Sektörel

Binanın depremi hisseden parçası çatılar hayati önem taşıyor!

Ülkemizde 81 ilin 55’i birinci derece deprem bölgesinde ve nüfusumuzun yüzde 95’i deprem tehdidi altında yaşıyor

Türkiye, depremin zararlarını gelişmiş ülkelere oranla çok daha ağır yaşıyor. Çünkü ülkemizdeki konutların 12 milyona yakını gecekondu ve kayıtsız konutlardan oluşuyor. Konut stoğunun yüzde 60’ını 20 yaşın üzerindeki binalar oluşturuyor. Tüm bunlara ek olarak göz ardı edilen hayati bir konu var: Çatılar… Türkiye’de yaklaşık 16 milyon binanın çatı ve cephe yalıtımı yok. Bu 16 milyon çatı aynı zamanda bugünkü çatıların kalitesini sağlamaktan çok uzakta, geleneksel uygulama metotları ve malzemelerle yapılmış eski usul çatılar. Ülkemizde deprem bilincini artırmayı hedefleyen 1-7 Mart arasındaki Deprem Haftası’nda konuya dikkat çeken Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), bu çatıların depremde oluşabilecek büyük risklere davetiye çıkardığını vurguladı.


Deprem anında güvende olabilmemiz için yapıların temelden çatıya kadar her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi gerekiyor. Bu bağlamda depreme karşı dayanıklı bina yapılırken; binanın mimarisi, zemin etütleri, zemin kalitesi, mukavemet ve taşıma hesapları, kullanılacak demir donatı, beton tip ve kaliteleri ile yapı malzemeleri ve inşaat teknikleri çok önemli. Tüm bunlar kadar önemli bir diğer konu ise küçük çaplı depremlerde bina yıkılmasa bile ciddi can ve mal kayıplarına yol açabilecek çatılar… Çünkü çatılar bina içinde depremi en çok hisseden kısım.


Depremde sadece çatı malzemelerinin ağırlığı değil tüm sistem önemli


Çatılar konusunda, kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirme amacı ile üretici, distribütör ve uygulayıcı firmaların desteğiyle 10 yıldır faaliyet gösteren ÇATIDER’in Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, çatının bütün bir sistem olduğuna dikkat çekerek depremde çatıların davranışı söz konusu olduğunda sadece çatı kaplama malzemelerinin ağırlığının düşünülmemesi gerektiğini belirtti. Nazım Yavuz, depremde yerinde kalacak, hasar görmeyecek ve çevresinde tehlike yaratmayacak çatılar için gerekli püf noktalarını anlattı.


Çatı depremde yıkılmayacak, parçaları çevreye savrulmayacak şekilde yapılmalı


Yavuz, “Güvenli çatı yapımında yapının tipine göre mimar veya mühendis tarafından hesaplanmış, tüm detaylarıyla çizilmiş, malzemeleri tarif edilmiş bir projenin olması gerekiyor. Çatı bütünü içindeki, özellikle kalkan duvar, parapet, baca gibi yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmeli. Projelendirmede bölgesel iklim şartları dikkate alınmalı. Proje, özellikle karlı bölgelerde üzerinde kar birikmiş çatının, aynı zamanda rüzgar ve deprem etkisi altındaki davranışı dikkate alınarak yapılmalı.” dedi.


Çatılarda kullanılacak malzemelerin de önemli olduğunu vurgulayan Yavuz, yapının tipine, coğrafi konuma ve standartlara uygun doğru malzemelerin, ürün kullanım kılavuzlarına uygun olarak kullanılması gerektiğini söyledi. Yavuz, projede tarif edilen malzemelerin proje sahibinin onayı olmadan ve projede gerekli revizyonlar yapılmadan değiştirilmemesi gerekliliğinin de altını çizdi.


Fırtına ve depremde uçan çatılara karşı çatının binaya iyi bağlanması gerekiyor


Çatıların rüzgar ve deprem bağlantılarının hayati önem taşıdığını kaydeden Yavuz, şiddetli rüzgarlı havalarda olduğu gibi depremlerde de sıklıkla rastlanan çatı uçma olaylarının önüne geçilebilmesi için özellikle çatının binaya doğru bağlanmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirtti.


Sağlam çatılar için sadece çivi değil vida ve ankraj sistem kullanılmalı


Çatıların deprem olmasa bile binadaki durumları gereği sürekli basınç ve çekmeye maruz kaldığını hatırlatan Yavuz, “Çatıların betonarme malzemeye bağlantıları, her yönde gelebilecek yükleri alabilecek şekilde uygulanmalı. Sadece çivilerle yapılan bağlantılarda uzun vadede performans düşer. Vida ve ankraj sistemleri kullanılmayan yani betonarme yapıya sabitlenmeyen yanlış uygulamalar, bu noktalarda zayıflığı ve deprem açısından ciddi riskleri oluşturur.” diye konuştu.


Çatıda sadece dikey kuvvetler değil depremdeki yatay yükler de hesaba katılmalı


Türkiye’de çatıların sadece dikey kuvvetler göz önüne alınarak, zaman zaman işin ehli olmayan kişiler tarafından yapıldığına dikkat çeken Yavuz, depremdeki yatay yükleri karşılayan çapraz bağlantıların çatı, kolon, makas düzlemlerinde yapılmaması veya eksik yapılmasının deprem anında hasar ve yıkımlara sebep olduğunu ifade etti. Yavuz, çatıda var olabilecek ve deprem sırasında daha kuvvetli yüklere dönüşebilen kar yükü gibi hususların da dikkate alınarak bağlantıların yapılması gerektiğini söyledi.


Uygun malzeme ve doğru montaj hayat kurtarır


Bina içinde depremi en çok hisseden kısmın çatılar olduğunu hatırlatan Yavuz, çatı elemanlarının duvarlarla bağlantılarının da doğru şekilde yapılmamasının büyük zararlara neden olacağını belirtti.


Deprem sırasında kalkan duvarların devrilmeleri ya da en azından sıva parçalarının düşmesi sık görülen bir durum. Bu da zaten panik halinde olan kişilerin üstlerine yıkılan ya da düşen parçalar nedeniyle can kaybına yol açabiliyor. Bu noktada Yavuz, mimarların çatıları uygun malzeme ve doğru montajla, yıkılmayacak şekilde tasarlamaları gerektiğini ifade etti.


Çatı uygulamasını yapacak firma ve ustaya dikkat!


Çatı imalatını yapacak firma ve çatı ustalarının önemine de değinen Yavuz, “Çatılarda çalışacak kişilerin çatı sistemleri, çatı yapımı ve teknikleri, yüksekte çalışma ve iş güvenliği konularında eğitimleri ve sertifikaları olmalı, sosyal sigortalar ile ilgili güncel mevzuata uyulmalı. Yapılan iş her safhasında çatı konusunda uzman bir teknik eleman tarafından kontrol altında tutulmalı. Biz ÇATIDER olarak sektörün ihtiyaç duyduğu uzman uygulama usta ve teknikerleri eğitiyoruz.” dedi.


Çatılarla ilgili tek uzman başvuru mercii ÇATIDER


Tüketicilerin, mimar, mühendis ve müteahhitlerin çatılarla ilgili her türlü konuda bu alandaki tek başvuru mercii olan ÇATIDER’e başvurabileceklerini açıklayan Yavuz, derneğin eğitim kulübü olan Çatı Sistemleri Eğitim Merkezi (ÇATISEM) bünyesinde bugüne kadar 452 kişiye çatıcılık eğitimi vererek usta ve çıraklar yetiştirdiklerini, 2007-2008 yıllarında Türkiye genelinde 25 il veya ilçede 29 Mimarlar Odası’nda 1.150 mimara “Çatı Sistemleri Eğitimleri” verdiklerini anlattı. ÇATIDER’in geliştirdiği “Çatıcılık Mesleki Eğitim Müfredatı”nın bugün okullarda referans alınarak uygulandığını belirten Yavuz, derneğin çatı sektörü ile ilgili meslek standartlarını hazırladığını ifade etti. Yavuz, 2012 yılı başından itibaren inşaatlarda sertifikalı işçi çalıştırılmasının zorunlu hale gelmesi sonucunda çatı ustalarının belgelendirilmesine yönelik olarak ÇATIDER’de düzenlenen kurslarda, Milli Eğitim Bakanlığı, İŞKUR ve ÇATIDER onaylı Çatı Ustası Belgesi verdiklerini de söyledi. ÇATIDER’in hazırladığı “Çatı Kaplama Malzemeleri Uygulama Detayları Kılavuzu”nun inşaat sektörü ve akademik açıdan Türkiye’de ilk ve tek olduğunu bildiren Yavuz, depreme karşı güvenli çatılar inşa etmek için bu yayının önemli bir kılavuz olduğunu vurguladı.


ÇATIDER’e www.catider.org.tr web sitesinden ve 0216 416 55 13 numaralı telefondan ulaşmak mümkün.