Dış Piyasalar

Berlin'deki yüksek kira fiyatlarına Viyana modeli önerisi!

Almanya’nın başkenti Berlin’in gündemi, yüksek kira bedelleri. Bu çerçevede halk, bugün yalnızca genel seçimler için değil, yeni eyalet yönetimini seçmek ve konut krizine karşı harekete geçmek için de sandık başında. 

Almanya’nın başkenti Berlin’de seçmen, bugün yalnızca genel seçimler için değil, yeni eyalet yönetimini seçmek ve konut krizine karşı harekete geçmek için de sandık başında. 

Aydınlık Gazetesi'nden Can Çakır'ın haberine göre; şehrin ana gündemi, yüksek kira bedelleri. Bu çerçevede Berlin halkının desteğiyle “Deutsche Wohnen ve diğerleri kamulaştırılsın” talebi aktarıldı ve halk oylamasına start verildi. Talebin odak noktasında, 3 binden fazla konutu elinde bulunduran özel emlak şirketlerinin kamulaştırılması bulunuyor. Bu da şehirdeki 1,5 milyon konuttan 200 binine denk geliyor.

Geçen haftalarda konut sorununa dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bir yürüyüşe yaklaşık 20 bin kişi katılım gösterdi. Referandumun geçerli sayılabilmesi için seçmenin en az yüzde 25’inin oylamaya katılımı gerekli. Geçerli oyların yarısından fazlası olumlu olursa, talep kabul edilecek fakat oylamanın merkezinde somut bir yasa teklifi bulunmaması sebebiyle, kabul edilen talep Berlin eyaletinin yeni yönetimine yalnızca bir tavsiye niteliğinde olacak.

KAMULAŞTIRMA ÇÖZÜMÜ ANAYASADA DA YAZILI

Berlin’de yaşanan konut krizi, 2010 yılından şimdiye şehrin ana sorunlarından oldu. Konu, genel seçimlerde yarışan partilerin de odağında yer alıyor. Daha önce Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Sol Parti’den oluşan koalisyon hükümeti, kira taban fiyatı uygulaması denemesiyle bu konuda yasama hakkı olmadığı için Federal Anayasa Mahkemesi karşısında başarılı olamamaıştı. Fakat talepler, Berlin’le de sınırlı kalmadı.

Vatandaşların talebinin merkezinde, özel şirketlerin kamulaştırılması yer alıyor. Talep, Alman Anayasasının 15. maddesine dayandırılıyor. Söz konusu madde şu şekilde:

“Arsa ve toprak, doğal varlıklar ve üretim araçları kamulaştırma amacıyla, zararın karşılanması yöntemi ve boyutunu düzenleyen bir yasa ile kamu mülkiyetine ya da kamu ekonomisinin diğer alanlarına devredilebilir.”

Bu kapsamda, emlak şirketlerinin sahip olduğu konutların bir kamu kurumu altında yönetilmesi isteniyor. 

EN YÜKSEK ARTIŞ BERLİN’DE

Berlin Kiracılar Derneği Müdür Yardımcısı ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Wibke Werner, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. 2010 yılından bu güne konut pazarında bir gerginlik olduğunu vurgulayan Werner, son beş senede şehirdeki kira fiyatlarının yüzde 42 oranında yükseldiğini dile getirdi. Werner, “Bu oran, diğer şehirlere kıyasla aynı zaman diliminde görülen en büyük artışı ifade ediyor fakat kiralar diğer şehirlerde de yükselişte. Bunun sebebi, şehirlere taşınan insanların konut talebinin artması ve ödenebilir konut sayısındaki eksiklik. Ev bulan bir kişi, belki de yasada yazılı kira fiyatıyla (kira fiyat frenlemesi) örtüşmeyen bir kirayı dahi ödemeye hazır” diye konuştu. Kamulaştırmayla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Werner, “Kazanç odaklı yatırımcıların ve emlak şirketlerinin karşısında ağırlık oluşturmak ve toplumsal fayda sağlamak için kamulaştırma bir çözüm olabilir” dedi. 

‘SOSYAL KONUT İNŞASI YETERSİZ KALIYOR’

Sosyal ve ödenebilir konut inşasının yeterli olmadığına dikkat çeken Werner, 2014 yılından bu yana senede 3 bin ile 5 bin arasında konuta izin verildiğini ancak inşaat süreçlerinin bitirilmesinin çok uzun sürdüğünü ifade etti. Berlin’de zorlanarak yaklaşık 90 bin sosyal konutluk stoku ayakta tutabildiklerinin altını çizen Wibke Werner, şunları kaydetti:

“Özel ev sahipleri, getirdiği yükümlülüklerden dolayı hibelerden faydalanmaktan çekiniyor. Bu yüzden sosyal konutların inşası büyük ölçüde belediyelerin emlak şirketlerince sağlanabiliyor. Onlar da tek başına ihtiyaç duyulan ölçüyü yakalayamadıkları için başka toplumcu ev sahiplerinin de bu sisteme nasıl dâhil edileceği konusu üzerinde düşünülmesi gerekiyor.” 

‘KAMU YATIRIMI GEREK’

Almanya’da sosyal konut fiyatları da bölgelere göre problemler yaratıyor. Bu pahalılıkta, kamu kooperatifi şirketlerine ilişkin uygulanan kamu yararlılığı statüsünün 1989 yılında kaldırılmasının etkisi fazla. Ayrıca 2006 yılında Federal Hükümet’in sosyal konut inşası için sunduğu yardım da kesildi. Fakat yükselen ihtiyaç karşısında bu yardımlar kısmi de olsa 2019 yılında yeniden başlatıldı. Wibke Werner, “iyi hazırlanmış bir destek programı ve kira sözleşmelerinin” bu konudaki öneminin altını çizdi ve şöyle konuştu: 

“Bu gibi şartnamelerle sosyal konut stokuna önemli bir katkı sunulabilir. Fakat bunun mümkün olması için Berlin eyaletinin yatırım yapması ve hibeleri artırması gerekiyor.”

KİRA SORUNU VİYANA MODELİNİ TARTIŞMAYA AÇTI

Kira sorunu, Avusturya’nın 98 senedir uyguladığı Viyana modelini de gündeme taşıdı. 1923'te inşasına başlanan belediye evleri, Viyana’nın artan nüfusu ile evsizlerinin sayısı karşısında çözüm şeklinde meydana geldi. 1934 yılına kadar şehrin farklı noktalarında konut inşaatlarına başlandı. Savaşın ardından çöken ekonomi karşısında gereksinim duyulan kaynağın yüzde 44,5’i zenginlerin ödediği konut yapım vergisiyle sağlandı. Böylece 11 senede 66 bin 432 konut ve 2 bin 155 iş alanı yapıldı. 220 bini aşkın Viyanalıya konut imkânı sağlandı. 

HER YIL 600 MİLYON AVROLUK KONUT DESTEĞİ

Viyana’nın bugün 23 semtinin hepsinde toplam 220 bin adet belediye konutuyla 200 bin adet kooperatif evi bulunuyor. Kent halkının yüzde 62’si bu konutlarda oturuyor. Konutların onarımı, kamu yararına faaliyet gösteren şirketler tarafından karşılanıyor. Gereksinim olan maddi kaynağa, işverenler ve çalışanlardan kesilen yüzde 0,5’lik konut desteği vergisiyle erişiliyor. Böylece her sene 600 milyon avro birikiyor. Metrekare fiyatı, bütün konutlar için aynı. Bu durum da kamucu anlayışın hâkim olmasıyla oluşturuluyor.

Almanya'nın seçim gündemi konut krizi!

Berlin'de artan konut ve kira fiyatlarına ilişkin referandum yapılacak!