Kent Haberleri

Çağlayan Adliyesi'nin çatısına rüzgar santrali kuruldu!

İstanbul Anadolu Yakası Başsavcısı Fehmi Tosun’un öncülüğünde Çağlayan Adliyesi’nin çatısına, tasarımı, imalatı ve montajı yüzde 100 yerli rüzgar santrali kuruldu. Hedef, diğer adliye binalarına da kurulabilmesi.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun, bu görevine geçtiğimiz aylarda atandı. Bir önceki görev yeri Çağlayan Adliyesi’nde Başsavcıvekilliği idi. Fehmi Tosun, İstanbul Anadolu Yakası’na atanmasına rağmen, Çağlayan Adliyesi’nden de bir türlü kopamıyor. Sık sık gelip gittiği Çağlayan Adliyesi’nde de çalışmalarına devam ediyor. 


Başsavcı’nın Çağlayan Adliyesi’ndeki mesaisinin bir türlü bitmeyişinin bir nedeni var. Çünkü Fehmi Tosun’un bizzat takip ettiği devasa bir dosya hala kapanmış değil. Ancak bu öyle bildiğimiz dava dosyalarından değil. O kadar büyük bir dosya ki bu, klasörlere, raflara ve hatta dolaplara bile sığacak gibi değil... 


Başsavcı Fehmi Tosun, Çağlayan Adliyesi’ndeki görevi sırasında burada bir rüzgâr enerjisi projesi başlattı. Hedef, Adliye Binası’nın çatısından hiç eksik olmayan rüzgârı elektriğe dönüştürüp binada kullanılmasını sağlamaktı. İşte Başsavcı Fehmi Tosun, bu projenin takibi ve büyütülmesine yönelik çalışmalar için gece gündüz demeden sık sık Çağlayan’a gelmeye devam ediyor. 


Fehmi Tosun’un liderliğinde İstanbul Adalet Sarayı’nın çatısına kurulan 14 kW güçteki rüzgâr türbininin tasarımı da, teknolojisi de üretimi de, kurulumu da yüzde 100 yerli. Ancak Adliye Çatısı’na kurulan bu rüzgâr santralinin hayata geçirilmesi çok da kolay olmamış. Santralin nasıl gündeme geldiğini ve hangi süreçlerden geçtiğini dinlemek için bol rüzgârlı bir cumartesi günü Başsavcı Fehmi Tosun ile Çağlayan Adliyesi’nin çatısında buluştuk. Kendisi, santralin hikâyesini Enerji Günlüğü’ne anlattı. 


Yurtdışı seyahatinde aklına geldi 


Adliye binasının çatısına RES kurma fikri, Başsavcı Fehmi Tosun’un aklına bir yurtdışı gezisi sırasında gelmiş. Kaldıkları otelin çatısında gördüğü klima motoruna benzettiği bir cihazı inceleyen Tosun, bunun rüzgârdan elektrik üreten sistemin bir parçası olduğunu öğrenmiş. Sadece 1 kW’lık bu sistemin daha büyüğünün, yılın 12 ayı rüzgârın eksik olmadığı Çağlayan Adliyesi’nin çatısına da kurulabileceğine inanan Tosun, döner dönmez araştırmalara başlamış. Konuyu önce en yakınındaki adliye yetkilileriyle, sonra da başka kişilerle paylaşmış. 


Önce kimse ciddiye almadı 


Başsavcı Tosun’un aklındaki projeyi başlangıçta çok ciddiye alan kimse pek çıkmamış. Aslında projeye herkes sempati ile baksa da somut destek konusunda harekete geçen olmamış. Burada sözü Başsavcı’ya bırakalım: 

“Biz bu sistemi kurabilmek için uzun süredir çalışıyoruz. Başlangıçta bize pek inanan çıkmadı. Kime gittiysek hüsrana uğradık. Şimdiye kadar onca profesör, mühendis yapmadı da bunu siz mi yapacaksınız dediler. Bunu kimileri açıkça söyledi, kimileri ima etti, kimileri ise hiç oralı bile olmadı, ciddiye almadı. Hatta bu işlerin uzmanı sayılan anlı şanlı birçok profesörden de bu işe inanan pek az kişi çıktığını gördük. Yapamazsınız, beceremezsiniz mesajlarını açık ya da örtülü şekilde onlardan da aldığımız oldu.” 


İlk somut destek Vali Mutlu’dan 


Buna rağmen ısrarlı araştırmalarını sürdüren Tosun, üniversitelerden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a, bu alanda çalışan akademisyen ve uzmanlardan, dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya kadar çok sayıda kişiye ulaşmaya çalışmış. Çağlayan Adliyesi RES projesine ilk somut destek İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’dan gelmiş. Başsavcı Tosun, “Ama dönemin valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya anlattığımızda her şey değişti. Kendisi sağ olsun bize inandı ve hemen çalışmalar için ihtiyaç duyduğumuz kaynağın bir kısmını karşıladı. Çevre Koruma Fonu’ndan 250 bin TL’lik bir kaynak sağladı.” Mali destek sağlanınca çalışmalar hızlanmış. Tasarım konusunda İTÜ Arı Teknokent’teki kuluçka merkezinde bir şirketi bulunan Barış Erdem katkılarını sunmuş. Bu süreçte Balıkesir Ayvalık’ta yüzde 100 yerli teknolojiyle rüzgâr türbinleri üreten Northel Enerji’nin CEO’su Cem Yalçın da devreye girmiş. Tasarımın geliştirilmesinde ve imalat sürecinde Ayvalık-İstanbul arasında epey trafik yaşanmış. 


100 km’lik rüzgârda... 


Nihayet, geçtiğimiz yılın sonlarında türbin Çağlayan’a getirilip Adliye’nin çatısına monte edilmiş. Sistemin ilk testlerinden olumlu sonuç alınınca Çağlayan Adliyesi RES’in 1 Ocak 2015 tarihi gecesi üretime geçmesi sağlanmış. Ama bu öyle güllük gülistanlık bir ortamda değil, saatte 100 kilometre hızla esen o geceki fırtına altında çalışılarak gerçekleştirilmiş. Sözü Başsavcı’ya bırakalım: “1 Ocak 2015 tarihinde türbini şebekeye bağladık. 1 Ocak günü yaşanan kar fırtınası sırasında biz ekip olarak buradaydık, çalışıyorduk. O gece rüzgâr hızı saniyede 26 metreyi bulmuştu. Yani saatte 100 kilometreye yakın rüzgâr ve -9 derece soğukta buradaydık.” 


Çatıda rüzgâr ölçümleri sürüyor 


Adliyenin çatısına fiziki olarak aynı türbinden 60 adet daha sığabileceği hesaplanıyor. Başsavcı Tosun, “Hedefimiz 50’ye yakın türbin kurmak. Tabii hangi noktalara ve ne şekilde yerleştirebileceğimizi belirlemek için rüzgâr ölçümlerini tamamlamamız gerekiyor. Bu amaçla, halen Çağlayan Adliye binasının çatısındaki 37 farklı noktada rüzgâr ölçümümüz devam ediyor. Buradaki rüzgâr karakteristiğini de çıkarıyoruz” diyor. 


Verimliliği daha da artırılacak 


Başsavcı Fehmi Tosun’un verdiği bilgiye göre Çağlayan Adliyesi’nin çatısına kurulan türbin 5 metre/saniye rüzgâr hızında otomatikman devreye giriyor. Aşırı hızlı esecek rüzgârda kendisini koruyacak mekanizmaları da mevcut. Başsavcı, uzaktan izleyebildikleri, gerekirse müdahale edip açıp kapatabildikleri bu türbinleri daha da geliştirerek, 3 m/s rüzgâr hızında start alabilecek noktaya taşımayı hedefl ediklerini de söylüyor.


Kariyerimiz bitmesin 


Başsavcı Fehmi Tosun, adliye çatısına rüzgâr santrali projesindeki kararlılığı esprili bir dille şöyle anlatıyor: “Yola çıktığımızda, deli, çılgın gözüyle bakanlar oldu. Bu çalışmaya ciddi katkıları bulunan Barış Erdem’e (senin mühendislik kariyerin, benim yöneticilik kariyerim buna bağlı, mutlaka başarmalıyız) diyordum. Başardık ve kariyerlerimizi kurtardık.”


Adliye’nin elektriğinin yüzde 70’i rüzgâr ve güneşten 


Başsavcı Fehmi Tosun, Adliye’nin çatısına 15 kW kurulu güce sahip rüzgâr türbinlerinden toplam 50 adet kurulsa, 750 kW’lık bir kurulu güç edileceğini belirterek “Ki bu da Adliye’nin tükettiği elektriğin en az yüzde 50’sinin buradan karşılanabilmesi demek. Kaldı ki bu, sadece rüzgâra dayalı elektrik. Bir de güneş enerjisi imkânı var. Türbinleri kurduktan sonra kalan alanlara da güneş panelleri yerleştirebileceğiz, bunun da hesabını yapıyoruz. Böylece Adliye binası, çatısındaki rüzgâr ve güneş sistemleri sayesinde kendi elektrik ihtiyacının yüzde 60-70’ini karşılayabilir hale gelecek” dedi.


Dünyada örneği yok


Fehmi Tosun, Çağlayan Adliyesi RES çalışmalarıyla ilgili olarak kendisine zaman zaman ilginç sorular da yöneltildiğini ifade ediyor: “Mesela dünyadaki diğer örneklere bakmaya gitmeyecek miyiz diye sordular. Dünyada başka örneği yok ki... Eyfel Kulesi’ne kurulan türbinler var ama onların üretim değerleri bizimkinden çok çok düşük.”



Dünya