Beşiktaş Ihlamur Parkı'nda son durum!
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı olan Ceren Kumbasar bugünkü yazısında, panellerle kapatılan Beşiktaş Ihlamur Parkı'nı ele aldı. İşte Kumbasar'ın o yazısı...
Gün geçmiyor ki İstanbul'da tuhaf şehircilik kararları baş göstermesin. Bu kez de söz konusu alan Beşiktaş Ihlamur Parkı. Ihlamur, 21 Haziran'da kısmi, iki gün önce de tamamen panellerle kapatıldı. Bu durumu tepki gösteren vatandaşlar, iki gündür nöbette. Parkın girişine 3 özel mülktür" yazısı asıldı ama vatandaşlar için muallak devam ediyor. Zira yıllardır kamu arazisi olarak bilinen, 11 bin metrekarelik alanı olan parkta II. Mahmut ve III. Selim dönemlerinden kalma üç tane de nişangâh bulunuyor.
Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne parkın çevresine yapılan panelleri soran vatandaşlar, parkın şahsa ait olduğu bilgisini aldıklarını söylüyorlar. Ancak bu nişangâhların zaten şahıs mülkü olması Türkiye'de bile mümkün değil. Daha doğrusu umarız hiç olmazsa bu mümkün olmasın.
İki gün önce Cumhurbaşkanının İstanbul'da yapılan inşaatlar için ucube dediğine, hatalar yaptık itirafına şahit olduk. Kentsel dönüşümün bir an önce yapılması gerektiğini de aynı konuşmada vurguladı cumhurbaşkanı. İşte o ucube binaların da kentsel dönüşümün yapılamamasının da Ihlamur ve benzeri parkların yıkılmasına vatandaşın tepkisinin de bir tek nedeni var; doğru şehir ve bölge plancılığının yapılmaması.
Şehirlerin planlamaları büyük ölçekli nazım planlarıyla uzun süreli olarak yapılır. Bu planlamalar yapılırken hangi bölgelerde emsallerin kaç olacağı, ulaşım ağı, sosyal ve kültürel alanlar, parklar, kamu kurumları belirlenir. Ancak bu tespitler sadece içinde bulunan yıla göre değil, nüfus artışı hesabı da yapılarak uzun vadeli olarak planlanır. O plan çerçevesinde de hangi adada hangi parselde ne yapılıp neyin asla yapılamayacağı belirlenir. Dolayısıyla da yerel yönetimlerin veya hükümetlerin değişmesi şehirlerin kaderini değiştirmez. Ihlamur Parkı kamusal alansa kamusal alan olarak kalır, özel mülkiyetse de özel mülk olduğu işaretlidir, öğrenmek için vatandaşların belediyelerin kapısında yatmasına gerek kalmaz.
Son aylarda bu sayfada her hafta kentine sahip çıkmaya çalışanların haberlerini okuyorsunuz. Kabataş İskelesi için, Albatros için, Kuzey ormanları için bir araya gelenlerin haberlerini. Kentin gerçek sahiplerinin haberlerini. Bütün bu insanların tek derdi var, yaşadıkları şehirde olup bitenden haberdar olmak ve doğru planlamanın parçası olmak. Dertlerini dinleyen, ortak akıl yürütmeye muktedir bir muhatap bulabilseler belki de bunca zahmete, bunca sıkıntıya girmelerine gerekçe kalmayacak.
Ihlamur Parkı, iki gecedir nöbet tutan mahalleliyle dolu. Vatandaşlar iftarlarını orada açıyor, gece gündüz nöbet tutuyorlar. Çünkü Ihlamur Parkı onların ciğeri. Çünkü hayatlarının tanığı. Çünkü çocuklukları, yaşlılıkları o park. Orada nöbet tutan halk için yapılacak şey çok basit, oraya gidip belgelerle İspatla parkın şu andaki durumunu nedenleriyle açıklamak ve bir diyalog ortamı oluşturmak. Aslında "bağzı" şeyler bu kadar basit.
Ceren KUMBASAR/Cumhuriyet
Bu haber Yenigün'de şu şekilde yer aldı;
3 adet padişah nişanının bulunduğu parkta mahalleli nöbet tutmaya başladı. Osmanlı Padişahlarının mesire alanlardan günümüze kalan son yerlerden biri olan ve halen III. Selim'e ait 1 adet ve II. Mahmut' a ait 2 adet olmak üç nişan taşının bulunduğu Ihlamur Parkı'ndaki şantiye hareketliliği mahalleli ve çevrecileri tedirgin etti. Birden fazla şahsa ait olan 11 bin metrekarelik yeşil alana hangi firma tarafından ne yapılacağına ilişkin herhangi bir bilgilendirme levhası asılmadı.
ABBASAĞA'DAN FULYA'YA KADAR UZANIYOR
Yol kenarından parkın kullanım alanı her ne kadar sınırlı görünse de, bahsi geçen alan taraça şeklindeki alan Abbasağa'dan Fulya'ya kadar uzanıyor. Mahalleli 21 Haziran'da demir paravanlarla kapatılan parkta nöbet tutmaya başladı. Evlerinin balkonlarına 'Ihlamur halkın, buradan uzaklaş' yazılı pankartlar asan vatandaşlar kapatılan alanda ne yapılacağına ilişkin bilgi almak üzere ilgili kurumlara dilekçe gönderdi, suç duyurusunda bulundu.
ŞAHIS MALI ANCAK SİT ALANI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 18 Kasım 2013 tarihinde onaylanan 1/5 bin ölçekli “Ihlamur Kasrı Doğal ve Tarih, Sit Alanı ile Abbasağa Parkı Doğal Sit Alanı Koruma amaçlı nazım imar planında söz konusu alan orta yoğunluklu konut alanı ve park olarak tanımlanıyor. Ancak alana yüzde 30 oranında daha fazla inşaat yapılması için plan değişikliği yapılarak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde 4 Şubat 2015 tarihinde askıya çıkmış.
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ: RUHSAT ALINMADAN HERHANGİ BİR İNŞAİ FAALİYETE İZİN VERİLMEYECEKTİR
Beşiktaş Belediyesi'nin Bakanlığın bu planına dava açarak, “Bu konut artırımının sit bölgesi olarak planlanan yeşil alan miktarını azaltıcı nitelikte olduğu, söz konusu alanın daha önceki planlarda tamamının yeşil saha lejantında kaldığıö yönünde itirazda bulunduğu belirtildi. Belediye ayrıca yaptığı yazılı açıklamada "planlama süreci sonuçlanmadan ve ruhsat alınmadan herhangi bir inşai faaliyete izin verilmeyecektirö ifadelerine yer verdi.
“65 YAŞINDAYIM, BU PARKTA 3 TEKERLEKLİ BİSİKLETE BİNDİĞİMİ HATIRLIYORUM"
Parka Seba İnşaat adında bir firmanın konut yapacağı duyumunu aldıklarını belirten Ada Ayşe İmamoğlu, Ihlamur Parkı'nın parkın hemen yanında bulunan camiden çıkan cemaatin, oyun oynamak isteyen çocukların, nefes almak isteyen mahallelinin buluşma noktası olduğunu söyledi. Mahallelinin önemli bir toplanma alanı olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Burası bir yaşam alanı. Bu alan içindeki ağaçların hepsi çok değerli" dedi. 65 yaşında olan çocukluğundan beri burada yaşadığını belirten Erdoğan Ezgün “Çocukluğumdan beri buradayım. Burada 3 tekerlekli bisiklete binerdim. Burası Beşiktaş'ın akciğeri. Cami çıkışında millet burada sohbet ediyor, burada nefes alıyor. Bu ağaçlar 1800'lü yıllarından kalma. Onları nasıl keseceksiniz" diye sordu.
DEMİR PANELLERE VURARAK TEPKİ GÖSTERDİLER
Parkta herhangi bir inşaat yapılmasını istemeyen vatandaşlar, parkın Yıldız Ihlamur Caddesi üzerinde kurulan paravanlara vurarak eylem yaptı. Yoldan geçen araçlar da korna çalarak kendilerine destek verdi. Çimenlerde kitap okuyan, çocuklarını oynatan, sohbet eden mahalleliler ve eylemciler daha sonra 'Yeryüzü Sofrası' kurarak hep birlikte iftar yaptı.
Yenigün