Sektörel

Binalar sağlam ama estetik yok!

Mimar Ahmet Çelik, ilimizdeki bina yapılarının genelde sağlam olduğunu ancak binaların estetik kısmıyla ilgili örnek gösterebileceğimiz bina sayısının çok az olduğunu söyledi

Mimar Ahmet Çelik, ilimizdeki yapıları değerlendirerek, kentsel dönüşüm uygulamasıyla ilgili kısa bilgiler verdi.  


Çelik, sorularımıza şu yanıtları verdi:   


Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

“İsmim Ahmet Çelik 1989 doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Elazığ’da tamamladım. 2007 yılında üniversite için Konya’ya gittim. Konya’da mimarlık eğitimimi tamamladıktan sonra 2012 yılında tekrar Elazığ’a döndüm. 2012 yılından beri kendi ofisimde işlerimi yürütüyorum. Proje, inşaat ve yapı malzemesi tarzındaki sektörlerde çalışıyorum.”


Mimarlık mesleğini tanıtır mısınız?

“Mimarlık ilimiz için yabancı bir terim. Herkesin aşina olduğu ama içeriğini fazla bilmediği bir meslek. Bu da mimarlık eğitiminin Fırat Üniversitesi’nde olmamasından kaynaklanmaktadır. Şu an hâlihazırda mimarlık bölümü var. Eğitim verilmeye başlandı. Ama henüz mezun vermedi. Elazığ’da sektörel manada inşaat mühendisleri daha ön planda. İnşaat Mühendisliği’nden her yıl çok sayıda öğrenci mezun olur. Ayrıca Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nde okuyanların büyük çoğunluğu da Elazığlıdır. Hatta benim lisedeki sınıf arkadaşlarımdan 10-12 tanesi Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun.”


Peki Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nde okuyan veya mezun olan kişilerin çoğunun Elazığlı olması sizce nasıl bir durum?

“Bir yönden güzel bir şey. Ama mimarlık bölümü de açıldıktan sonra mimarlık da mezun verdikten sonra mimarların sayısı da artmaya başlayacak. Elazığ’da proje işleri çoğunlukla inşaat mühendisleri tarafından yürütülüyor. Çoğu kişiler mezun sayısı artıkça rakibin artacağını söyler. Ama bence sayı artıkça kalite artar.”


İlimizdeki yapılar mimari yapıya uygun mu, bu konuda neler söylemek istersiniz?

‘ORTA DÜZEYDE BİLE ÖRNEK GÖSTEREBİLECEĞİMİZ BİNA SAYISI ÇOK AZ’

“Mimarlık sadece görsellik değildir. Bir binanın sağlamlığı da mimariyi etkiler. Bu anlamda Elazığ’da genel itibariyle kaba inşaatlarda çok çalan çırpan müteahhitler yok. Binalar tahmin edildiğinden çok daha sağlam. Ama işin ince yapısına yani estetik kısma baktığımızda ilimizde orta düzeyde bile örnek gösterebileceğimiz bina sayısı çok az. Tabi bunda meslek adamları olarak bizim de etkimiz var. Ama bu durumu etkileyen biraz da piyasa şartlarıdır. Piyasa şartlarından kastım sadece parasal yönden değil. Bilinçli alıcı olmadığından bilinçli üretici de yok. Ne kadar arz varsa o kadar da talep var. İlimizde son yıllarda bir dönüşüm başladı. İnsanlar artık daha güzeli daha rahatı ve daha konforlu olanı talep etmeye başladı. “


İlimizdeki tarihi yapılar mimari yapıya uygun mu, bu noktada Harput’u kısaca değerlendirir misiniz?

“Ben üniversiteye gitmeden önce Harput’u bilmiyordum. Üniversite de okuduğum dönemlerde Harput’la ilgili çalışmalarda yaptım. Harput’u Elazığlılar bilmiyor. Tarihi birkaç doküman inceleyince Harput’ta nedenli yapılar olduğunu o zaman öğrenmiştim. Bizim bildiğimiz bir Eğri Minare, Ulu Camii, Sarahatun Camii, hamam vs. Bunlar dışında bildiğimiz bir şey yok. Ama Harput’taki Amerikan Koleji’ni, Fransız okulunu, Kolordu’nun içerisindeki tarihi binayı kimse bilmez. Bu anlamda Harput’un tarihi gerçekten çok eski. Birçok yapısı var. Ama harap olmuş durumda. Mimari açıdan restorasyon tarihi bir binanın başına gelebilecek en kötü şeydir. Restorasyon son çaredir. Çünkü restorasyon yapayım derken binanın özünü yıpratabilirsiniz.”


Peki bu tarihi yapılara restorasyon dışında ne yapılması gerekiyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

“Elazığ’da koruma kurulu yok. Arazi olarak Şanlıurfa’ya, konutlarda yapılan restorasyonlarda Diyarbakır’a bağlıyız. Ama bildiğim kadarıyla Belediyenin bu konuda bir çalışması var. Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) oluşturdular. Diyarbakır’a sürekli gidip gelen bir ekip var. Yani artık Harput’la ilgili bir farkındalık var.”


Kentsel dönüşüm yönetmeliğiyle ilgili kısaca bilgi verebilir misiniz?     

‘ALTYAPISI HAZIR OLMAYAN BİR ÇALIŞMA’

“Kentsel dönüşümün iyi niyetle yapılan bir çalışma olduğuna inanıyorum. Ama altyapısı hazır olmayan bir çalışma. Bu durum ilimiz ve ülkemiz içinde aynı. Parasal fonksiyonunu kaybetmiş binaları karlı veya cazip bir hale getirip yenilemeyi teşvik etmek kötü bir uygulama değil. Ama bunun altyapısının hazır olması gerekir. Örnek vermek gerekirse 4 katlı 2 tane binayı yıkıp yerine 12 katlı bir bina yapmak zor bir uygulama değil. Ama kentsel dönüşüm bu değil. 8 daireyi yıkıp yerine 30 daire yapmak istersek bunun ortaya çıkaracağı otopark, kanalizasyon vs. ihtiyaçları çok büyük bir yük getirisidir. Bu anlamda imar planı da buna entegre olarak düzenlendi.”


Kentsel dönüşüm uygulaması bir şehrin kentleşmesini de sağlar mı, yani kentsel dönüşüm ile kentleşme doğru orantılımıdır?

“İlimiz üzerinden düşünürsek Elazığ kentleşmiş bir şehir diyebiliriz. Bazı ilçelerinde bile kent düzeni vardır. Elazığ’da aşırı şekilde memur kesimi var. Çok tüketen bir toplumuz. İlimizde bir bölge hastanesi yapılıyor. Bu büyük bir yatırım. Ama yapılan bu yatırımlar bir hizmettir. Bu anlamda üretim adına bir şey yok.”


İlimizin yetkilileri kentselleşmeye yeteri kadar önem veriyor mu?

“Belediye Başkanımız, belediyeciliği Ankara’da öğrendi. Bilinç anlamında bunun çok faydasını görmemiz gerekiyor. Toplu taşımada bir önceki belediyeye göre baya bir farklılıklar var. Trafik noktasında yapılan düzenlemeler var. Tabi yapılan bu hizmetler yeterli değil. Ama gerçek manada vatandaş olarak bizim talep etmemiz gerekiyor. Bence biz iyiyi görelim takdir edelim. Kötüyü görelim iyi olanını isteyelim.”


Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

‘İNŞAAT ÇALIŞMAYINCA HİÇBİR SEKTÖR ÇALIŞMAZ’    

“Türkiye’de emlak balonu diye bir şey var. Ne zaman patlayacak diye herkes bekliyor. Geçmişte Amerika bu sıkıntıyı yaşadı. Türkiye içinde benzer bir durumdan yıllardır bahsediliyor. Yıllardır bu balonun patlayacağından bahsediliyor. Ama Allah’a çok şükür bunu yaşamadık. Üretim olmadığından Elazığ’ın lokomotif sektörü inşaattır. Türkiye genelinde bu durum söz konusudur. Elazığ’da bunun küçük örneklerinden biridir. Malatya ve Diyarbakır’dan gelen büyük müteahhitler gelip Elazığ’da iş yapıyor. Elazığ’da kazandıklarını kendi memleketlerine götürüyorlar. Şu an ilimizde konut fiyatları çok yüksek. İnşallah bahsettiğimiz bu balon bir gün patlamaz. Çünkü lokomotifimiz inşaat. İnşaat çalışmayınca hiçbir sektör çalışmıyor.”     



Fırat Gazetesi