Dış Piyasalar

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu Almanya?

Almanya'da yaklaşık 61,5 milyon seçmen, 24 Eylül'de sandık başına gidecek. Peki seçimler öncesi Almanya'nın ekonomik durumu nasıl? İşte Deutsche Welle'de yayınlanan iki ayrı haberle, Almanya'nın ekonomik durumu...

Almanya'da yaklaşık 61,5 milyon seçmen, 24 Eylül'de yeni meclisi belirlemek için sandık başına gidecek. Seçmenlerin siyasi tercihlerinde ekonomik gidişat da son derece belirleyici oluyor. Peki, sonbaharda Almanya’da yapılacak genel seçimler öncesinde Almanya’da ekonomik durum nasıl? 


Genel olarak Alman ekonomisinin bugünkü durumuna baktığımızda, üreten, ihraç eden, istihdamın fazla olduğu bir tabloyla karşılaşıyoruz. Ancak gelir dağılımındaki eşitsizlik en göze çarpan sorun haline gelmiş durumda. 1990 yılında dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip olan Almanya, 2010 yılına gelindiğinde dördüncü sırada yer alıyordu. Peki 24 Eylül'de gerçekleşecek seçimler öncesi Almanya'nın ekonomik durumu nasıl? İşte Deutsche Welle'de yayınlanan iki ayrı haberle, Almanya'nın ekonomik durumu...


1-Deutsche Welle'de 25 Ağustos 2017 tarihli "Alman devletinin kasasında rekor fazla" başlıklı habere göre Almanya ekonomisinin oldukça iyi olduğu, Federal devletin, eyaletlerin ve belediyelerin kasalarının dolup taştığı belirtiliyor. 


İşte 25 Ağustos 2017 tarihli haberden bazı bölümler:

"Almanya'da konjonktür en iyi döneminde. Federal devletin, eyaletlerin ve belediyelerin kasaları dolup taşıyor. Kamu gelirlerinin rekor düzeye ulaştığı Almanya'nın ekonomisindeki gelişme hazinenin yüzünü güldürdü. 

Devlet gelirlerindeki fazla rekor düzeye çıktı. Federal devlet, eyalet ve belediyelerle sosyal güvenlik kasaları 2016 yılının ilk yarısında harcadığından 18 milyar 3 milyon Euro fazlasının gelir hanesine yazdı. Federal İstatistik Dairesi'nin açıkladığı rakamlara göre kamu sektörü dış faktörlerin katkısı olmadan iki Alman devletinin birleşmesi sonrasındaki en yüksek fazlayı elde etti. Kamu bütçelerindeki fazla son kez 28 milyar 800 milyon Euro ile mobil telefon frekanslarının açık artırmayla satıldığı 2000 yılının ikinci altı aylık döneminde elde edilmişti. Kayıtlı işsiz sayısı 2,5 milyonla iki Almanya'nın birleşmesinden sonraki en düşük seviyesine geriledi. Almanya'nın Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,6 oranında yükseldi.  Böylece Avrupa'nın ekonomisi en güçlü ülkesi Almanya, Maastricht Kriterleri ile belirlenmiş olan borçlanma üst sınırından daha da uzaklaşmış oldu."


2-Deutsche Welle'de 8 Ağustos 2017 tarihli "Seçim yılında Alman ekonomisi ne durumda" başlıklı haberde ise Almanya'nın yetersiz altyapısından, eğitim yatırımlarının azaldığından, dar gelirlilerin sayısının arttığından bahsediliyor. 


İşte 8 Ağustos 2017 tarihli o haberden bazı bölümler:


"Almanya'daki yollar, köprüler ve okulların acilen bakım ve onarıma ihtiyacı var. Federal Ekonomi Bakanlığı tarafından bir uzmanlar komisyonuna 2014 yılında hazırlatılan raporda, Almanya’nın en temeli sorununun, eskimiş altyapı olduğuna vurgu yapılıyor. Alman Otomobilcilik Kulübü (ADAC) verilerine göre, Almanya karayollarında her gün yaklaşık 1.900 noktada trafik sıkışıklığından dolayı yüzlerce kilometrelik kuyruklar oluşuyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri de bozuk ve yetersiz yollar.  Ülkede toplu ulaşımın can damarını oluşturan demiryollarında da her gün yüzlerce gecikme ya da sefer iptali meydana geliyor.  Burada da yine en önemli etken eskimiş ve yetersiz altyapı. Uzmanlar komisyonun raporunda, sendikaların önemli bir şikayetine de yer veriliyor: "Kamu harcamaları ya bariz şekilde kısıldı ya da özelleştirmeye kurban gitti; bedava sunulan kamu hizmetleri ya ücretli hale getirildi ya da ücretli hizmetlere ciddi oranda zam yapıldı.“


Eğitim yatırımları azalıyor

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında eğitime yapılan yatırımların ortalaması, gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 5,4’ü seviyesinde. Almanya’da ise bu oran 4,3’te kalıyor.

Alman çalışanlar geçen yıllarda ortalama 1,8 zam aldı. Ama reel enflasyon oranları dikkate alındığında, maaşları aynı oranda azalmış oldu. Yani zam oranları, enflasyonun gerisinde kaldı. Oysa Fransız, İngiliz ve Amerikalı çalışanların geliri son yıllarda ortalama yüzde 16 arttı.  İşsizlik rakamları da gerçeğini sadece yarısını yansıtıyor. Resmî verilere göre işsiz sayısı 2,5 milyonun altında. Ancak devletten işsizlik ya da sosyal yardım alanların sayısı 6,2 milyonu buluyor.


Seçim yılında Alman ekonomisiyle ilgili cevap bekleyen pek çok soru var...