Beykoz'un imar sorunu çözülüyor mu?
DostBeykoz köşe yazarı Şeref Kaçmaz Beykoz'daki imar uygulamalarını kaleme aldı. İşte Şeref Kaçmaz'ın o yazısı...
İstanbul Boğazı'nın incisi Beykoz'da uzun süredir imar çalışması yapılması bekleniyordu. Bu çalışmalar Çavuşbaşı’nın beş mahallesinde ve Görele Mahallesinde başlatıldı. Peki neler olacak?
DostBeykoz köşe yazarı Şeref Kaçmaz Beykoz'daki imar uygulamalarını değerlendirdi. İşte Şeref Kaçmaz'ın ı yazısı...
Beykoz’da uzun zamandır beklenen, arazi ve nüfus yoğunluğu bakımından kapsamlı bir imar uygulamasının ilk çalışması Çavuşbaşı’nın beş mahallesinde ve Görele Mahallesinde başladı.
Nüfus yoğunluğu daha yüksek bölgelerde imar beklenirken, daha düşük yoğunluk olan alanda imar çalışmasının başlaması tabi ki siyaseten taktik ve stratejik bir çalışma olabilir. Niyet okumayı bir tarafa bırakırsak genel manada yıllardır süren bir sorunun çözülmesi için yapılan çalışma başarılı. Kanunların ve imkânların elverdiği ölçüde hatta bazen imkânlar zorlanarak bir çalışma yapılmış. Düşük emsal ve yeşil alan çokluğu bazı sakinleri mutsuz etse de, büyük oranda koruma altında ve sit alanındaki arazilerin sit derecesinin değiştirilmesi, mutlak koruma alanlarının, sınırlı koruma alanı ilan edilmesi bölge halkı için yapılabilecek en değerli çalışmalardı. Ayrıca birçok bölgede 15-16. Madde uygulanarak işlemlerin hızlandırılması ve 18 uygulamasının yapılmayacak olması da, bölge sakinleri açısından avantajlı bir durum olarak karşımızda duruyor. Bu açılardan bakıldığında Belediye Başkanı ve ekibini tebrik ediyorum. Elbette mevcut duruma uygun imar çıkması imkânsız, mevut durumun korunması da daha önce yürürlüğe giren İmar barışı ile sağlanmış oldu. Bölge sakinlerinin evlerini ve işyerlerini yıkmadıktan sonra bu haliyle kullanmaları mümkün, buradaki hassas ve önemli konu, imar barışına müracaat eden vatandaşlara, imar barışının ön gördüğü basit tamirat ve tadilat izninin Belediye tarafından verilmesi ve bu konuda köstek değil destek olmasıdır. Bir de bölge insanının en büyük beklentisi, imar hakkının net değil de brüt alandan hesaplanmasının sağlanması. Ancak mevcut kanunlara baktığımızda, bunun çok da mümkün olmadığını görüyoruz. Olursa sürpriz olur denecek bir konu. Son olarak ve şimdilik bu konuda söylenecek son söz, vatandaşlarımızın canını ciddi manada yakan 2B fiyatlarının yüksek olması konusu. Çavuşbaşı sakinleri elbette bir şekilde yerinin bir kısmını satar, borç bulur, zorlanır bu 2B paralarını öder ancak, hani atasözü var ya "Kurt Kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" bu fahiş fiyat konusunu da bir yere not alır.
Gelelim Çavuşbaşı’ndan önce planlarının bitmesi beklenen Gümüşsuyu ve çevresinin imar çalışmalarına. İmar konusunun en yüksek muhatabı Çevre ve Şehircilik Bakanı, Beykoz’dan yaptığı canlı yayınla Gümüşsuyu planlarının da en geç Ağustos ayı sonuna kadar askıya çıkacağı sözünü vermişti. Ancak verilen sözde durulmadı.
Yoksa vatandaş, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, geç olsun da güç olmasın diyerek bu faturanın cezasını tecil mi edecek? Bakalım zaman ne gösterecek.
Er ya da geç, en yoğun nüfusun yaşadığı bölgeler olan Gümüşsuyu ve çevresinin imar planlarındaki gecikme sonuçlanacak ve askıya asılacak. Burada durum farklı, Çavuşbaşı bölgesine benzemez. Planlar açıklandığında gerçeklerle yüz yüze geleceğiz. Acaba Belediye başkanının seçimlerden önce taahhüt ettiği gibi, her vatandaşımıza yerinde dönüşüm imkânı veren, Beykozlunun, Beykoz’da kalacağı bir plan mı yapılmış? Yoksa hemşerilerimizi müteahhitlerle baş başa bırakan ya da Beykozlunun yerini yurdunu satıp, Beykoz dışında yaşamaya zorlayan bir plan mı yapılmış? Bunu öğrenmek için az bir zaman kaldı. Bir Beykozlu olarak sonumuzun ne olacağını, bizi ve nesillerimizi neyin beklediğini BİL-Mİ-YORUM.
Hatırlatmakta fayda görüyorum, imar barışı döneminde görevli önceki Çevre Bakanımız Belediye Meydanında, ön görünümle ilgili müjde veriyorum dedi, gidin müracaat edin, kanun kapsamına dâhilsiniz dedi, Ancak, ön görünümü düzenleyen kanunda değil de, imar kanunun da bir cümle ekleyerek düzenleme yapıldı. Biz de ö dönemde yazdığımız köşe yazımızda, ön görünüm için alınan bu kararın imar kanunu yanında ön görümüm kanununa da eklenmesi gerektiğini, aksi halde mahkeme tarafından iptal edileceğini yazmıştık. Nitekim iptal edildi. Geçen zaman içinde de maalesef iktidar vatandaşların lehine bir düzenleme henüz yapmadı. "Biz çıkardık, mahkeme iptal etti" demek siyasi sorumluluktan kurtulmaya yetmez. Ön görünüm bölgesinde yaşayan binlerce vatandaş kendi sonlarının ne olacağını bilmiyor.
Planlar ilan edildikten sonra, bölgemizdeki hareketlilik artacak, garantiyi seven yatırımcılar imarlı bölgeye akın edebilir. Piyasa şartlarının oluşmadığı bir zaman diliminde hemşerilerimizi yatırımcıların, müteahhitlerin ya da Emlak Danışmanlarının insafına bırakmamak gerekir. Bu konudaki en büyük görev Belediyemize düşüyor, inisiyatif almalı ve gerçekten konusunda uzman, objektif davranacak kişilerin görev yaptığı danışma merkezleri kurması gerekir. Serbest piyasada bunu yapmak kolay mı? Kolay olanı herkes yapar. Vatandaşların lehine olacak ise bu taşın altına elini kolunu sokması belediyenin hizmetinden öte bir davranış olur.
Boğaziçi imar barışı düzenlemesinde son durum!