Cami ve mescitlere baz istasyonu kurulamayacak!
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, camilerin ve mescitlerin doğrudan baz istasyonu kurulmak amacıyla kiraya verilmesine olanak sağlayan düzenlemede yürütmenin durdurulmasına karar verdi
Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulu, camilerin ve mescitlerin doğrudan baz istasyonu kurulmak amacıyla kiraya
verilmesine olanak sağlayan düzenlemenin, ibadet yerlerinin özelliği ve kullanımı
dikkate alındığında "kamu yararı" ile "hukuka uyarlık" görülmediği
gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Serdar Sabah (30), Konyanın merkez
Selçuklu ilçesi Bosna Hersek Mahallesindeki Yunus Emre Camisine baz istasyonu
kurulması üzerine, mahalle sakinleriyle birlikte olaya tepki gösterdi.
Sabah, mahalleliyle birçok girişimde bulunmasına rağmen sonuç alamayınca,
yasal süreci başlatmak için araştırma yaptı.
Özellikle Orduda bir camiye kurulan baz istasyonu nedeniyle cemaatin
cami dışında namaz kıldığını gösteren videoyu internette izleyen Sabah, bu
görüntünün ardından baz istasyonlarının camilerden kaldırılması için dava açma
konusundaki kararlılığını pekiştirdi.
Sabah, "3Gli telefonlar ve mobil modemler vasıtasıyla internet
erişimine olanak sağlayan teknik cihazların cami ve minarelere monte edilmesinin
dini etik açısından olumsuz yönlerinin olduğu" gerekçesiyle baz istasyonlarının
camilerden kaldırılması için 10 Ağustos 2010da dava dilekçesiyle Danıştaya
başvurdu.
Danıştay 13. Dairesi, 20 Aralık 2010da yürütmeyi durdurma talebine
"red" kararı verdi.
Sabah, karara itiraz ederek yeniden Danıştaya başvurdu. İtirazı
değerlendiren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, dava konusu protokolün 1.
maddesinde yer alan, "Mülkiyeti Hazineye ait taşınmazlar üzerinde bulunan ve
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yönetilen cami, mescit ve bunların
müştemilatının, baz istasyonu kurulması düzenlemesi ile 3. maddesinde yer alan
Başkanlık birinci maddede belirtilen yerlerin baz istasyonu olarak kullanılmak
üzere kiralanmasına ilişkin işlemleri, her türlü gözetim ve denetim yetkisi
kendinde kalmak üzere Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı vasıtasıyla yürütür"
düzenlemesinin yürütmesinin durdurulmasına 14 Haziran 2011de oy çokluğuyla karar
verdi.
AVUKAT GİBİ ÇALIŞTI, DAVAYI KAZANDI
Serdar Sabah, camilerden baz istasyonlarının kaldırılması için yaptığı
ilk girişimin reddine karar verilince ümitsizliğe kapılmayıp karara itiraz
ettiğine dikkati çekti.
İtirazı kabul edilince kendisinin boş durmadığını, bir avukat gibi
çalıştığını belirten Sabah, yaptığı araştırmalarla dava dosyasını yeniden
yapılandırdığını açıkladı.
Ankaradaki Çayyolu Elektromanyetik Kirlilikten Korunma Derneğinin
(ÇEKOD) internet sitesinden, yönetiminden, benzer mahkeme kararlarından yoğun bir
şekilde faydalandığını dile getiren Sabah, şunları kaydetti:
"Dernekte bana çok yardımcı oldular. Cami ve mescit gibi ibadet
yerlerine baz istasyonu kurulması beni çok üzüyordu. Bu durumun ortadan
kaldırılması için anayasal hakkımı kullanarak dava açtım. Davayı kazandığım için
çok mutluyum. Dava sonucunu mahalle sakinleriyle paylaştım. Onlar da bu duruma
çok sevindi."
Sabah, kararın ardından yasal süreç içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı
tarafından yönetilen camilerden baz istasyonlarının kaldırılması gerektiğini
sözlerine ekledi.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Kemal Uludağ
ise davayla ilgili mahkeme kararının kendilerine henüz ulaşmadığını söyledi.
Kararı görmeden herhangi bir değerlendirmede bulunamayacaklarını belirten
Uludağ, "Dava sonucu elimize geldiği zaman oturulur, değerlendirilir. Mahkeme
kararı geldiğinde bakarız, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz ne yapabiliriz
Bu çerçevede değerlendirilir" diye konuştu.
AA