Benny Bottiger: Doğaya uygun yapılar inşa edilmeli!
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen EKODesign Konferansı, 9 Nisan 2015 Perşembe günü, ‘Yeşil Motivasyon’ teması ile Geberit konuşmacı sponsorluğunda, YEM’de gerçekleşti..
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen EKODesign Konferansı, 9 Nisan 2015 Perşembe günü, ‘Yeşil Motivasyon’ teması ile Geberit konuşmacı sponsorluğunda, YEM’de gerçekleşti. Konferansta Hasløv & Kjærsgaard Architects & Planners’ın ortağı Benny Bøttiger ‘Kıyı Bölgesinde Doğa ile Tasarlamak’ başlıklı sunumuyla su, iklim ve tasarım konularına odaklanırken, su kaynaklarına yakın yapılaşma konusunda ülkemizde yer alan kıyı şeridi planlaması için önerilerde bulundu.
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından 8’incisi düzenlenen ülkemizde sürdürülebilir tasarım ve kentleşmenin önünü açmayı hedefleyen EKODesign, bu yıl da ‘Yeşil Motivasyon’ temasıyla geçekleşti. Konferans, ‘Yeşil Motivasyon’ kavramının çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutlarının ele alındığı oturumlar ile birbirinden beslenen birçok disiplini bir araya getirdi. ‘Su’ ve ‘mimarlık’ ilişkisine odaklanan Geberit’in konuşmacı sponsorluğunda YEM’de gerçekleşen konferansın konuğu Danimarkalı mimarlık pratiği Hasløv & Kjærsgaard Architects & Planners’ın ortağı Benny Bøttiger’dı.
Daha iyi ve kullanışlı kamusal alanlar tasarlayarak, kent ve kıyı arasında geçiş alanı yaratma konusunda uzman Benny Bøttiger, konferansta ‘Kıyı Bölgesinde Doğa ile Tasarlamak’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Ülkesel ölçekte gerçekleştirilen kıyı şeridi düzenlemelerini aktaran dünyaca ünlü mimar Benny Bøttiger, Danimarka’da olduğu gibi Türkiye’de de birçok sahil kentinin olduğunu ve suyun olduğu her yerin aslında birer çekim merkezi olduğunu belirtti. Günümüzde her geçen gün su kaynaklarıyla ilgili sorunların artış gösterdiğini ve bunlarla ilgili gerekli önlemlerin acilen alınması gerektiğini söyledi.
Kamusal Alanlar Tasarlarken Su Kaynaklarına Dikkat Etmeli
Benny Bøttiger sunumda, “Bütün dünya farklı iklim koşullarına sahip. Bazı yerlerde ortak özellikler de var. Sahil şeridine ve su kaynaklarına yakın yapılaşma konusunda Danimarka’da çok sıkı yasaklar var. Bu konu gelecekte çok iyi bir şekilde planlanmazsa ciddi sorunlar olabilir. Danimarka’da birçok şehir kıyıda yer alıyor. Türkiye için de bu geçerli. Özellikle denizi olan İstanbul çekim merkezi. Günümüzde artık bazı sorunlar yaşıyoruz. Bu konuyla ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor.” diye belirtti.
Suya zarar vermeden yaşam alanları oluşturulabileceği üzerinde duran Benny Bøttiger, sunumda farklı iklim koşullarına sahip olduğumuzu belirterek, kıyı kesimi tasarımlarında doğaya uygun olarak hareket ettiklerini ve tasarımların iklim değişikliklerine uygun olması gerektiğini söyledi. Buna ek olarak kıyı şeridinde ülkesel ölçekte gerçekleştirdikleri peyzaj tasarımı ve planlamasında daha işlevselci bir yaklaşımla hareket ettiklerinin altını çizdi. Bölgede yaşayan insanların da bu projeleri desteklediklerini ekleyen Benny Bøttiger kamusal alanlar tasarlarken, yaşanabilecek iklim değişikliklerini dikkate alan bir yaklaşım izlediklerini farklı örneklerle açıkladı.
Benny Bøttiger, sahil ve plaj yenileme projeleri ile ilgili ise şunları söyledi: “Türkiye’de kıyı şeridi çok uzun. Danimarka’da Türkiye’den 20 kat küçük ama kıyı uzunluğu aynı. Danimarka’daki kıyılar daha çok yumuşak kıyı dediğimiz kıyı. Türkiye’de daha kayalık olduğunu görüyoruz. Buruda da sahil ve plaj yenileme projelerinde özellikle su seviyelerine ve iklim değişikliklere dikkat etmeli. Mesela bizim yaptığımız projelerde teknik çözümler de uyguluyoruz. Kıyıyı ve sahil kesimini daha ıslak bırakıyoruz.” dedi.