Sektörel

Boysanoğlu: 'Emlak balonu, ihtiyaç değil yatırım amaçlı konutta var'

MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, ‘Emlak balonu’ tartışmalarını değerlendirirken, balon riskinin ihtiyaç sahiplerini değil, yatırım amaçlı yapılan konutları etkileyeceğini söyledi. İşte Boysanoğlu'nun önemli açıklamaları...

ATO’nun yayın organı Ekonomik Denge Dergisi’ne konuşan Boysanoğlu, “Plansızlık İstanbul için büyük sıkıntı yaratacak” dedi

Boysanoğlu’nun açıklamalarından önemli satırbaşları şöyle:

- Yatırım amaçlı yapılan konutlar, elde kalma riski taşıyor

- Yeni lokasyonlardaki evlerin metrekaresi 3 bin ile 4 bin lira arası… Oysa ihtiyaç sahibinin alabileceği konutların metrekaresi 2 bin lirayı geçmez

- Şehir içinde arazisi olan sanayici, tekstilci konut sektörüne girdi

- Konut sektöründe çekirdekten yetişmiş sayısı yüzde 10 bile değil

- Konut projelerinde bankaların sorumluluğu artmalı


MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, ‘Emlak balonu’ tartışmalarını değerlendirirken, balon riskinin ihtiyaç sahiplerini değil, yatırım amaçlı yapılan konutları etkileyeceğini söyledi. Boysanoğlu hiç ilgisi olmayan kişilerin konut sektörüne girdiğini belirterek, “Plansızlık İstanbul için büyük sıkıntı yaratacak” dedi.


Boysanoğlu, deprem korkusu, kişi başına gelirin yükselmesi ve tüketimin artmasının, konut alımlarını hızlandırdığını hatırlatarak, bu nedenle hiç alakası olmayan grupların sektörün içine dahil olduğunu söyledi.


“Çekirdekten yetişmişlerin oranı yüzde 10 bile değil”

“Sanayiciler, tekstilciler, ailesinden arsa kalmış herkes konut sektörüne yöneldi… Çünkü özellikle İstanbul’da arazi, inanılmaz bir değer oluşturuyor” diyen Boysanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Yurt dışında da iş yapıyoruz gördüğümüz en pahalı arsa değeri satış fiyatının yüzde 25’ini geçmiyor. Ama İstanbul’da nereye gitseniz, bu oran yüzde 50’dir… Hal böyle olunca arsası olan sanayici, arsasının değeri ile kendi imalatının getirisini karşılaştırıyor... Arada dağlar kadar fark var. Bırakıyor işini arsasına inşaat yapıyor. Belediyeler de harç karşılığı olarak imar verdiği için sorun çıkarmıyor ve sonuçta yine plansızlığın getirdiği sıkıntılar doğuyor…

Bizim sektöre bakın; çekirdekten yetişmiş sayısı yüzde 10 bile değildir…Geri kalanlar, hep farklı şekillerde sistemin içine girmiş olan ya da elinde arsası olup da sanayiciliği bırakıp, bu sektöre girenlerdir…Yani işimiz çok zor bizim!  Emlak balonu ihtiyaçta değil yatırımda var!”


“İstanbul için büyük sıkıntı olacak”

Aslında hala ciddi bir konut ihtiyacı olduğunu savunan Boysanoğlu, ihtiyaç sahiplerine gore konut yapılmamasının asıl sorunu oluşturduğunu bildirdi. Lokasyon olarak balon yaratıldığını belirten Boysanoğlu, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:

“Çünkü ihtiyaç sahibi son dönemde yapılan konutlarda oturamaz… Yeni lokasyonlardaki evlerin metrekaresi 3 bin ile 4 bin lira arası… Oysa ihtiyaç sahibinin alabileceği konutların metrekaresi 2 bin lirayı geçmez.  İstanbul’da Kartal, Ankara’da İncek… Her yer konut olmaya başladı… ‘Bunları satma şansları var mı’ derseniz bence yok! Bu konutlar elde kalacaktır… Bence İstanbul için çok büyük sıkıntı olacak… Çünkü  İstanbul, emsal değeri 4 olan yani arsanın 4  katı inşaat yapma imkanı olan bir yer…” 


“Bankalar sorumluluk almalı”

“Kredi faizlerinde düşme olursa, konut piyasası hareketlenebilir” diyen Boysanoğlu, faizlerin yüzde 0.8’lere düşmesiyle yatırımcının tekrar konuta yönelebileceğini ifade etti. 

Yeni Tüketici Yasası’nın banka kredilerine sigorta şartı getirdiğini, bunun da masrafları arttırdığnı belirten Boysanoğlu, asıl çözümün bankaların sorumluluk alması olduğunu söyledi;  “Alıcıya krediyi veren banka parayı müteahhide teslim edip aradan çekiliyor. Bu müteahhidin işine geliyor ama bankanın hiç  bir sorumluluğu kalmıyor, müteahhit yaptı mı yapmadı mı ilgilenmiyor bile. Halbuki yurt dışında sistem bunu garanti ediyor. Banka Denetleme Kurumuyla beraber müşterinin öz kaynağını ve kendi verdiği krediyi kontrol ediyor. Müteahhit yaptıkça yaptığı kadarının parasını alıyor. İnşaat bitince ödemeler de bitiyor. Banka baştan sona kadar sürece hakim oluyor ve sorumluluk alıyor. Oysa bizde krediyi verip kenara çekiliyor bankalar, çok rahat”


Ekonomik Denge