Binalara neden yalıtım yapılmalı?
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı seferberliği konusuna ilişkin kamuoyunda bilgi oluşturmak, farkındalık yaratmak için düzenlediği Anadolu Buluşmaları'nın 19. Adana'da yapıldı.
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı seferberliği konusuna ilişkin kamuoyunda bilgi oluşturmak, farkındalık yaratmak için düzenlediği Anadolu Buluşmaları'nın 19. Adana'da yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar gerçekleştirdi. Dalmaçyalı sponsorluğunda yapılan Verimder Anadolu Buluşmalarının, Adana ayağı, Adana Yapı Müteahhitleri Derneği (AYAMDER) iş birliğiyle yapıldı.
Türkiye’de enerji verimliliği ve tasarrufu konularına ilişkin farkındalık yaratmak için kurulan Verimder, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği buluşmaların ikinci ayağını Adana’da gerçekleştirdi. VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Adana Yapı Müteahhitleri Derneği (AYAMDER) iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikteki konuşmasında, ülke çapında enerji verimliliği konusuna ilişkin farkındalık yaratmaya çalıştıklarına dikkat çekti.
Farkındalık yaratmak için Türkiye’yi karış karış gezdiklerine vurgu yapan Alkin, “50 milyar dolar civarında bir enerji ithalatımız var. Bunun 17,5 milyar doları doğrudan doğruya binaların ısıtılması ve soğutulmasına gidiyor. Bu rakamın yarıya indirilmesi lazım ki cari açığımızda bir daralma olsun, döviz kuru üzerinde baskı azalsın ve aynı zamanda vatandaşın cebine de bir şeyler girsin” dedi.
Alkin, enerjinin verimli kullanılması durumunda cari açığın önemli şekilde azalacağına dikkat çekerek, bunun döviz kurları üzerindeki baskıyı düşüreceğini, enflasyon ve faiz oranlarında iyileşmelere kadar bir yarar sunacağını dile getirdi.
Büyümenin gerçek kaynağının kişisel tasarruflar olduğuna vurgu yapan Alkin, bu tasarrufun da enerji verimliliği yoluyla artırılabileceğine dikkat çekti.
VERİMDER TOPLANTISINDAN ANA BAŞLIKLAR ŞU ŞEKİLDE:
Karalar: 40 milyar dolar ülkenin kasasında kalabilir
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, gerçekleştirdiği konuşmada Türkiye’nin en çok ‘üretime, istihdama, ihracata, dolara ve ithalatı azaltmaya’ ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, “Bu ülke 1970’lerden beri dolar krizine girer, çıkar ama doların daha fazla olması, daha az ithalat olması noktasında siyasetçiler ne yazık ki ciddi bir önlem almaz. Sadece enerji verimliliği konusuna 30 – 40 milyar dolar yatırıldığında, dört-beş sene sonra yüzde 40-50’ye varan bir enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Bu, dört senede verdiğiniz parayı amorti edeceksiniz anlamına gelir, bu paranın Türkiye’nin kasasında kalması demektir” diye konuştu.
Prof.Dr.Alkin: Enerjiyi verimli kullanarak, cari açığı azaltabiliriz
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye’nin büyürken cari açık veren bir ekonomik yapısı olduğuna, bu ortamda cari açığın düşürülemesinin seçeneklerinden birinin de ‘enerji verimliliğinden’ olduğunu belirtti. Prof. Dr. Alkin, Türkiye’deki 50 milyar dolarlık enerji ithalatının, 22.5 milyar dolarlık kısmının binalarda tüketildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Alkin: Enerji verimliliğini maksimum seviyeye çıkarmalıyız
Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye’nin 50 milyar dolarlık enerji ithalatının 22.5 milyar dolarlık bölümünün binalarda tüketildiğine ve bunun enerjiye ayrılan kısmının yüzde 80 olduğuna dikkat çeken Alkin, şunları kaydetti:
“Yani bina içerisinde kullandığımız enerjinin yüzde 80’i ısıtma ya da soğutmaya gidiyor. İklimlendirme, yani soğutma için harcadığımız enerji, ısıtma için harcadığımız enerjinin iki katı. Meselemiz pandemiden önce gezdiğimiz 17 ilde anlattığımız gibi, sadece ısıtma değil. Öğrendik ki sadece camları ve duvarları ısıtabiliyormuşuz, evi ısıtamıyormuşuz. İklimlendirmede de yine duvarları ve camları soğutuyormuşuz, içeriyi değil.”
Avrupa Birliği’nin uygulamaya start verdiği Yeşil Mutabakat’ın enerji verimliliğine ilişkin boyutlarının altını çizen Alkin, “Bizim Avrupa Birliği’ne ihracatımız, toplam ihracatımızın yüzde 51’i. Avrupalılar artık; ‘ben sıfır karbon ayak izi istiyorum , öyle bir enerji harcayın ki hiç karbon salınımı olmasın, enerjiyi verimli kullanın, sizin binalarınızdan enerji tüketiminize kadar sizi araştıracağım, bununla ilgili kabul edilmiş belge isteyeceğim, buna göre sizin bize yaptığınız ihracata vergi koyup koymayacağıma karar vereceğim’ diyor. Ülke olarak 200 milyar dolar ihracatı inşallah aşacağız, bunun 100 milyar doları, eğer işimizi doğru yaparsak garanti, yapamazsak risk altında” diye konuştu.
Planladıklarının daha az enerji tüketerek aynı randımanı hatta daha fazlasını sunabilmek olduğuna dikkat çeken Alkin, enerji verimliliğiyle ekonominin yüksek enflasyon ve faiz gibi kronik problemleri arasında bulunan bağlantıyı şöyle anlattı:
“Enerjiyi verimli kullanamamaktan dolayı cari açığımızı kapatamıyoruz, cari açığımızı kapatamadığımız için döviz kurları hep sıcak kalıyor, döviz kurları sıcak olduğu için enflasyon yüksek, enflasyon yüksek olduğu için faizler yüksek. Evvelki sorunlarla başa çıkmakta zorluk çektiğimiz için, sonucu değiştirmeye, faizleri düşürmeye çalışıyoruz. Ben de yüksek olduğunu kabul ediyorum. Ama bence çok zorlu bir işi, en başta yapmamız, yani meselenin sebebi ile uğraşmamız lazım. Sonucuyla uğraştığımız zaman, sonuç değişmiyor.”
Vurankaya: Enerjide verimlilik çalışmalarını destekliyoruz
AYAMDER Başkanı Nadir Vurankaya da her geçen gün çoğalan enerji ihtiyacına rağmen, dünyada azalmaya başlayan doğal kaynakları verimli kullanabilmek amacıyla enerji tasarrufu yapılmasının altını çizdi. Vurankaya, “Bölgelere göre ısı yatılımı ile enerji tasarruf seviyelerinin değişiklik gösterdiğini düşünürsek, bizim bölgemizde de ciddi ısı yatılımı yapmak zorunluluğunun ortaya çıktığını görebiliriz. AYAMDER olarak enerji verimliliğini çok önemsiyoruz ve bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.
Gülcan: Adana’da soğutma uygulamaları daha pahalı
AYAMDER Başkan Yardımcısı Tamer Gülcan ise ülke olarak bu coğrafyada, enerjide dışa bağımlı olduğumuz bir süreçte tasarruf önlemlerini en üst seviyeye yükseltmek gerektiğine vurgu yaptı. Enerji verimliliğinin inşaat sektöründeki yalıtım uygulamalarının önemini ortaya çıkardığına vurgu yapan Gülcan, “Yalıtım dendiği zaman İç Anadolu bölgesinde soğuk havadan korunmak anlaşılır ancak bizim şehrimiz Adana’da yazları çok sıcak olduğu için, içeride soğutma yöntemleri çok daha pahalıdır. Enerji tasarrufunu sağlayabilmek adına VERİMDER’in çalışmalarını Adana müteahhitleri olarak destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Korkmaz: Konutlarda kullanılan enerji, sanayide kullanılanı geçti
VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz da enerji verimliliği ve tasarrufu konusundaki farkındalığı artırmak için çalıştıklarını dile getirdi. Korkmaz, 2018 yılından beri konut tipi yapılarda kullanılan enerjinin, sanayide kullanılan enerjiden fazla olduğunun altını çizerek, “Artık konutlarımızda, sanayi yapılarımıza göre daha fazla enerji harcıyoruz. Son 10 yılda ülkemizin tükettiği enerji yüzde 40 oranında arttı. Enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda Avrupa’da belirli dönemlerde belirli hedefler konuluyor ve bunlara ulaşılması için gerekli düzenlemeler yapılıyor, bizde de benzer bir yöntem izlenmeli ve bunu yapabilecek kapasiteye sahibiz” dedi.
Korkmaz: Yazın Harcanan Enerji Çok Daha Fazla
“Ilıman iklimlerde ısı yalıtımına ihtiyaç yoktur” algısının doğruyu yansıtmadığını ifade eden Korkmaz “Isı yalıtımı sadece soğuğa karşı değil, sıcaktan korunmak için de önemlidir. Unutmamalı ki yazın serinleme maliyeti, kışın ısınma maliyetinden çok daha fazladır” dedi.
Binaların dışa bakan iç yüzey sıcaklığı ile iç ortam sıcaklığı arasındaki farkın üç dereceyi aşmaması gerektiğine yoksa binalarda ısı kayıplarının yaşanabileceğine dikkat çeken Korkmaz, şunları kaydetti:
“Bir enerji türü olan ısı, doğa kanunları gereği her zaman sıcak ortamdan soğuk ortama doğru transfer olur. Yalıtımsız binalarda, dışarıdaki ısı bina içine hareket ederek ortamı ısıtır. Bu kapsamda, binalardaki ısı yalıtımı özellikle sıcak iklimlerde dışarıdaki sıcak havanın bina içerisine girişini engeller ve bu sayede soğutma enerjisinde tasarrufu sağlanır.”
Emrullah Eruslu: Kentsel dönüşümü fırsat olarak değerlendirmeliyiz!