Genel

Binali Yıldırım: Danıştay'ın kararı, otoyol projesinin durdurulduğu anlamına gelmez!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyol Projesiyle ilgili Başbakanlık Genelgesi'nin 9'uncu maddesiyle ilgili Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararının projenin durdurulduğu anlamına gelmeyeceğini bildirdi

 

Yıldırım, ''Bu karar hiçbir şekilde projenin durdurulmasını, gerektiren bir karar değildir'' dedi.    Bakan Yıldırım, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararının ''projenin durdurulduğu'' şeklinde yorumlanmasının yanlış olduğunu söyledi.    Projenin belirlenen zamanda tamamlanabilmesi için 8 Aralık 2010 tarihinde yayımlanan Başbakanlık genelgesinin 9'uncu maddesinin projenin kendisiyle ilgili değil, projenin gerçekleştirilmesi için gerekli olan malzeme ocakları, bağlantı yolları, enerji nakil hatları, depo alanları, hazır beton tesisleri, asfalt plenti ile alt ve üst yapı imalatları için gereken üretim tesislerinin çevresel etki değerlendirmesine dönük olduğuna dikkati çeken Yıldırım, genelgede bu tesislerin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliğinden muaf tutulması gerektiğinin yer aldığını kaydetti.        Başbakanlık Danıştay'a itiraz edecek   Genelgenin 9'uncu maddesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Türkiye Mimarlar Mühendisleri Odaları Birliği (TMMOB), Peyzaj Mimarları Odası ile Ege Çevre Kültür Platformu Derneği'nin açtığı davayı karara bağlayan Danıştay 14'üncü Dairesi'nin de yürütmeyi durdurma kararı verdiğini anlatan Yıldırım, aynı sivil toplum kuruluşları tarafından 14 Nisan 2011 tarihli Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği'nin geçici 3'üncü maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması için açtıkları davada yürütmeyi durdurma talebinin aynı daire tarafından reddedildiğini bildirdi. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını 28 Aralık 2011 tarihinde verdiğini ve 2 Nisan'da Başbakanlığa tebliğ ettiğini söyleyen Yıldırım, Başbakanlığın karara 7 gün içinde itiraz edeceğini söyledi.      ''Projenin ÇED muafiyeti devam ediyor''     Danıştayın verdiği yürütmeyi durdurma kararının ek tesislere yönelik olduğunu ve projenin ÇED muafiyetini etkilemediğini ifade eden Yıldırım, yönetmeliğe göre projenin ÇED yönetmeliğinin yayımlandığı 7 Şubat 1993 tarihinden önce yatırım planına alınması ve 2015 tarihinden önce yapımına başlaması nedeniyle ÇED yönetmeliğinden muaf olduğunu kaydetti.   Projenin yürütülmesi için ihtiyaç olan tesislerin de projenin bir parçası olduğunu ifade eden Yıldırım, proje gibi tesislerin de ÇED kapsamı dışında olduğunu ifade ederek şu görüşleri dile getirdi:    ''ÇED'den bu projeyi muaf tutan Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yönetmeliğinin geçici 3'üncü maddesinin iptali için açılan davada, yürütmeyi durdurma kararı verilseydi bu proje durmuş olacaktı. ÇED işlemleri başlayacaktı. Bu alınan karar hiçbir şekilde projenin durdurulmasını, gerektiren bir karar değildir. Proje Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yönetmeliğinin geçici 3'üncü maddesinde belirtilen hükümlere uygun olarak yapılmaya devam edecektir. Yani 1993'ten önce yatırım programına alınan ve 2015 öncesinde başlanan proje, için ÇED ihtiyacı yoktur. Mahkemenin verdiği karar ise projenin yapımı sırasında ihtiyaç duyulabilecek bazı tesislerin yine aynı yönetmelik çerçevesinde değerlendirilmesini öngören 2010 yılındaki Başbakanlık genelgesinin 9'uncu maddesinin uygulamasının durdurulmasına yöneliktir. Bu yürütmeyi durdurma hiçbir şekilde işin yürümesini durdurmayacak, aksatmayacaktır. Kaldı ki, bu işle ilgili de itiraz süreci, yargı süreci devam ediyor. Verilen bu karar nihai bir yargı kararı değildir.''   AA