Bodrum'da yıkılan Aya Nikola Kilisesi yeniden inşa edilecek
Bodrum'da 1960'larda yıkılarak yerine işporta çarşısı yapılan Aya Nikola Kilisesi yeniden inşa edilecek. Belediye meclisinden kararı oybirliğiyle geçiren Başkan Mehmet Kocadon kiliseyi kısa sürede yapmaya kararlı
Bodrum belediye reisi buranın köklü ailesi Kocadonlardan. Soyadı da Kocadon. Kocayürek de olabilirdi. Heyecanlanınca kayıverdiği o tatlı Bodrum aksanıyla diyor ki: Ben gafaya godum hocam. Ben yıkcem bu çikin [çirkin] binayı! Çocukluğumdaki eski tarihî kiliseyi tekrar yapcem!
Önce bir izahat: 1923 Mübadelesiyle Rumlar gider. Arkalarında, balıkçıların koruyucu azizi Aya Nikolaya adanmış çok güzel bir kilise bırakırlar. Burada önce sinema oynatılır. Ama sünger deposuna ihtiyacı olanlar da vardır. Biri çıkar: Mihrabı yıkıp burayı kilise olmaktan çıkarmadan sinema oynatmak doğru değildir der. Mihrap yıktırılır, bina depo olur. Ama o halde de kalamaz. Ankaraya ihbarlar, Belediye Reisi Derviş Beye de baskılar başlamıştır: Şurayı acilen yok et, yoksa biz etçez. Çünkü tek-tük gelmeye başlayan turistler resim çekmektedirler ve amaçlarının burada bir Rum devleti kurdurmak olduğunu bütün milliyetçiler derhal çakozlamıştır. Derviş Bey Girit göçmeni; ihtiyar anasıyla konuştuğu dil Rumca; nasıl yıksın
Nihayet, Muğladan bir fen memuru gelir, Tarihî bir özelliği yoktur; Nikola adlı biri tarafından yaptırılmıştır. Mail-i inhidam [çökme ihtimali] vardır diye rapor yazar. Köyişleri Bakanlığı Aya Nikolayı belediyeden on bin liraya satın alır, Milli Eğitime devreder. İşin daha ilginç tarafı, yıkılma tehlikeli anıta kazma-kürekle girişirler, yıkamayınca dinamit koyarlar, etrafta ne kadar ev varsa camları iner, yine yıkamayınca, ilk katın duvarları üzerine inşa ederler bugünkü o kazulet, o her yaz vıcık vıcık imitasyon işporta çarşısı olan Halk Eğitim binasını. Yıl 1969. Türkiye parçalanmaktan kurtulmuştur.
Reisim, gayrimüslimlerin sırayla öldürüldüğü, askerin misyonerlik konferansları düzenlediği günler geçti-geçmedi. Nasıl cesaret ediyorsun Ben bu kamu binasını yıkıp yerine eski kiliseyi yapacağım demeye Gerçi Başbakanın 13.05.2010 tarihli gayrimüslimler genelgesi var, vakıflar da iki gün önce ilan etti kilise ve havraları kendi bütçemden restore ettireceğim diye, ama
Bu açıklamalardan da cesaret aldık da, göreve geldiğimden beri beynimin bir köşesindeydi bu. Meclisim oybirliğiyle karar aldı. Anıtlar Kurulu da anıt eser olarak tesciline ve yapının geçmiş kimliğine kavuşturulabilmesi için restitüsyon çalışmasının yapılarak kurula iletilmesi diyor. Arkasından, yazıyorum Kültür ve Turizm Bakanlığına, hazırım diyorum, 3 Mayıs 2010 tarihli bir cevap geliyor. Diyor ki: Eski kiliseden hiçbir iz kalmamıştır. Yapının geçmiş kimliğine kavuşturulabilmesi talebine gelince, bunun, kilisenin yeniden yapılması için değil, geleceğe bilgi ve belgeleri aktarma amaçlı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre yapının yeniden yapılması mümkün görülmemektedir. Kilise bir biçimde yok edilmiş, geçmiş olsun diyor. Oysa bütün eski belediyeler burayı hep Anıt eser-Kilise diye geçirmiş kayıtlara ve planlara.
Sonra ne oldu
Balıkçılık ve Süngercilik Müzesi olsun, diye yazı yazdım. Kilise olmasın da, müze olsun. Bugünkü çirkin bina Bodrumun kalbine saplanmış bir hançer gibi duruyor.
Ne cevap geldi
Ne yapacaksanız bilgileri yollayın, kurallarımıza göre inceleyelim, dediler. 1/100 ölçekli plan, adresi ve tapu kaydı veya intifası, irtifak hakkı veya kira sözleşmesi, en az on yıl kullanma iznini gösteren belge, tüzelkişilerin yetkili organlarından karar Yani sallıyorlar. Bunun üzerine bir karar daha çıkarttık, dedik ki, burası 370 m², biz Hazineye 4811 m²lik bir yer verelim, takas edelim, dedik. Yine reddettiler.
Reisim, neden bu kadar kararlısın, ne yapacaksın kiliseyi
Turizm yapacağım! Bodrumun tek geçim kaynağı turizm. Alternatif turizm yaratabilecek her türlü olguyu Bodruma taşımak zorundayız. Biz 12 Ay Turizm sloganıyla geldik bu göreve. Bak, şu anda ekimin yarısı oldu, sokaklarda ne biçim turist var, görüyorsun.
Doğru. Hiç bu mevsimde bu kadar turist görmedim. Hepsi de yabancı. Nasıl oldu bu
Önce, tanıtmak için çok mücadele veriyoruz. Geçen sene 1i İstanbulda 20si yurtdışında olmak üzere 21 fuara 65 m²lik ayrı standlar açarak katıldık. İkincisi, yolcu gemisi (cruise) limanı açıldı, bu sene içinde 78 gemi gelmiş olacak. [İzahat: Gemi yolcusu orta yaş ve üstü paralı turist getirir. Bodrumun büyük sorunu gürültü işini de orta vadede halleder çünkü bu yaş grubu cıstak cıstak biracı değil, mum ışığında restoran arar].
Havalar soğuyunca ne yapacaksın
Ona geliyorum. Üçüncüsü, Bodrumda zor geçen 16 haftamız falan var: 15 Kasımdan 15 Marta kadar. Bu süreyi kongre turizmiyle dolduracağız. Umurça Mahallesinde 16 dönümlük bir arazi ayırdık, fizibilitesini yaptık, 30 milyon dolarlık bir kongre merkezi yapacağız. Her şeyiyle.
Parasını
Ya yap-işlet-devret olacak yahut değerli bir isim bulup adını vereceğiz. İşte, burada yine aynı yere, kiliseye dönüyoruz. Sadece deniz ve güneşle olmuyor; her yerde var. Ama her yerde bir Bodrum Kalesi, bir Aya Nikola Kilisesi yok. İnsanları kongreye getirdiğin zaman insanların gezebileceği yerler olması lazım. Kilise tek değil; paketin parçası ve esas parçası. Ayrıca Denizcilik Müzesi açıyoruz eski Tansaş binasında. Bodrum Müzesi açıyoruz eski kaymakam evinde; etnografya mı diyorlar. Kilisenin önemi, özellikle Yunanistan burnumuzun dibinde, oradan dedesinin bahsettiği mabedi görmeye gelenler bu çirkin binayı görünce yıkılıyor; yıkılmasın artık. Eski usul gidemeyiz artık. Bak, dünyada yeni kavramlar çıkıyor, Yavaş Şehir kavramı çıktı; sittaslov mu diyorlar.
Bodrum fıkır fıkır kaynıyor! Hiç Yavaş Şehir olabilir mi yahu
Tabii ki şehrin kendisi olamaz. Ama trafiği olur. Yıllarca tartışıldı burada. Artık buna bir son verelim dedik. Geçen sene 1 Ağustosta trafiği kapattım. Yaya bölgesi ilan ettim. Saat 19dan sabah 04e kadar. [İzahat: Bu sene Bodrumda büyük değişiklik var. Geniş kaldırımlar, tek şeritli yollar. Tüm çevreye otopark yapılmış. Elektrikli vagonlar sakat ve yaşlı turist taşıyor, parasız. İçmelerde yeni marina yapılıp 25 mnin üstündeki guletler oraya alınıyor. Ekonomiyi canlandırsın diye de lüks tekneler Kale meydanındaki limanda demirleyecek].
Turistler memnundur da, halk ve esnaf nasıl karşıladı
15 gün sonra bir anket yaptık. Yüzde 74 trafiğe kapatılsın istedi. Çünkü insanlar yürüyünce hem çok huzurlu oluyor, hem de daha çok alışveriş yapıyor. Restorancılarımız çok memnun, dükkâncılar çok memnun. Yaya trafiğine açılmasından sonra kafeler ve restoranlar çok iş yaptı bu sene. Bir tek, lüks gece kulüplerinde sıkıntı var. Bazı müşteriler lüks arabalarıyla kapının önüne kadar gelip görünemezlerse, gelmiyorlarmış.
Bence hepsinin boynu altında kalsın. Kiliseye direnç geldi mi Bodrumlulardan
Hiç. Bodrumu Bodrum yapan, zaten, halkının çok medeni oluşu.
CHP ve MHPden
Hiç. Mecliste zaten CHP çoğunlukta. Oybirliğiyle alındı karar.
Rant o kadar yüksek olduğu halde, yanan Baraz Otelinin yerine park yapmış belediye. Çarşıyı denize açmış. Ama adını niye Mahfel koydunuz yahu parkın
Çünkü eskiden orada askerî mahfel varmış, haftada bir askerî bando çalarmış, halk eğlenirmiş. Kilise meydanında Orman ve Gümrük lojmanları var denize sıfır. Dolgu alana yapılmış vaktiyle. Onları da yıkmak ve meydanı da denizle buluşturmak istiyorum. Zaten, Bodrumun merkezindeki hapishaneyi, askerlik şubesini, ormanı, gümrüğü ve halk eğitimi dışarı çıkarmadıktan sonra biz Bodrum vizyonunda fazla oynama yapamayız.
Kültür ve Turizm Bakanı çok medeni insandır. Hiç görüştün mü
Sayın bakanımızla birkaç konuşma yaptık bu konuda, bir sonuca ulaşamamıştık. Şimdi yeniden Ankarayı ziyaret edeceğiz ve medeni çerçeveler içinde görüşmelerimizi yapacağız. Ben bu kötü binayı yıkayım, eskisini aynen inşa edeyim, yetkililer istedikleri gibi kullansınlar. İster kilise, ister müze.
Yine yapamazsın derlerse Bu memleket her saniye değişir.
Oldu, oldu; olmadı, şeytan diyo ki, bi gece makineleri sok, içindeki eşyalarla birlikte yık. Zaten içinde işporta tezgâhından başka bi şey yok. Bana dediler ki, yıkma, kamu malına zarar vermekten soruşturma geçirirsin. Razıyım hocam. Geçirem, ne yapem Nedir bunun cezası İdamı mı vaa bunun
Kiliseden işporta pazarına
Tarihi bir özelliği olmadığına kanaat getirilerek, çökme tehlikesi bahanesiyle 1969 yılında yıkılan Aya Nikola Kilisesinin yerine Halk Eğitim Merkezi kurulur. Bugün Bodrumun en merkezi yerinde bulunan binanın giriş katı işporta pazarı olarak kullanılıyor.
Radikal