Binaların depreme dayanıklılığı 'çivi tabancası'yla ölçülecek!
Yüzüncü Yıl ve Ankara Üniversitesi'nden bilim adamları, binaların depreme dayanıklılığının hem kısa sürede hem de ekonomik yollarla ölçülebilmesi amacıyla, şarjlı ve basınçlı "Çivi tabancası"nın kullanıldığı yöntem geliştirdi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ve Ankara Üniversitesi (AÜ) bilim adamları, binaların depreme dayanıklılığının hem kısa sürede hem de ekonomik yollarla ölçülebilmesi amacıyla şarjlı ve basınçlı "Çivi tabancası"nın kullanıldığı yöntem geliştirdi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, binaların depreme dayanıklılığının ölçülmesi için karot (Zemin, beton, asfalt gibi yapımlardan, özel aygıt (karotiyer) ile alınan silindirik örnek) alımında problemler yaşandığını belirtti.
Bu sorunun çözülmesi için üniversite olarak çalışma başlattıklarını anlatan Prof. Dr. Battal, şunları söyledi:
"Depremlerde binaların beton dayanıklılığını ölçmek için karot aldırıyorduk. Bu karotları analiz ettirdikten sonra bilgi elde ediyorduk. Bu da oldukça uzun bir zaman ve ciddi bir sorun olarak kendini gösteriyordu. Bir kolonda bir iki karot alınması gerekiyor. Bu da o kolonun yaralanması anlamına geliyor. Ölçümde belli çapta bir beton alınması ve sonra onu epoksiyle (sentetik reçine) kapatmanız gerekiyordu. Dolayısıyla betonun bütünlüğünü de bozuyorsunuz. Şimdi üniversitede yapılan çalışmayla bu sorun artık tarihe karışacak. Yeni yöntemde bir çivi tabancasıyla çivi betona penetre ediliyor. Sonra oradaki hesaplamalarla o anda betonun dayanıklılığı hakkında bilgi ediniyoruz."
- "Çok güvenilir, tutarlı sonuçlar aldık"
YYÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Selçuk da Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Kayabalı ile geliştirdikleri yöntemin kaya ve betonlarda kullanılabileceğini bildirdi.
Projelerinin şu anda üretim aşamasında olduğunu vurgulayan Selçuk, şu bilgileri verdi:
"120 Joule gücünde çalışan çivi atıcısı ile bu araştırmaya başladık. Çivi penetrasyon derinlikleriyle dayanımları ilişkilendirdik. Hem kayalar hem de betonlar için bunu yaptık ve çok güvenilir, tutarlı sonuçlar aldık. Diğer tahribatsız deney yöntemleriyle de karşılaştırdık ve çok daha güvenilir sonuç verdiğini gördük. Dolayısıyla bu makine üzerinde gittik. Farklı enerji oranlarına sahip makinelerle çalıştık ve bunlarla ampirik ilişkiler kurarak her hangi bir çivi makinesiyle kayalar için bir dayanım belirlememiz mümkün oldu. Benzer şeyi betonlar için de yapmayı düşünürken acaba yeni bir makineyi ortaya koyabilir miyiz dedik. Hem betonlar hem kayalar için ayarlanabilir bir makinenin üzerine gittik ve bir şirketle bunu görüştük. Şu anda ilk prototip üzerinde çalışıyoruz. İleri ki dönemlerde tasarımlar üzerinde çalışacağız ve milli bir ürünümüzü ortaya çıkaracağız."
- "İki üç dakikada sonuç alma şansınız var"
Karot yönteminin pahalı ve zaman aldığını, deprem sonrasında karot alma zamanın uzun olması nedeniyle bazı riskler yaşanabileceğini ifade eden Doç. Dr. Selçuk, " Yeni üretilen makine ile tek bir kolonda çok kolay ve pratik bir şekilde iki veya üç dakikada sonuç alma şansınız var. Dolayısıyla pratik ve hızlı bir şekilde bir binayı iki saat içerisinde kontrol etmeniz mümkün. Karot binaya zarar da verebiliyor. Yani bir yapı elemanından veya kirişten fazla sayıda karot almak kolonun taşıma kapasitesini etkileyebiliyor." diye konuştu.
Doç. Dr. Selçuk, ürettikleri makine ile sadece öngörülen yerlerden belli sayıda karot numuneleri alınarak, çok daha ekonomik ve zaman kaybı yaşamadan binaların kontrol edilebileceğini bildirdi.
AA