Genel

Bünyamin Derman: Mimar insani duygulara hitap etmeli!

Son dönemde ünlü konut projelerine imza atan mimar Bünyamin Derman, mimarinin insani duygulara hitap ederek başarıya ulaştığını söylüyor

Son dönemde ünlü konut projelerine imza atan mimar Bünyamin Derman, mimarinin insani duygulara hitap ederek başarıya ulaştığını söylüyor. Derman, 'Yeni projelerde önce insanlar AVM'ler ile yerin altına indiriliyor, sonra gökyüzüne baktırılarak hayranlık yaratılıyor' diyor

Dumankaya'ya Konsept, Minimal, Adres; Eroğlu İnşaat'a İstanbul Lounge; Tekfen İnşaat'a Bomonti Apartmanları, Sur Yapı'ya Exen İstanbul son olarak ise Esin Yapı'ya İstanbloom projelerini çizen DB Mimarlık son dönemde adeta bir konut fabrikası gibi çalışıyor. Gayrimenkul sektörünün son aylarda adından en çok söz ettiren projelerini yapan mimar Bünyamin Derman, aslında sadece konut projelerini hayata geçirmekten memnun değil. Derman, 'Son dönemde konut alanındaki gelişmelere birlikte çok sayıda projeye imza attık. Ancak konut yaratıcılığı engelliyor. Biz bir yarışma ofisiyiz. Yerel ve uluslararası yarışmalar bizim yaratıcılığımızı daha çok artırıyor' diyor.

Farklılık metreküple ortaya çıkarılıyor
Derman, özellikle kültürel yapıların şehrin mimarisinde önemli yapı taşları olduğunu söyleyerek mimarların asıl yaratıcılıklarını bu projelerde kullandıklarını dile getiriyor. Derman, 'Konutta çok farklı bir proje yapma seçeneğiniz kısıtlı. çok estetik olan fonksiyonel olmuyor. Örneğin Zaha Hadid'in yaptığı konutlar çok estetik. Ama insanlar içinde yaşayamıyor' diyor. Son dönemde yapılan konutlarda da mimarinin az-çok birbirine benzediğini kaydeden Derman, 1+1 daire ile çok farklı birşey yapamazsınız. Yüzde 80'i aynıdır. Ancak burada farklılık artık derinlikte yani metreküpte ortaya çıkıyor' diyor.

Gökyüzüne baktırarak hayranlık uyandırıyor
Mimarinin insani duygulara hitap ettiğini söyleyen Derman bu görüşe ilginç bir bakış açısı getiriyor: Mimarlık insanın duygularına hitap etmeli. Alçaklık veya yükseklik tutkusu veya fobisi buna örnek. Son dönemde yapılan binalarda mimari önce (alışveriş merkezleri ile) yerin altına indiriyor. Sonra oradan gökyüzüne ve binalara baktırarak yükselik duygusuna hitap ederek hayran bırakıyor. Bu duygular insanı etkiler. Örneğin antik şehirlerde bitmemişlik duygusu buna örnektir. Bizim de mimaride çıkış noktamız insani duygular.

'Projenin etrafında dolaştırıyoruz'
İnsanları projenin etrafından dolaştıracak tasarımlar yapmanın da önemli olduğunu söyleyen Derman, 'Projenin çevresindeki balkon ve teraslar her açıdan farklı algılanıyor. Bu yapılar sürprizli alanlar. Her seferinde başka bir hisse kapılıyorsunuz' diyor.

'Konutta tekdüzelik var, yaratıcılık farklı projelerde'
Derman, konut projelerinden çok havalimanı, kültür merkezi, stadyum gibi projelerde daha yaratıcı projeler ortaya çıkarabildiklerini söylüyor. Kentlerin yüzde 80'i konutlardan oluştuğuna değinen Derman, 'Konutta tek düzelik vardır, rasyonellik vardır. Bu nedenle konut projelerinde tasarımın önü kesiliyor. Yönetmeliklerde 10 kattan sonra çıkma yapamazsın dediklerinde o yaratıcılık zaten sınırlanıyor. Oysa bir şehrin meydanında yapılan bir kültür merkezinde o tekdüzeliğin dışına çıkıyorsun' diyor. Kendilerini en yaratıcı olarak hitap ettikleri projelerden biri olan Dalaman Havalimanı, İzmir Opera binası projeleriyle ödül aldıklarını hatırlatan Derman, şimdi çimento Meslek Lisesi, Ataşehir'de Sporium Spor kompleksi, Yıldız Teknik Üniversitesi'ne TeknoPark projeleri yaptıklarını söylüyor.

Dilek Taş/Sabah Emlak