Arsa ve Arazi

Bornova'da 65 yıldır bitmeyen arazi davası sürüyor!

İşadamı Osman Nuri Sinangil, 1945 yılında Bornova İlçesi'nde, satın aldığı arazi ile ilgili dava yılan hikayesine döndü. 2 milyon metrekarelik 65 yıllık arazinin davası hala sonuçlanmadı..

İzmir'in Cumhuriyet dönemi işadamlarından Osman Nuri Sinangil'in 1945 yılında, Şerif Tikveşli'nin de 1961 yılında Bornova İlçesi'nde 2 milyon metrekarelik araziyi satın aldıktan sonra üzerinde oturan Gökdere köylülerini çıkarmak için başlattıkları hukuk mücadelesi 65 yıldır sonuçlanmadı.

İşadamı Osman Nuri Sinangil, 1945 yılında Bornova İlçesi'nde, şimdi Işıkkent ile İzmir- Aydın otoyolu arasında kalan yaklaşık 2 milyon metrekarelik araziyi satın aldı. O zamanın parlamenterlerinden de olan Sinangil, arazisi üzerine yerleştikleri gerekçesiyle, Gökdere Köyü'nde oturanların buraları boşaltması için dava açtı. 1949 yılında sonuçlanan davada mahkeme, arazinin Osman Nuri Sinangil'e ait olduğuna karar verip, köylülerin bu araziyi boşaltmalarını istedi. Ancak bu karara uymayan köylüler, kısa süreli taşınmaların ardından karşı dava açtı.


ARAZİ EL DEĞİŞTİRDİ, HUKUK MÜCADELESİ BİTMEDİ

Köylülerle anlaşmazlıkları sürdüğü sırada Osman Nuri Sinangil, araziyi kentin diğer bir tanınmış işadamı olan, battaniye fabrikası bulunan Şerif Tikveşli'ye sattı. Tikveşli, 1961 yılında iki milyon metrakarelik bu araziyi eşi Şevkiye Tikveşli adına satın aldı.

Tikveşli ailesi de bu kez 1965 yılında, arazinin 150 bin metrekarelik alanını işgal ettikleri iddiasıyla Gökdere köylülerine karşı Bornova 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Sonradan davaya müdahil olan Maliye bin 300 metrekare, Orman Müdürlüğü ise, 9 bin 400 metrekarelik alanı, 1972 yılındaki mahkeme kararıyla geri aldı. Ancak arazinin küçük bir bölümünü kaybeden Tikveşli ailesinin, Gökdere köylüleriyle, hukuk mücadelesi devam etti.


2 BİN VARİS ARANIYOR

Köylülerin karşı davasında, arazinin hazineye ait olduğu ileri sürüldü. Bu dava 1975 yılında yerel mahkemede sonuçlandı. Temyiz edilen kararı Yargıtay 20'inci Hukuk Dairesi, 20 yıl sonra 1995 yılında karara bağladı ve arazinin hazineye ait olmadığına karar verdi. Ancak o davanın konusunu içermediği için, arazinin Tikveşli ailesine ait olduğu yönünde bir karar da verilmedi.


Bornova 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nden 1972 yılında İzmir Kadastro Mahkemesi'ne gönderilen davada, geçen yıl ara karar verildi. Karara göre, Tikveşli ailesinden satın aldıkları bin 380 hisse karşılığında, tapu ya da satış sözleşmesi alan yaklaşık iki bin kişinin resmi işlemleri ile Tikveşli ve Gökdere köylülerinin, arasında dava birbirinden ayrıldı. Şimdi bu araziden hisse alanların, 2 bin kişiye varan varislerinin, durumunun tespit edilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı.


'MAHKEMEYE BAŞVURMALARI GEREK'

Arazide hissesi bulunanların avukatı Sümeyra Ünlü Çelik, mahkemenin iki bin kişinin adreslerini tek tek tespit etmeye çalıştığını ve bunlara çağrı kağıdı göndereceklerini söyledi. Türkiye'nin hatta Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde oturan bu varislerin, ellerindeki hisseler için tapu alması için mutlaka mahkemeye başvurması gerektiğini söyleyen Çelik şöyle konuştu:


"Geçen yıl kadastro mahkemesi, araziden hisse alanların durumunu, kendi alanlarını ilgilendirmediği için bizim davamızdan ayırdı. Biz de bir yıldır varislere ulaşamadığımız için davayı açamadık. Tikveşli arazi davasında hissesi bulanan kişilerin mutlaka mahkemeye başvurmaları gerekiyor. Aksi halde bu hisselerine karşılık resmi olarak tapu alamayacaklar. Bu haklarını kaybedecekler."

Tikveşli ailesi ile Gökdereli köylüler arasındaki davanın ise halen devam ettiğini anlatan Avukat Sümeyra Ünlü Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:


"O davanın da artık sonuçlanması gerekiyor. Bunun için uzun yargılamadan dolayı AİHM'e dava açtık. Ardından, Türkiye'de kurulan komisyona başvurduk ve varislerimiz, haksızlığa uğradıkları için binlerce lira tazminat aldı. Bu arada ana dava için bilirkişi heyeti görevlendirildi. O dava artık sona yaklaştı. Ana davanın paralelinde bizler de 2 bin varise ulaşıp, onların tapu işlemleri için gerekli davayı sürdüreceğiz. Burası İzmir'in en önemli toplu konut alanı olarak o zaman planlanmış. Tikveşli ailesi, bunu istemiş ama yapamamış. Bu davalara da ömrü yetmedi. Kendisi ölmeden önce de zaten vasiyet bırakmış ve arazide kimsenin hakkı olmadığını, buraların araziyi satın alan hisse sahiplerine ait olduğunu, kendisinin bu alışverişlerden tüm parasını aldığına dair vasiyet bırakmış. Biz de yaklaşık 65 yıldır süren bu davanını artık sonuçlanmasını bekliyoruz." dedi.


Gerçek Gündem