurtdışındaki hesaplarına taşımak, bankalarla swap yapıp bugün ellerindeki dövizleri ellerinden çıkmış gösterip ileri bir tarihte geri almak gibi. Bu durumda dövizde arzu edilen rahatlama sağlanamadığı gibi şirketler üretime odaklamaları gereken enerjilerini finansal canbazlıklara harcadıklarından üretim olumsuz etkilenir.
Şirketler döviz tutmak yerine o dövizle almayı düşündükleri ara malını önceden alıp depolama yoluna giderler ve depolama maliyetlerine katlanmak durumunda kalırlar. Artan bu maliyet daha fazla enflasyon olarak geri döner.
Şirketler banka kredisi yerine tahvil çıkararak borçlanmaya çalışır: Finansal piyasalarının derinliği çok yüksek olmayan ve bankacılık sisteminin finansal sistemin belkemiğini oluşturduğu bizim gibi ülkelerde banka dışı finansman imkanları hem daha kısıtlı hem daha maliyetidir. Şirketler küçüldükçe daha çok asimetrik bilgi sorununa maruz kaldıkları için tahvil çıkararak borçlanabilme maliyetleri daha da artar. Bu da bir kez daha maliyet enflasyonunu tetikler.
Kredilerde yavaşlama: Yeni düzenleme hem arz hem de talep tarafından kredileri yavaşlatabilir. Arz tarafında bankalar hangi şirketlerin bu düzenlemeye tabi olduğunu anlamaya çalışırken frene basabilirler.
Çalışma sermayesi konusunda daha rahat olan şirketler ise TL kredi almak yerine döviz tutmayı tercih ettikleri ölçüde kredi talebinde azalma olacaktır. "Enflasyonla büyüme" tercihini ortaya koymuş olan hükümetin böyle bir yan etkiden hoşlanmayacağı kesin. Çünkü kredilerdeki yavaşlama büyümenin de yavaşlaması anlamına gelir. Enflasyonun kontrolü açısından bu tür bir sonuç faydalı olur. Ancak eğer kredilerde bir yavaşlama görülürse bu sefer büyüme sekteye uğrayacağı için söz konusu düzenlemenin geri çekilmesi muhtelemeldir.
Tüm bu kanallar orta ve uzun vadede ya daha yüksek enflasyon ya da daha düşük büyüme olarak geri dönüyor ki bunlardan hiçbiri arzu edilecek sonuçlar değil.
Ancak ekonominin dinamik yapısında etki sadece bu şirketlerle kalmayacak dalga etkisi ekonominin geneline yayılacaktır. Bu noktada o etkiyi kestirebilmek zor.
ŞİRKETLER KUR KORUMALI MEVDUAT HESAPLARINA YÖNELİR Mİ?
Türkiye'ye uzun süredir döviz ve doğrudan yabancı sermaye girişi olmadığını belirten TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, "Kısacası döviz girişi olmadığı için ve kamu reel sektörün elinde fazla miktarda döviz tuttuğunu düşündüğü için böyle bir adım atıyor. Net bir şekilde TL kredisi almak istiyorsan elindeki dövizleri bozdurman gerek diyor" tespitinde bulundu.
BDDK da bu noktada şirketlerin ucuz TL kredilerini üretim için kullanmadığını belirtiyor.
Murat'ın bu konuda altını çizdiği diğer nokta ise Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması. Zira "liralaşma" olarak da adlandırılan politika çerçevesinde atılan adımların çoğu KKM'yi işaret ediyor ya da teşvik ediyor. Bu uygulama için yapılan yorumların ağırlıklı kısmında da şirketlerin fazla dövizlerinin KKM'ye çekilmesinin amaçlandığı değerlendiriliyor.
KKM'de de bazı değişiklerin yapılması gerektiğini vurgulayan Murat, "Eğer siz şirketlerin döviz varlığını KKM'ye çekmek istiyorsanız burada vadelere bir düzenleme yapmanız gerekiyor. Kimse uzun vadede KKM'ye gelmek istemeyebilir. Bunun için siz vadeleri bir aya kadar çekebilirsiniz belki. O zaman şirketler için daha olumlu karşılanabilir" yorumunu yapıyor.
Ekonomist Arda Tunca ise bu ve benzer adımların piyasadaki işleyişi bozduğunu şirketlerin hayatta kalmak ve ihtiyacı olan dövize ulaşmak için mutlaka yan yolları deneyeceğini söylüyor. Tunca'ya göre şirketler bu yolları denemekte çok zorlanmaz zira bilançolarda bazı değişiklikler kolay şekilde gösterilebilir.
KARAR TÜRK LİRASINI NASIL ETKİLEDİ?
BDDK'nın kararı sonrasında Türk Lirası yeni haftaya dolar karşısında yüzde 6'yı aşan bir kazançla başlasa da gün için dalgalı bir seyir izledi ve günü yüzde yaklaşık yüzde 2 seviyesinde bir kazançla kapattı.
Atılım Murat, şu anda TL'nin dolar karşısında önümüzdeki süreçte yavaş yavaş güç kaybetmesini beklediğini belirterek şöyle dedi: "Güçlü bir TL ithalatçıya yarar. Ama kısmen veya net ihracatçılar da doların daha yukarıda olmasını istiyor. Ama gelinen noktada doların güçlenmesi daha ihtimal dahilinde.
Arda Tunca ise bu adımın da geçmiş dönemlerde olduğu gibi sorunun temelini çözmediğini aksine TL'nin güçlenmesi için yeterli olmayacağını vurguluyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez'de kendi bloğunda yaptığı değerlendirmelerde ve yorumlarda TL'nin dolar karşısında güç kaybetmesinin daha olası olduğunu ifade etti. Eğilmez, atılan bu adımı ise sermaye kısıtlaması olarak tanımladı. Eğilmez'in üzerinde durduğu diğer bir konu ise KKM'ye gelen paranın da aslında dolarizasyonu arttırdığıydı. Zira Eğilmez, dövize endeskli mevduat hesaplarının da dolarizasyon hesabına dahil edilmesi gerektiğini söylüyor.
ŞİRKETLER TL KREDİLERİNİ BAŞKA AMAÇLA MI KULLANIYOR?
Yakın döneme kadar hükümet kanadından yapılan bütün açıklamalarda ekonomide atılan her adımın üretim ve istihdamı arttırma niyeti taşıdığı vurgulanıyordu. BDDK bu adımda da aynı vurguyu yaparak şirketlerin TL kredilerini başka amaçlarla kullandığına işaret etti ve ona bir önlem alındığını ifade etti. BDDK Başkanı Akben, uygulamaya ilişkin "Kredi sisteminin etkin şekilde çalışması ve kredilerin amacına uygun bir şekilde kullanılması için alınmış bir makro ihtiyati tedbirdir. Karar aynı zamanda, dövizin gerçekten ihtiyaç olan alanlarda kullanılmasına ve enflasyonun kontrol altına alınmasına da olumlu katkı sağlayacak" dedi.
Dolarda kıyamet tarihi açıklamasından sonra TÜSİAD'dan 'patlama' uyarısı
e-faturaya geçişte son tarih 1 Temmuz Cuma! Yüzde 40 indirim uygulanacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan memur maaşlarına zam açıklaması! Ödemeler ne zaman yapılacak belli oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan petrol bulundu açıklaması: İşte yüksek kalite petrol çıkan o ilimiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücrete ek zam tarihi açıklaması! Maaşlar ne zaman kaç lira artacak?
Kurban bayramı tatili kaç gün olacak belli oldu! Kurban bayramı ne zaman kaç gün tatil ilan edildi?