Boğluca Deresi için rapor hazırlayanlara soruşturma açıldı
İBB bilirkişi uzmanlarının Boğluca Deresi'yle ilgili raporları hakkında yaptığı suç duyurusu üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı
Bilirkişi üyeleri 'görevi ihmal'le suçlanıyor. Büyükşehir Belediyesi, bilirkişi üyelerinin 'Derenin yanlarındaki 7 metre koruma bandı yeterli' olduğu yönündeki raporunu DSİ'nin raporuna dayandırmasına da karşı çıkıyor. Belediye, bilirkişi olarak seçilen kişilerin görevlerinin sadece söz konusu raporlara dayanarak değerlendirme yapmak olmadığını; bölgenin son durumu ile ilgili gerekli tahkik ve tespitleri de yapmaları gerektiğini savunuyor. Büyükşehir ayrıca bilirkişilerin, raporları oluşturulurken, İSKİ'nin dere ile ilgili yazısını dikkate almamasına da tepki gösteriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Silivri İlçe Belediyesi'nin teklifiyle, 2007 yılında Boğluca Deresi'nin taşkın riski taşıdığı gerekçesiyle, derenin sağından ve solundan 25'er metrelik koruma bandı oluşturulması yönünde plan tadilatı kararı aldı. Ancak bölge sakinleri, Silivri Belediyesi aleyhine planlara ilişkin yürütmenin durdurulması talepli iptal davaları açtı. Dava bölgede yaşayanların lehine sonuçlandı. Böylelikle, Büyükşehir'in kamulaştırma planları da kabul görmemiş oldu. Mahkeme kararına dayanak oluşturmuş en önemli unsurlardan birisi olan ve İSKİ ile Büyükşehir'in 25 metrelik isteğine rağmen 7 metre koruma bandının yeterli olduğu yönünde rapor hazırlayan bilirkişi heyeti hakkında savcılığa soruşturma talebinde bulunuldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önceki hafta savcılığa yaptığı başvuruda, bilirkişi heyetinin raporu da hatırlatılarak, şikâyet gerekçeleri tek tek anlatıldı. Belediye, bilirkişi heyetinin raporunu gerekli tahkik ve tespitleri yapmadan hazırladığının altını çiziyor. Büyükşehir tarafından Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen ve bilirkişilik görevlerinin gereklerini ihlal edildiği iddia edilen yazıda, bilirkişi olarak seçilen akademisyenlerin, sadece DSİ'nin raporunu dikkate alarak, İSKİ'nin 'Derenin sağından ve solundan 25'er metre olmak üzere toplam 50 metre koruma bandı oluşturulması gerektiği' yönündeki yazısının ele alınmamasına tepki gösterildi. İSKİ'nin yazısının dikkate alınmamasının eksik ve yetersiz inceleme olduğunu ileri süren Büyükşehir, sadece mahkeme dosyasında bulunan DSİ'ye ait kurum görüşünden yola çıkarak rapor hazırlanmasına tepki gösterdi: "İhtisas konuları olan şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterleri yönünden incelenip değerlendirilmesi gerekirken, yalnızca dosyada var olan DSİ Genel Müdürlüğü'ne ait kurum görüşü yönünden, üstelik sadece davacıların parselleri değerlendirilmek suretiyle ve İSKİ Genel Müdürlüğü'nün 25 Mart 2008 tarihli görüşünün planlama biliminin verileri açısından yerinde olup olmadığı irdelenmeyerek görevlerinin gerekleri ihmal edilmiştir." ifadeleri kullanıldı. İddiaları inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 bilirkişi hakkında soruşturma başlatıldı.
Büyükşehir Belediyesi, bilirkişi raporlarında yer alan dava konusu derenin taşkın riskinin olmadığı yönündeki raporuna da somut bir örnekle karşı çıktı. Taşkın riski yok denilen yerlerin 8-9 Eylül'de yaşanan sel felaketinde zarar gördüğü hatırlatıldı.
BİLİRKİŞİ ERYOLDAŞ: GÖREVİMİZİ YAPTIK
Savcılığın kendileri hakkında soruşturma açmasını değerlendiren Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Akın Eryoldaş, görevlerini yaptıklarını söyledi. Dere ile ilgili taşkın sınırının belirlenme işini kendilerinin yapamayacağını söyleyen Eryoldaş, "Rapor için gerekli olan belediyenin yapılmasını istediği tetkik ve tahkiki biz yapamayız. Bu teknik bir konu olduğu için su mühendisleri tarafından yapılması lazım. Biz raporlara göre hareket ettik. Planların yapıldığı zaman sadece DSİ'nin raporu vardı. Sonradan İSKİ bir rapor hazırlamış ama bu mahkemeye sunulmadı. Konuyla ilgili savcılığın sorularına cevap vereceğiz." dedi.
Hüseyin KELEŞ-Yasin KILIÇ/Zaman
İlgili haber:
DSİ uyardığı halde derenin dibine bina dikildi!