Bu ihale İstanbul'u kurtaracak mı
Yaşadığınız şehir sizin kişiliğinizi etkiler mi Hayata bakışınızı, huzurunuzu, sinirli olup olmadığınızı, mutluluğunuzu, geleceğe dönük beklentilerinizi... İşte Yavuz Semerci'nin Habertürk'teki yazısı...
Hangi oranda etkisi vardır bilimsel bir araştırma okumadım. Ancak kendi özelimde şehrin düzeni, ahengi, sesi, parkı, bahçesi, binası, bina rengi, trafiği beni derinden etkiliyor. Günün 3 saatini trafikte geçiren insanda sabır mı kalır Yağmur yağdığında çamur ile muhatap olduğunuz bir yerde şık giyinmek isteğiniz mi kalır
İstanbul'un neden bir dünya kenti olamadığını, neden daha fazla turist çekmediğini boşuna sorgulamayın.
Hiçbir gelişmiş şehir İstanbul kadar tecavüze uğramamıştır. Bu şehirlerde yaşayanların, İstanbul'da yaşayanlar gibi yakın gelecekte bir depremde hayatlarını kaybetme korkusu da yoktur...
Peki ama bu hale nasıl geldi bu medeniyet beşiği
New York ile ilgili bir sayısal veri sunayım. İnternette dolaşırken gördüm. Sağlıklı olmayabilir ama eminim aşağı yukarı doğrudur. 1940 yılında nüfusu 7,5 milyonmuş. şimdi 8.5 milyon... 1890 yılında ise 1.5 milyon kişi yaşarmış bu kentte. Yani New York'un 1 milyon kişinin yaşadığı dönemini hatırlayanların sayısı (120 yaşında olmalı) birkaç kişiyi geçmez eminim.
Peki İstanbul'un 1 milyon, 2 milyon, 3 milyonluk halini hatırlayan kaç kişi yaşıyordur aramızda Milyonlarca değil mi
Bu kadar kısa süre içinde büyük göç alarak 15 milyonun üzerine çıkmış bir şehirden bahsediyoruz.
Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde bu kadar kısa süre içinde büyüyen bir şehir yoktur.
Ne köylü ne şehirli, üst üste yığılmış sağlıksız yapılarda yaşayan milyonlarca insan.
Var olma savaşında, kanundan çok kendi gücüne güvenen, akrabalarından, kendi etnik kimliğini taşıyanlardan, kendi siyasal yaklaşımlarını benimsemişlerden destek görerek var olan, var olmaya odaklanan milyonlardan bahsediyorum.
Devletin arazileri üzerine kurulan yüz binlerce konut. Rant uğruna birbirine yaslanarak ayakta duran, .parksız, bahçesiz apartmanlar...
Neden bunları hatırlatıyorum. 40 yıl sonra, 3. köprünün bugün ihaleye çıkacağını kimse hatırlamayacak. Ama kafalar aynı ise İstanbul'un kuzeyi yani orman vasfını hala koruyan bölgelerinin nasıl katledildiğini yaşı 40'lara ulaşmış herkes görecek... Kafalar aynı değilse, bize nerelerin imara açılacağını, nerelerinin asla açılmayacağını söyleyecek birileri var mı
Bugün yapılacak 'Üçüncü Köprü İhalesi' ile İstanbul'u kısa süre içinde belki de 30 milyona çıkaracak yeni bir göç dalgasının işaret fişeği mi yoksa yaşanılır yeni bir kentin temeli mi atılıyor Ben açıkçası umutlu değilim. İhale şartnamesinin detaylarını okuruz nasıl olsa...
Devlet, şimdiden 950 milyon dolarlık kamulaştırma bedelini önce 700 milyon dolara, ihaleye 10 gün kala ise 400 milyon dolara çekti. Yani ihaleyi alan şirket, 400 milyon dolara kadar kamulaştırma bedelini ödeyecek, üzerini ise devlet tamamlayacak. Üstelik yanılıyorsam düzeltirim, devlet, o köprü üzerinden geçecek araç için de belli bir geliri garanti edecek. Yani araç geçse de geçmese de ihaleyi kazanan firmaya bir gelir garantisi verilecek. Sonra buradan araç geçsin diye o bölgeler daha fazla imara açılacak. Sonra ipin ucunu bir kez daha kaçıracağız. Hepimizin gözünü rant bürüyecek.
şimdiden hepimize hayırlı olsun bu ihale!
Yavuz SEMERCİ/Habertürk