Binasında bunu yapanlar enerji giderlerini yarı yarıya düşürüyor! Isı yalıtımı ile ilgili önemli uyarılar!

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, inşaat sektöründe yaşanan gelişmelere paralel bir yön takip eden yalıtım sektörünün enerji verimli, güvenli ve konforlu binalar için yüksek talep görmeyi sürdürdüğünü belirtti. 

Türkiye'de 10 milyondan fazla yapı, 30 milyondan fazla da hane olduğunun tahmin edildiğine dikkat çeken Eruslu, şu ifadeleri kullandı:

"Elbette bu yapılar içinde çok sayıda eski yapı bulunuyor. Ruhsat tarihlerine bakarak tüm binaların dönemlerindeki kurallara uyduğunu farz edersek, ülkemizdeki toplam bina stokunun yüzde 25'inde yalıtım olduğunu görüyoruz. Yalıtımsız binalar ise yüzde 75 gibi büyük bir oranda. Bu da ne yazık ki daha fazla enerji tüketimi ve enerjide dışa bağımlı olan ülkemiz açısından cari açığın yükselişi anlamı taşıyabiliyor."

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, ısı yalıtımlı binaların enerji giderlerini yüzde 50 azaltarak önemli katkıda bulunduklarının altını çizdi ve doğru malzeme, doğru kalınlık ve doğru uygulamayla binayı çevreleyen yalıtımın yaz aylarında dışarıdan içeriye, kış aylarında da içeriden dışarıya ısı geçişinin azalmasını sağladığını belirtti. 

Standartlara uygun yapılan yalıtım sayesinde yaz aylarında soğutmaya, kış aylarında ise ısıtmaya harcanan enerjinin azaldığına ve faturaların da hafiflediğine vurgu yapan Eruslu, "Enerji tasarrufunda önemli role sahip olan yalıtımla azalan enerji tüketimi aynı zamanda hava kirliliğinin önüne geçilmesine destek sağlayarak çevreyi de koruyor" dedi. 

"Su yalıtımı, deprem kuşağında bulunan ülkemizde binaların sağlam şekilde ayakta kalması açısından hayati öneme sahip. Türkiye'deki yapı stoku ağırlıklı şekilde betonarme binalardan meydana geliyor. Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından biri suya karşı olan hassasiyetleridir" diye konuşan Eruslu, yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde yer alan basınçlı ya da basınçsız yeraltı suları sebebiyle binaların sürekli suya maruz kalabildiğini dile getirdi. 

Eruslu, suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesinin betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona sebep olduğuna, korozyonun ise yapının yük taşıma kapasitesini azalttığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Betonarme yapıların sağlıklı şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini devam ettirebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde ısı ve su yalıtımıyla korozyondan korunması gerekiyor. Ses ve yangın yalıtımı da hem konfor hem de güvenlik açısından büyük öneme sahip."

ISI YALITIMI DA YÖNETMELİKLERE UYGUN OLMALI 

Emrullah Eruslu, Türkiye'de kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7'si binalarda tüketilirken, bunun yüzde 80'inin kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıldığına vurgu yaptı ve "Isı yalıtımı, ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya düşürürken cari açığı ve enerji faturalarını azaltıcı bir etkiye sahip. Binalarımızı ısı yalıtımıyla daha az enerji tüketen yapılar şekline getirmeyi başardığımızda her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolarlık bir tasarruf sağlayabiliriz" açıklamasında bulundu. 

Isı yalıtımı yaptırmak isteyen tüketicilere güvenilir firmalara, yönetmeliklere uygun yaptırılması, standartları karşılayan yalıtım malzemelerinin kullanılması ve işini bilen ustalar tarafından uygulanması önerisi yapan Eruslu, piyasada çok sayıda yalıtım malzemesinin olduğuna dikkat çekti. 

Eruslu, genel olarak ısı ve su yalıtım malzemelerinin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında Avrupa standartlarına göre üretildiğini aktardı ve şu açıklamada bulundu:

"Bu ürünler piyasaya CE işaretiyle çıkıyor. Tüketicilerin yanlış malzeme seçimi yapmamak için alacakları ürünler arasından seçim yaparken mutlaka yalıtım malzemelerinin üzerindeki etiketlerde CE işaretinin bulunup bulunmadığına bakması çok önemli. Binalara standartlara uygun, doğru malzeme ve doğru uygulama ile gerçekleştirilecek bir yalıtım ömürlük bir yatırımdır. Yalıtım yaparken her bölgenin kendi coğrafi ve iklimsel şartlarına uygun yalıtıma gereksinimi olduğunun unutulmaması gerekiyor. Yalıtım kalınlıklarının, enerji verimliliğine etkisi çok fazla olsa da kalınlık artışının uygulama maliyetine olan etkisi oldukça düşüktür. Yalıtım kalınlığı arttıkça elde edilecek enerji verimliliği de aynı oranda artış gösterir. Dış cephede ısı yalıtımı maliyeti, faturalardan sağlanan tasarrufla 2 ila 5 senede kendini ödeyebiliyor. Bugün yeni inşa edilen bir binada ısı yalıtımı uygulamalarının maliyeti toplam bina maliyetinin yüzde 2 ila 3'üne denk oluyor."