Bulgaristan'da Koca Derviş Mehmet Paşa Cami kilise oldu!
Koca Mimar Sinanın Bulgaristanın başkenti Sofyanın merkezinde 1528 yılında yaptığı, sonradan kiliseye dönüştürülen "Koca Derviş Mehmed Paşa Camii" olağanüstü bir mimari eser özelliğini koruyor
Koca Mimar Sinanın Bulgaristanın başkenti Sofyanın merkezinde 1528
yılında yaptığı, sonradan kiliseye dönüştürülen "Koca Derviş Mehmed Paşa Camii"
olağanüstü bir mimari eser özelliğini koruyor.
Osmanlı döneminde "İmaret Camii" olarak bilinen görkemli eser, yıkılmış
olan minaresinin siyah granit taş kaplamasından dolayı sonradan Sofyalılar
tarafından "Kara Cami" diye adlandırıldı.
Kilise encümeni Hristo Yordanov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ünlü
Bulgar yazar İvon Vazovun da camiyi "sırrı çözülmemiş mimari mucize" olarak
nitelendirdiğini anımsattı.
Genç Mimar Sinanın dehasının kanıtı olarak gösterilen bugünkü "Sveti
Sedmoçislenitzi" kilisesinin geçmişini anlatan Yordanov, "Halkımızın bu
olağanüstü mimari esere karşı hayranlık ve sevgisi asla değişmemiştir" diye
konuştu.
Yordanova göre Muhteşem Süleyman, Viyanaya sefere giderken Sofyadan
geçtiği sırada, "Burada Şarkın havasını verecek büyük ve güzel bir cami görmedim"
dedi. Binanın içinde yer alan bir mermer levhasının yazıtına göre ise Kara Cami,
Budapeşte fethi için kilit sayılan 1526 yılında Mohaç muharebesi zaferinin
anısına kurduruldu. Bugün bu levha Sofya Arkeoloji Müzesinde saklanıyor.
Encümen Hristo Yordanov, "zafer anıtı" olarak kurulan caminin
projelendirme ve yapım görevinin Koca Mimar Sinana (1489-1587) verildiğini
anımsatarak, "Tarihçilere ilginç gelebilir, ancak caminin tarihini anlatan,
binanın giriş bölümünde bulunan mermer üzerindeki yazıda Mimar Sinan, Şiroka Lıka
köyü doğumlu, Bulgar kökenli Osmanlı yeniçerisi olarak tanımlanıyor" dedi.
Caminin yapımından 100 yıl sonra Sofyaya gelen gezgin Evliya Çelebi, o
dönemde bölge halkı tarafından "İmaret Camii" olarak bilinen "Koca Derviş Mehmet
Paşa Camii" ile ilgili şunları yazdı:
"Kurşun kaplamalı, yüksek kubbeli, ihtişamlı olan bu caminin iç mekanı
son derece geniş ve etkileyicidir. (Bugün hakkında hiçbir tarihi belgenin
bulunmadığı) Minaresi yüksek ve simetriktir. Bu aydınlık cami Koca Sinanın
ustalık eserlerinden biridir. Koca Sinan burada gerçek dehasını göstermiştir."
CAMİDEN KİLİSEYE
Osmanlı-Rus savaşından sonra İmparatorluktan bağımsızlığını ilan
eden Bulgaristanın başkenti Sofya gittikçe kalabalık bir yerleşim yeri hale
gelirken, 1896 yılında Belediye Başkanlığı, "Kara Cami"nin yıkılması ve yerine
yeni bir kilisenin inşası yönünde karar aldı.
Bugünkü adıyla "Sveti Sedmoçislenitzi" kilisesinin hemen arkasında mezarı
bulunan dönemin başbakanı Petko Karavelov ise Kara Caminin yıkılmasına şiddetle
karşı çıktı. Başbakan olarak tüm yetkisini kullanan Karavelov, "olağanüstü bir
anıt" olarak nitelendirdiği Kara Cami ile ilgili çıkarttığı kararnamede şunları
yazdı:
"Caminin yıkılmasına karşıyım. İstanbulda camiye dönüştürülen Aya
Sofyaya bakın. Biz de bu değerli ibadet yerini koruyup onu güzel bir kiliseye
dönüştürelim."
Karavelov, "Azıcık bir para yatırırsak caminin güzel binası
Bulgaristanın hiçbir yerinde görülmemiş bir kiliseye dönüştürülecek ve ibadet
yeri olarak kutsallığını koruyabilecek" dedi.
Başbakan Karavelov, zamanla yok olmuş bir manastırın üzerine kurulduğuna
inanılan caminin yerini alan kilisenin adını da, Slav alfabesinin kurucuları
Kiril ve Metodi kardeşler ve bu alfabenin yayma misyonunu taşıyan beş
öğrencisinin anısına "hazreti yedili" anlama gelen "Sveti Sedmoçislenitzi" olarak
koydu.
Rus ve Bulgar mimar ve ressamları tarafından kiliseye dönüştürülen bina,
25 metrelik kubbeli otantik mimarisini korudu. Kilise olarak 27 Temmuz 1903
tarihinde hizmete açılan bina, Sofyanın merkezinde, en canlı yerinde mimarisi ve
güzelliğiyle kentin en değerli tarihi anıtları arasında yer alıyor. Tarihi eser,
1954 yılında hükümet kararıyla "koruma altındaki tarihi anıt" ilan edildi.
AA