Boğaziçi Üniversitesi’nden Türkiye’deki binaların enerji verimliliği için kapsamlı araştırma!
Boğaziçi Üniversitesi’nden Türkiye’nin 81 kentindeki binaların enerji verimliliği için kapsamlı araştırma yaptı.
1960’lı yıllardan bu yana dünya genelinde enerji tüketimi büyük artış gösteriyor. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde toplam enerji tüketiminin yüzde 40’lık kısmı da binalardan geliyor. Binalardaki enerji tüketimi küresel çapta sera gazı salınımının ise yüzde 10’luk kısmını oluşturuyor. Türkiye'de enerji kullanım miktarı dünya ile paralel olarak seneler içerisinde düzenli bir artış sergilemekte. Türkiye, OECD ülkeleri arasında yıllık enerji tüketimi artışında ilk sırada ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde yüzde 50 artış bekleniyor.
Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Beliz Özorhon yürütücülüğünde süren ve Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 2011'i mezunu, halen Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapan Sedat Semih Çağlayan’ın da katkı sağladığı araştırmada ülkemizdeki 81 şehirde binalar için gerekli optimum yalıtım kalınlığı analiz edilerek enerji tasarrufu ve enerji verimliliğini artıracak uygulamaların hayata geçirilmesi hedefleniyor.
12 ay devam edecek proje sonucunda ülkedeki her bir şehir için optimum yalıtım kalınlığının olasılık dağılım grafiğinin oluşturulacak. Her kentin en olası optimum yalıtım kalınlığını gösteren bir optimum yalıtım kalınlığı haritası çıkarılacak ve yalıtım uygulamalarının finansal analizleri de gerçekleştirilecek.
Araştırma hakkında konuşanProf. Dr. Beliz Özorhon ve Dr. Öğretim Üyesi Sedat Semih Çağlayan, Türkiye’nin Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na göre 2023 yılına dek enerji yoğunluğunun 2015 yılına kıyasla yüzde 20 azaltılmasının gerekli olduğunu; bu kapsamda ilk önlemin binalarda enerji verimliliğini artırmak olduğunu belirtti. Özorhon ve Çağlayan, araştırma hakkında şu bilgileri verdi:
TÜRKİYE’NİN 81 KENTİNDEKİ BİNALAR İÇİN OPTİMUM YALITIM KALINLIĞI
"Bu çalışmamızda bir bina prototipinin Türkiye’nin 81 şehri için optimum yalıtım kalınlığını belirlemeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda, belirli yalıtım kalınlıklarını (1-20 cm) alternatifler olarak değerlendirecek ve her bir şehir için optimum alternatifi yalıtım maliyeti ile yıllık enerji kazanımlarını temel alan yaşam dönemi maliyet analizine göre belirleyeceğiz. Yıllık kazançlar ise yalıtımsız ve yalıtımlı binanın yıllık enerji tüketimlerinin farkını alarak elde edilecek. Yaşam dönemi maliyet analizi sonuçlarını her bir şehir için optimum kalınlığın (bir olasılık dağılım grafiği şeklinde) belirlenmesi ve Türkiye için bir optimum yalıtım kalınlığı haritasının oluşturulmasında kullanacağız"
KÜRESEL ISINMANIN KENTLERİN SICAKLIK DEĞERLERİNE YANSIMASI TAKİP EDİLECEK
"Her bir şehrin aylık ortalama sıcaklık değerleri için İklimBU (Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi) ile ortak bir çalışma yapacağız. Binaların ne kadar enerji harcayacağını hesaplarken aynı zamanda önümüzdeki yıllarda küresel ısınmanın şehirlerin aylık ortalama sıcaklık değerlerine nasıl yansıdığını gösteren verileri sağlayacak bu sayede küresel ısınmanın bu hesaplamalara nasıl yansıyabileceğini görecek olmamız bu çalışmanın önemli bir avantajı olacak. Her şehir için hesaplamayı içerecek, hem de aynı iklim bölgesinde yer alan Ankara ile Elazığ arasındaki farkı göstereceğiz.
İskonto/faiz oranları için Merkez Bankası, enflasyon/doğal gaz fiyatlarındaki artış oranları için de İGDAŞ tarafından sağlanan verileri kullanacağız"
YALITIM DA TIPKI DÖVİZ VEYA ALTIN GİBİ BİR YATIRIM ARACI
"Bu çalışmada tüketicilerin maddi açıdan en çok tasarrufu sağlayacakları, bir başka deyişle kazançlarını maksimize edecekleri optimum yalıtım kalınlığı bilgisini sunmuş olacağız. Zira bu konunun tıpkı döviz, altın, faiz gibi bir yatırım alternatifi olarak düşünülmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz"
ENERJİ VERİMLİLİĞİ İLE ÜLKE EKONOMİSİNE DE KATKI
"Uygulamaya baktığımızda bina yalıtımı yapma kararı tüketicilerin tasarrufuna kalmakla birlikte devletin TSE 825 standartları ile şartnamelerde belirlenmiş kurallar var. Öte yandan optimum yalıtım kalınlığı aslında devletin gösterdiği standartların ve şartnamelerin de ötesinde. Örneğin İzmir’de 4-5 cm bir yalıtım uygulaması ile şartnamenin gereksinimleri sağlanabilirken bizim yaptığımız çalışmalar yalıtım kalınlığının daha yüksek olması halinde daha fazla para kazanılabileceğini gösteriyor. Bu bakımdan özellikle kamu yönetimine ve devlet yetkililerine şartnamelerdeki minimum gereksinimleri arttırmanın enerji verimliliği açısından ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayabileceğini bilimsel araştırmalar kanalıyla göstermeyi hedefliyoruz"
Yalıtımsız binalarda enerjinin yüzde 80'i ısınmaya harcanıyor!