Kent Haberleri

Bodrum Geriş RES'in inşaat iznine yürütmeyi durdurma kararı!

MUĞLA 2'inci İdare Mahkemesi, Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde yapılması planlanan Geriş Rüzgar Enerji Santrali (RES) inşaat çalışmaları için verilen bakanlık izni hakkında 'yürütmeyi durdurma' kararı verdi.

MUĞLA 2'inci İdare Mahkemesi, Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde yapılması planlanan Geriş Rüzgar Enerji Santrali (RES) inşaat çalışmaları için verilen bakanlık izni hakkında 'yürütmeyi durdurma' kararı verdi. Danıştay 6'ncı Dairesi de RES için verilen kamulaştırma kararı için 'yürütmeyi durdurma' verdi. Arazi sahipleri ve çevreciler, her iki kararı sevinçle karşıladı. Davayı açan işadamı ve emlak danışmanı Hari tamamlanmadan, şirketin çalışma ruhsatı olmadan, bölgede geri dönülemeyecek zayiatlar yaratmasına nihayet hukuk 'dur' dedi. Verilen karar bu davada ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Bu süreçte şirketin aldığı belgeler, bölgedeki arkeolojik ve doğal sit alanları yeniden incelenmeli, bu belgelerin birçoğunda eksik olduğunu mahkemelere sunduk" dedi. 


Vatan


Haber Evrensel Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Danıştay 6'ncı Dairesi de Muğla'nın Bodrum ilçesinde yapılması planlanan Geriş Rüzgar Enerji Santrali (RES) için verilen kamulaştırma kararı için 'yürütmeyi durdurma' verdi. Arazi sahipleri ve çevreciler, her iki kararı sevinçle karşıladı. 

Arazi sahiplerinin avukatlığını yürüten Remzi Kazmaz, açıklama yaptı: "Burada yürütme ile vargı, polis ile vatandaş karşı karşıya getirilmek istendi. Danıştay 6'ncı Dairesi, kamulaştırma ile ilgili kararı durdurdu. Davalar devam ederken şirketin çalışmalarını sürdürmesi, köylülerin izni olmadan arazilerini kullanmalarına izin vermemiz mümkün değildi. Burada hukuk ayaklar altına alındı. Aylardır Bodrum halkına yöredeki arazileri olan vatandaşlara, arkeolojik ve doğal site rağmen burada açılan davalar bitmeden çalışamazlar dedik. Yerel idarenin uyanlarını da ciddiye almadılar. Nihayet beklediğimiz ve Bodrum'daki katliamı durduracak karar çıktı. Bu süreçte bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz" dedi. 


Evrensel


Haber Hürriyet'te şu şekilde yer aldı;


Bodrum'un Yalıkavak bölgesinde yapılması planlanan ve bir süre önce rüzgar türbinlerinin inşaatına başlanan Rüzgar Enerji Santrali (RES) Projesine ilişkin açılan davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Muğla 2. İdare Mahkemesi, bölgede yaşayan bazı vatandaşların söz konusu projeye ilişkin başlayan inşaatın iptali için açtığı davayla ilgili kararını açıkladı.


'BEKLENEN KARAR VERİLDİ'

Mahkeme, söz konusu proje hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bir grup vatandaş, develerle Bodrum Belediye Meydanına gelerek davul ve zurna eşliğinde kararı kutladı. Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu üyesi Mustafa Tanışık, gazetecilere yaptığı açıklamada, bu kararla Bodrum'un kazandığını ifade etti. Geriş RES Projesi'nin, Bakanlar Kurulunun aldığı kamulaştırma kararının Danıştay 6. Dairesinin üç kere yürütmeyi durdurduğunu belirten Tanışık, bölge halkı tarafından açılan bu davada da mahkemenin bekledikleri kararı verdiğini söyledi.


"BODRUM'UN KENTSEL KİMLİĞİNİN BOZULMASINA KARŞIYIZ"

Gruba destek veren Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da Bodrum halkının hiçbir zaman medeni çerçevelerin dışına çıkmayacağını anlatarak, "Biz RES'lere değil Bodrum'un kentsel kimliğinin bozulmasına karşıyız" dedi. CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir de "Biz enerjiye karşı değiliz. Yenilenebilir enerjinin hep yanındayız ama gelip de evimin tepesinde, limanda, turistlerin başında böyle bir şeyin yapılmasına karşıyız" ifadesini kullandı.


'DOĞA İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ'

Bölgedeki arazi sahiplerinin avukatı Remzi Kazmaz ise bir yıldan bu yana RES'lerle mücadele ettiklerini savundu. Bodrum'un doğasının bozulmaması için çaba gösterdiklerini anlatan Kazmaz, "HES'lerin de RES'lerin de kurulduğu alanlar hep insanların yaşadığı alanlardır. Canlıların yaşadığı alanlar olmasından dolayı bu güzel ülkeyi ve dünyayı korumak adına hep hukuki mücadele yaptık" dedi.


'ÇALIŞMALARA BİR SÜRE ARA VERDİK'

Çalışmayı yürüten Rüzgar Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü Bertan Korkmaz, yaptığı yazılı açıklamada, buradaki inşaat faaliyetlerine şimdilik ara verildiğini bildirdi. Temiz enerjiye geçişte yaşanan her gecikmenin faturasının çevreye ve doğaya çıktığını belirten Korkmaz, yatırıma karşı çıkan grupların, kamuoyu ve yargıyı yanılttıklarını savundu. Korkmaz, Muğla 2. İdare Mahkemesinin verdiği karara saygılı olduklarını, bilirkişi raporları gelene kadar geçecek 30 günlük süre için inşaat çalışmalarına ara verdiklerini kaydetti.



Hürriyet 


Haber Ege Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, “Doğasına sahip çıkan Geriş halkının yanındayız” dedi.


CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, yaptığı açıklamada; “Bugün; toprağına, doğasına, tarihine, yaşam alanına sahip çıkan Bodrumlu hemşerilerimizin bu konuda yürüttükleri mücadeleye destek için buradayız. Öncelikle belirtmek isterim ki; Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin gelişmesi, kalkınması için gerekli olan enerjinin üretimine karşı değildir. Enerji elbette üretilecektir. Enerjide dışarıya, hatta az sayıda ülkeye yüksek oranlarda ne kadar bağımlı olduğumuzu şu kısa süre önce Rusya ile yaşadığımız dış politika krizinde tüm toplumumuz takip etti, gördü. Zengin enerji potansiyelimizi kullanarak kendi enerjimizi kendi kaynaklarımızdan üretmek CHP enerji politikasının temelini oluşturmaktadır. Ancak CHP doğanın, tarihin, sit alanlarının, akarsularımızın, yaşam alanlarımızın katledilerek enerji üretilmesini doğru bulmuyor. Enerji yatırımlarının yapılacağı yerlerde alınacak kararda yöre insanlarımızın katılımının ve onay vermiş olmasının şart olduğunu düşünüyoruz.

Kısa vadede rant yaratma amaçlı, halk yararına olmayan, yöre halkı tarafından onaylanmayan enerji projelerini doğru bulmuyoruz. Şimdi burada, Geriş Köyünde halkın istemediği bir proje inatla hayata geçirilmeye çalışılıyor. Halkımız yaşam alanlarını korumaya çalışıyor. Kimden korumaya çalışıyor. Devletten. Normal de bu koruma görevi devletin olması gerekirken, bizim ülkemizde halk tarihini, doğasını, çevresini devletten koruyor. Bir de burada yatırımcı var. İstenmeyen bu yatırımı her şeye rağmen bir an önce yapmak istiyor. Doğası gereği kısa vadede kar elde etmeye odaklanmış bu yatırımcı ile devlet el ele vermiş, bu güzelim turizm cennetine bu kötülüğü yapma peşinde.


Ülkemizde rüzgâr potansiyeli yüksek, yatırıma uygun dünya kadar yer var. Oralarda bu yatırımı yapmak yerine bu ülkenin gözbebeği turizm merkezinde istenmeyen bu yatırımdaki ısrarı doğrusu çok manidar buluyoruz. Burada, bu süreçte bir de garabet yaşandı. Anayasamızda yer alan hukuk devleti ilkesi yok sayıldı. Zaten AKP her uygulamasında ülkemizi hukuk devleti ilkesinden biraz daha uzaklaştırıyor. Olağanüstü koşullarda, yani savaş koşullarında başvurulması gereken ‘acele kamulaştırma kararı’ alınarak istenmeyen projeye yol verilmek istendi. Neyse ki hukuku arkadan dolaşmayı amaçlayan bu kararın yürütmesi Danıştay tarafından durduruldu. Ama bu karar işi durdurmaya yetmedi. Bir takım yerlerin korumasına güvenen yatırımcı bir an önce hukuksuz bir şekilde inşaata başlamak istiyor. Bodrumlular buna karşı çıkıyor. Belediye, TMMOB, Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası bu yatırımın yanlış olduğunu düşünüyor ve bunu da açıklıyor. Firma, vatandaşın güvenliğini hiçe sayarak faaliyete başlıyor. Bu durum Belediye tarafından tespit edilip tutanak altına alınıyor ve işlem yapılıyor. Acele kamulaştırma kararı ile ilgili yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olmasına rağmen kendi mülkünde zeytin toplamaya giden vatandaşlarımızı bile firma engelliyor. Hemşerilerimizin verdiği bu hukuk mücadelesini hukukçu arkadaşlarımız açıklıyorlar. Verilen bu mücadele amacına ulaşmış ve istenmeyen bu yatırımın önüne geçilmiştir. Şimdi idareye düşen bu kararların gereğini acilen yerine getirmektedir. 1. Derece arkeolojik SİT alanları, 1. Derece doğal SİT alanları ve Kentsel SİT alanlarının tarumar edilmesi önlenmelidir. Her gün halkı tehdit eden, hukuku hiçe sayan bu firmanın da gerekli işlemlerin yapılarak alandan uzaklaştırılması, alanın gerçek sahiplerine iadesinin yapılmasının sağlanması gerekmektedir.


Çevreyle ve toplumla uyumsuz, yerel paydaşların karşı çıktığı projeleri biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak doğru bulmuyoruz. Verimli tarım arazilerinde, ormanlarda, zeytinliklerde, balık üreme havzalarında ve SİT alanlarında enerji santrali kurulmasını da doğru bulmuyoruz. Biz yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerjimizi üretmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda rüzgar enerjisi de bizim değerlendirmemiz gereken önemli bir kaynaktır. Elbette değerlendirilecektir. Ama bu her şeye rağmen istediğimiz yerde rüzgar enerjisi santrali kurabileceğimiz anlamına gelmiyor” dedi.


Ege Gazetesi