Genel

Caribou Coffee, Bağdat Caddesi'ne en büyük mağazasını açtı!

Yıldız Holding bünyesindeki Cafe Crownın yüzde 50sinin Kuveytli Al Sayer Grubuna satılmasının ardından açılan Bağdat Caddesindeki Caribou Coffee, kahve zincirinin dünyadaki en büyük mağazası oldu

Yıldız Holding ve Kuveytli Al Sayer Franchising Company ortaklığıyla Türkiye pazarına giren Caribou Coffee, ilk mağazasını açtı. Önümüzdeki süreçte spor tesislerinde bulunanlar dışındaki Cafe Crown mağazaları Caribou Coffeeye dönüştürülecek. Ülkerin perakende satışı yapılan kahve markası Cafe Crown ise aynı şekilde varlığını sürdürecek.

Türkiyedeki ilk Caribou Coffeede soruları yanıtlayan Caribou Coffee Dünya Başkanı Mike Tattersfield, Ortadoğuda uzun süredir ortaklık kurdukları Al Sayer Grubundan, bölgedeki fırsatları değerlendirmelerini istediklerini ve Türkiyenin de bu fırsatlar arasında dikkatlerini çektiğini anlattı.

"Türkiyeye girerken, bizim için evet demek çok kolay oldu"

Tattersfield, "İlk olarak ülkeyi, gençliğini ve potansiyelini çok sevdik. Al Sayer Grubu, büyüklüğü, potansiyeli ve kahve pazarının durumu göz önünde bulundurulduğunda Türkiyeyi düşünmemiz gerektiğini söyledi. Bizim için Evet demek çok kolay oldu" diye konuştu.

Halihazırda ABDnin ikinci büyük kahve zinciri olarak Ortadoğuda ve Koredeki operasyonlarıyla birlikte toplamda yaklaşık 600 mağazaya sahip olduklarını aktaran Tattersfield, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bize, neden dünyanın her yerinde şubeler açmadığımızı soruyorlar. Öncelikle bulunduğumuz ülkelerde gelişmek ve markamızı daha da güçlendirmek istiyoruz. Bundan sonra başka ülkelerde büyümeye geçebiliriz. Bir kahve zinciri markası oluşturmak çok fazla disiplin gerektiriyor. Sadece parmaklarınızı şıklatıp her yerde mağazalar açamazsınız. Çok fazla enerji ve zaman gerektiriyor."

"İnsanların, Caribouyu seviyorum demesini istiyoruz"

Yaklaşık altı bin yerel "kahve dükkanı"nın bulunduğu Türkiye kahve pazarının hala çok genç ve gelişmemiş olduğunu belirten Tattersfield, bu nedenle pazarın kendileri için büyük fırsatlar sunduğunu söyledi.

Tattersfield, "Günün sonunda insanların Caribou, hoş bir yer yerine Caribouyu seviyorum demesini istiyoruz. Başarıyı böyle ölçüyoruz. Bizim için önemli olan mağaza sayısı değil ama pazarda 150-200 mağazalık potansiyel görüyoruz" diye konuştu.

"Marka sadakati oluştuktan sonra marketlere de gireceğiz"

Tattersfield, öncelikle 150-200 mağazalık bir kahve zincirine ulaşarak, insanlarda bir sadakat oluşturduktan sonra marketlerde kendi markalarıyla kahve satmayı da planladıklarını ifade ederek, kahveyle ilgili bütün kanallarda yer almanın önemine işaret etti.

Market kanalına girdiklerinde Ülkerle çalışıp çalışmayacaklarına ilişkin bir soru üzerine Tattersfield, Ülkerin bu konudaki uzmanlığına işaret ederek, ABDdeki market ağlarını da benzer bir ortakla yürüttüklerini söyledi.

"Düşük maliyetli lüks olarak algılandığımız sürece, büyümeye devam edeceğiz"

Krizin içinde bulundukları sektöre etkisine ilişkin bir soru üzerine Tattersfield, kriz döneminde ABDdeki bütün şirketler bir yeniden ayarlama yaparken, Caribounun böyle bir şeye ihtiyaç duymadığını belirtti.

Tattersfield, 2008 yılında satışlarında bir miktar performans düşüklüğü olsa da, 2009-2011 döneminde Caribounun en iyi finansal sonuçları elde ettiğini aktararak, "İnsanlar, bir kahvede geçirdikleri zamanı benim zamanım olarak görüyorlar. Düşük maliyetli bir lüks olarak algılandığımız sürece, büyümeye devam edeceğiz" dedi.

Girdikleri ülkelerde yerelleşmeye de önem verdiklerini dile getiren Tattersfield, kendi markalarını, kahvelerini ve kültürlerini getirdiklerini ancak ondan sonrasını yerel ortaklarının şekillendirmesini istediklerini söyledi.

"150-200 mağazalık bir zincire 10 yılda ulaşacağız"

Al Sayer Franchising Company Genel Müdürü Hamad Alsayer de, Türkiyeyi yalnızca kahve zincirleri açısından değil genel olarak yatırım için cazip bir ülke olarak gördüklerini  belirtti.

Alsayer, "Ailemiz, Türkiyedeki yatırımlarını genişletmek istiyor. Özellikle inşaat, otomotiv, ticaret sektörlerine odaklanıyoruz. Türkiye pazarının, bir iş başlatmak için tüm potansiyele ve altyapıya sahip olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Yerel bir kahve zinciri olarak Cafe Crown markasını uluslararası isme sahip Caribouya dönüştürerek, güçlü bir isimle pazara sağlam bir giriş yapmak istediklerini söyleyen Alsayer, ilk aşamada 20 dükkanın dönüştürüleceğini kaydetti.

Alsayer, 150-200 mağazalık bir zincire 10 yıllık süre içinde ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi.

"Spor tesislerindeki Cafe Crownlar kalacak"

Yıldız Holding Gıda, Dondurulmuş Ürünler ve Kişisel Bakım Grup Başkanı Zeki Ziya Sözen de, Cafe Crown markasıyla Yıldız Holding olarak kahve pazarına girdiklerinde asıl olarak perakendede güçlü bir marka yaratmayı amaçladıklarını, Cafe Crown kahve zincirini de markalarının prestijini destekleyen bir unsur olarak gördüklerini anlattı.

Sözen, "Bizim markamız perakende sektöründe güçlü bir yere geldi ve pazarda birçok yenilikler yaptık. Fındıklı üçü bir arada ile fark oluşturduk ve bir numara olduk. Cafe Crown olarak ana işimiz devam ediyor, devam edecek" dedi.

Al Sayer Grubuyla işbirlikleri sonucunda Türkiyede Caribou Coffee zincirinin yüzde 50 ortağı olduklarını belirten Sözen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim Cafe Crown olarak sporda sponsorluklarımız var. Spor tesislerindeki Cafe Crown zincirlerimiz devam edecek ama diğer Cafe Crown mağazalarını Caribou Coffeeye dönüştüreceğiz. 28 Cafe Crown vardı. 24ü aşamalı olarak Caribou Coffeeye dönüşecek. Cafe Crown olarak perakendedeki ana işimiz yüzde 100 Yıldız Holding olarak devam edecek. Zaten çok başarılı bir işimiz. Onu güçlü şekilde devam ettireceğiz."

Sözenin verdiği bilgiye göre, Türkiyede ana işi ve yan işkolu kahve olan tüm pazarın büyüklüğü yıllık 700 milyon dolarken, sadece kahve zincirleri pazarının büyüklüğü yıllık 200 milyon dolar civarında bulunuyor.
AA