BİGMEV Bayramda turizmi canlandırıyor!
Türk turistlerin en çok tercih ettiği yerlerden biri olan Bosna Hersek, sahip olduğu doğal güzellik ve tarihi özellikleri ile 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde de Türk turistlere keyifli ve farklı bir tatil vaad ediyor...
Bosna Hersek ile İlişkileri Geliştirme Merkezi Vakfı (BİGMEV) bayramı Bosna Hersek’te geçirmeyi düşünenlere öneriler derledi..
Tarihi ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen hazine durumundaki Bosna-Hersek 9 günlük bayram tatilinde de Türk turistlere birçok seçeneği bir arada sunuyor. Zenginliği birçok seçeneği bir arada bulabileceğiniz Avrupa’nın ortasındaki Osmanlı diyarı Bosna Hersek, tüm bu güzelliklerinin yanında öteden beri devam ettirdikleri Türk gelenekleriyle de eskiden kalma bir bayram sevinci yaşatıyor.
Bosna Hersek’e vizesiz giriş yapabilen Türk turistler, Balkanlar’da Osmanlı'ya ait izler taşıyan cami, köprü, han, hamam, kütüphane ve medrese gibi yüzlerce eserin bulunduğu Bosna-Hersek’te, bu tarihi zenginlik ile birlikte "cennet" gibi doğal güzellikleri de görme şansına sahip oluyorlar.
Doğu ile Batının bir sentezi olan Bosna Hersek’te, turistler kültür ve inanç turizminden, orman ve nehir kenarlarında her türlü rengin bir arada bulunduğu eko turizmine, spor ve macera turizminden kaplıca, ılıca ve şifalı suları bir arada bulabileceğiniz sağlık turizmine kadar birçok cazip zenginliği ile Türk turistleri bekliyor.
Bayram’da Boşnak Yemeklerinin Tadını Çıkarın
Tarihi ve doğal güzellikleriyle ruhunuzu mest eden Bosna Hersek mutfağıyla da farklı lezzetleri bir arada sunuyor. Bosna Hersek’te her yerde bulabileceğiniz Cevapi adı verilen köfte metal tabakta yağlanmış pide arasında bol kepçe gelen porsiyonlar size keyifli bir yemek keyfi yaşatıyor. Bosna Hersek’in bir diğer ünlü yemeği ise Boşnak Böreği. Türkiye’deki böreklerin çok benzeri olan kıymalı, peynirli, patatesli ve ıspanaklı börekler ayran eşliğinde ikram ediliyor.
Bayrama özel hazırlanan ve 70 kat yufkadan yapılan baklava ile ağzınızı tatlandırırken Bosna Hersek’te misafire verilen değerin, akrabalık ve dostluk ilişkilerinin sıcacık bir sembolü olan Boşnak Kahvesi ile de ikram edilişinden içilişine kadar başlı başına bir seramoni yaşıyorsunuz.
Bunları yapmadan dönmeyin
· Baş Çarşı’nın sokaklarında kaybolun, mağazaları gezin ve ara sokaklardaki cafelerinde kahve keyfi yapın. Şehrin simgesi haline gelen sebil de Başçarşı'da..
· Ünlü Boşnak Böreği’ni (Bürek) tadın.
· Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev tarafından 1531 yılında Mimar Sinan’ın inşa ettiği Gazi Hüsrev Cami’sini ziyaret edin.
· Başçarşı’nın bir ucunda 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasına sebep olan kurşunun atıldığı bina ve kurşun isabet ederek ölen Avusturya-Macaristan Prensinin geçtiği Latin Köprüsü’nden geçin. Nehir boyunca ilerleyip daha sonra bir paralelden geri dönmeniz, Ortodoks kilisesini, güzel sanatlar fakültesini ve şehrin diğer önemli yapılarını görmenizi sağlayacaktır.
· Dünya Miras Listesi’ne alınan Mostar’a gidin ve Neretva Nehri’nin üzerinde köprüden geçin. Mimar Sinan’ın talebesi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilen köprü, savaşta yıkıldı ve 2004 yılında yeniden inşa edildi.
· Osmanlı’ya yetiştirdiği devlet adamları ile meşhur olan ‘vezirler şehri’ Travnik’i gezin. Küçük bir yer olan Travnik’te Hacı Ali Bey, Lukaçka Camii, Konator Camii, Abdülvehap İlhamiye Türbesi ve Nakşibendî Tekkesi’ni gezdikten sonra su kenarında bulunan Lutvina Kafana’da lokumla içilen kahvenin tadı bir başkadır.
· Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzet Begoviç’in mezarının da bulunduğu şehitliği ziyaret edin.
· Savaş sırasında NATO pisti altından kazılan 1.5 m yüksekliğinde, 1 m eninde ve 800 m uzunluğundaki Umut (Hayat) Tüneli de gezilmesi gereken yerlerden…
· Bosna-Hersek'in Adriyatik Denizi’ne tek çıkış noktası olan Neum, 21 kilometrelik bir kıyı şeridine sahip görülmesi gereken yeşil bir cennet.
· Moriça Han: Saraybosna'da kalan son Osmanlı Hanıdır. 1551 yılında yapılmıştır. Bugün handa kahve içip Osmanlı dönemine yolculuk yapabilirsiniz.
· Bosna nehrinin çıkış yeri, eşsiz bir park ve piknik yeri olan Vrelo Bosne’de dinlenin.
· BLAGAY TEKKESİ: Mostar'a 12 kilometre mesafede bulunan kasaba, Buna nehrinin kaynağının çıktığı noktayla tanınıyor. Buradaki en önemli yapı, 15. yüzyılda Buna kaynağının hemen yanına inşa edilmiş tekke. Klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan tekke, yüzyıllarca ruhani mükemmelliği arayan insanlara meditasyon ve eğitim hizmeti vermiş. Avrupa'nın en önemli beşinci doğal güzelliği olarak niteleniyor. Buna Nehri’nin kaynağı uzun yıllar jeologlar için sır olarak kalmış. Son zamanlarda profesyonel dalgıçlar kaynağın çıktığı dağın dibinde yer alan mağaranın 900 metre içine kadar ilerlemeyi başarmışlar. Buna nehrinin gürül gürül akan ilk suları üzerine kurulmuş taraçalarda oturup eşsiz bir manzara eşliğinde öğlen yemeği yemek ölmeden önce yapmanız gerekenler listesinde yer alabilir.
· Poçitel, "başlangıç" demektir ve Türklerin Bosna topraklarında kurdukları ilk köydür. Dünyanın en iyi minyatür şehirlerinden. Evleri, Kalesi, Şişman İbrahim Paşa Camisi ve Hamamlarıyla tam bir Osmalı mirası. Savaştan önce burası Avrupa’nın en ünlü ressamlarının ve sanatçılarının ilham almak için uğradığı gözde mekanları arasındaymış. Savaştan sonra köy tekrar inşa edilmiş.
· YAYCE: Gezilecek yerler arasında Mitras Tapınağı, Ayı Kulesi, Saat Kulesi, Değirmenler ve meşhur şelalesi sayılabilir. Jajce dünya miras listesinde yer almaktadır.
· Una, göz kamaştırıcı kanyonlara ve şelâlelere sahip, tertemiz, zümrüt renkli bir nehir. Rafting yarışları için de çok uygun. Una üzerindeki Bihaç şehri ise, rafting tutkunlarının, yamaç paraşütçülerinin, dalgıçların, avcıların ve balıkçıların gözdesi.
· 1984 kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış olan Bjelaşnica Dağı, ülkenin en önemli kış turizmi merkezlerinden biri. Sarayevo’ya yakın olan Byelaşnica Dağı’nda kayak pistleri bulunuyor.
· Bosna’nın en önemli simgelerinden biri olan ve restorasyonu Türkiye tarafından yapılan Konjic Köprüsü ve bulunduğu Konjic şehri görülmeye değer. Konjic şehri, başkent Saraybosna'ya yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta şirin bir yerleşim yeri. Neretva Nehri, kentin tam ortasından geçiyor. Osmanlı zamanında Saraybosna'dan çıkan akıncılar burada mola verdiklerinden şehrin ismi 'atların dinlendiği yer' anlamına gelen Konjic olarak tarihe geçiyor.