Sektörel

Çelik Erengezgin Güneş Evim projesini hayata geçiriyor!

Yüksek Mimar Çelik Erengezgin Güneş Evim projesi ile faturasız evleri yaşama geçirecek, haberimizde Mimar Çelik Erengezgin 'in Güneş Evim projesi ile ilgili satırları yer alıyor


Yüksek Mimar Çelik Erengezgin Güneş Evim projesi ile faturasız evleri yaşama geçirecek, Çelik Erengezgin Güneş Evim projesini şu satırlarla tanıttı; 


İçinde yaşadığımız ülkenin de, hatta giderek dünyanın da geleceği, “siz nasıl isterseniz !” öyle olacaktır.. Barış ya da savaş, sizin seçenekleriniz.. Kaynakları tüketirken, yaşam enerjisini de tüketmek ya da sürdürülebilir bir hayatı tercih edip, doğa ile, yani kendinizle ve çevrenizle dost geçinmek; ellerinizde.. Ben size birkaç deneyimden ve dünyanın geleceğinden bahsedeceğim yalnızca.. Kararı siz vereceksiniz.. Tamamını okumak sadece yarım saatinizi alacak.. İkiye bölerseniz, on beşer dakikanızı !.. Değip değmeyeceğine ise, bu girişi okumadan karar vermeyin derim.. Şimdi, ya da daha sonra, karar sadece sizin. 


003’te, bir kooperatif girişimine model oluşturmak amacı ile kaleme aldığım ve bu girişin ardından bilgilerinize sunacağım yazı, hala güncelliğini koruyor. Ertesi yıl, internet sitemizden yaptığımız çağrıya yanıt verenlerin bir özetini de eklemiştim makaleme.. Göreceğiniz gibi, beklentiler dorukta idi..


Şu anda Bursa Anatolium bahçesinde bulunan, 55 firmanın iştiraki ile hayata geçirdiğimiz “Modül Güneş Evimize” dokuz ayda gelen bini aşkın aile içinden, beş yüze yakını ; “ben de böyle yaşamak istiyorum !” diyerek bir irade beyanında bulundu.. Yani, aynı heyecanlar hala paylaşılıyordu. Ülkemizde, bu içerikteki ilk ev uygulaması, gelenlerin yarısını ikna etmişti artık..


Çünkü bu işin olabileceğini gözleri ile gördü ziyaretçiler..  Kışın ısıtabildiğine, yazın soğutabildiğine şahit oldu. Aydınlatması, havalandırması, buzdolabı, ocağı çalışırken beş kuruş para ödemeyeceğini gördü.. Deprem ve sağlık riski olmadığını anladı.. Böyle bir yaşantının ekolojik sorun yaratmadığını, sıvı atıklarını biyolojik yöntemle arıtabileceğini,


yağmur suyunu da toplayabileceğini, böylece kullanım suyunu % 85 tasarruf edebileceğini hesapladı.   Bu sırada, fazla enerji bile üretebildiğini gördü.. Yani yönetmelikler, “hadi başla !” dediğinde üste para kazanabileceğini anladı.. Nerede ise ikinci bir emekli maaşı kadar.. Daha ne isterdi ki ?.. O devlete muhtaç değil, devlet ondan alacaklı değil !..


Hayata geçen ve sırasını bekleyen projelerimizdeki yapım maliyetlerinin ise, mekanik ve elektronik tüm sistemlerin, arıtmanın, tüm ahşap doğramaların, hatta akıllı şöminenin bile dahil olması halinde 2000 TL/m2’yi geçmeyeceği görüldü.. İnşaat alanının büyümesi, örneğin 10.000 m2’ye ulaşması durumunda bu maliyetin, yine arsa hariç 1400 TL/m2 ‘ye kadar düşebileceği hesaplandı.. Yani toplu uygulamalarda belli ki, daha da önemli bir tasarruf sağlanacaktı..


Şimdi, o ciddi niyetlilerin “arsa-kredi-imar” sorunlarını organize etme aşamasındayız.. Alınacak sonuç da, tanımı ve felsefi alt yapısı uluslararası ölçekte bendenize ait olan; “Enerji Mimarlığı”’nın ürünü olacak. “Doğru yön, doğru malzeme, doğru tasarım” ile özetlediğimiz, %50 enerji tasarrufundan başlayan, ve elektronik mekanik ilavelerle sıfır enerji bedeline ulaşılan içerikteki konutlar, yine ilklerden biri olacak ülkemizde..


1+3 modeli; “on yıl önce” önerdiğimiz bir yaşam tarzı idi. Yani ilk biriminde evler olacaktı. İkinci ve üçüncüde, enerji amaçlı özel bitkiler yetişecek ve dördüncü yani sonuncusu olan; doğal beslenme gereksinimlerini karşılayacak, organik tarım ve küçük ölçekte hayvancılık yapılacaktı.. Özetle; insanlar bu yaşamı sürdürürken, “kendisine tamamen yetecekti”.. O günkü hedef; kooperatifleşmek ve dört birim arazi kullanmaktı.. Ama çok farklı yollarla da, benzer sonuçlara ulaşmak mümkündü elbette..


On yılda, temiz enerjiler konusunda, özellikle güneşten ve rüzgardan elektrik üretebilme marifetleri öyle büyük bir ivme gösterdi ki, neye yaradıklarını bu raporda göreceğiniz, ikinci ve üçüncü araziler için önerilen; Tatlı Sorgum ve Kanola konusu, bağımsız bir yatırım olarak bu girişimin dışında kalsa dahi, böyle bir yaşam alanının enerji adına kendisine yetebileceği anlaşıldı.. Diyarbakır Güneş Evimizden başlayan, Modül Güneş Evimize kadar gelen, yani hayata geçen ve geçmekte olan örneklerimiz bize bu güvenceyi vermişti..


Dolayısı ile bence, işimiz artık çok daha kolaylaştı.. Çünkü; temiz ve sürdürülebilir yatırımlara dünyada ayrılan fonlar, düşük faiz ve uzun vadeler sunarak, adeta enerjiye zaten ödenmekte olan miktarlar kadar taksitlerle, bu işin çözümünü kolaylaştırmakta..


On sene önce “hayali cihan değer” bir beklenti olan ; “fazla elektriği geri alım garantisi” artık kanunlaştı.. Bir iki ay içinde uygulama fiilen başlayacak.. Yani köprünün altından çok sular geçti bu kısa zamanda.. Biraz, yabancı ülkelerin “mahalle baskısı” zorlayıcı olmaktaydı, biraz da, ödenemez boyutlara ulaşan enerji bedelleri yüzünden artık ülke adına “pabuç pahalı !” noktasına gelinmişti.  


Öyle veya böyle, artık şartlar olgunlaşmıştır ve aklın yolunda buluşma zamanıdır bence.. O yüzden, bu yazının tamamını sizlerle tekrar paylaşmayı doğru buldum.. Gelin “şu hayata bir daha bakalım” birlikte.. Ve kararımızı verelim !.


Yeterince deneyim, yeterince destek hazır. Ne proje sorunumuz var ne bilimsel eksiğimiz.. Ne teknik sıkıntımız var ne de eksik malzememiz. Yani bütün şartlar elverişli !...

Şimdi; yaşamsal aşı, pişirme vakti !..



Çelik Erengezgin