Sektörel

Çelik sektöründe zorlu dönem sürecek!

Kardemir yatırımlarına devam ediyor. Kardemir Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan, "2020'de 240 milyon dolarlık yatırımla katma değerli ürünlerimizin payını artıracağız" dedi. Şirketin ihracat rotasında ise Ortadoğu, Afrika ve Hindistan var...

Anadolu 500'ün ikincisi Kardemir yatırımlarını sürdürüyor. Türkiye'nin ilk entegre demir-çelik fabrikası olan Kardemir'in temelleri Mustafa Kemal Atatürk'ün ulu­sal sanayileşme hamlelerinden birisi olarak dönemin Başbakanı ismet İnönü tarafından 3 Nisan 1937'de atıldı.

Ekonomist’ten Ceren Oral Balaban’ın haberine göre,10 Eylül 1939'da İlk Türk demirini üreten, çok sayıda büyük endüstriyel tesi­sin proje, imalat ve montajını gerçekleştiren Kardemir, Türkiye'de 'fabrikalar kuran fabrika' olarak tanınıyor. Neredeyse Cumhuriyet tarihiyle özdeşleyen başarı hikayesiyle Kardemir, Ana­dolu'nun en büyük 500 şirketini belirlediğimiz 'Anadolu 500' araştırmamızda cirosal sıralamada ikinci sırada yer aldı. Şirket, bu başarıya 2017'de 3 milyar 973 milyon TL olan cirosunu 2018'de yüzde 41 büyümeyle 5 milyar 583 milyon TL'ye çıkararak ulaştı. Kardemir'in genel müdürü Dr. Hüseyin Soykan ile şirketin yeni dönem plan­larını konuştuk.

-2019'un dokuz ayında nasıl finansal sonuçlar elde ettiniz?

2019 dokuz ayda net satışlarımız yıllık bazda yüzde 16 artışla 4,6 milyar TL'ye yük-^ seldi. Konsolide net kârımız 209,3 milyon TL, konsolide net kâr marjımız yüzde 4,6 oldu. 583,1 milyon TL FVAÖK, yüzde 12,7 FVAÖK marjı yarattık. 2018 yıl sonuna göre aktif büyüklüğümüz yüzde 8,7 artışla 8,9 mil­yar TL'ye ulaştı. Toplam 1 milyon 670 bin 798 ton ham çelik ve 1 milyon 629 bin 749 ton nihai ürün üretimine imza attık. 1 milyon 673 bin 464 fon nihai ürün satışı kaydettik.

-2018 dokuz ayda 486,4 milyon TL olan net kârınız 2019 dokuz ayda 209,3 milyon TL'ye geriledi. Bu düşüşün neden­leri neler?

2019'da Amerika-Çin ticaret gerginliği ve ülkelerin özellikle demir-çelik ürünlerinde koyduklar koruma duvarları emtia fiyatlarına olumsuz yansıdı. Uzun ve yassı çelik tarafında nihai ürün fiyatları düştü. Hammadde tarafında ise dünyanın en büyük cevher tedarikçisi Vale şir­ketinde yaşanan maden kazası, toplam cevher arzında önemli düşüşe neden oldu. Avustral­ya'daki doğal afetler de oradan tedarik edilen cevher arzını olumsuz etkiledi. Bu süreç, bir dönem cevherde ton başına fiyatları 120-130 dolara kadar getirdi.

-İç piyasa sizi ve sektörünüzü nasıl etki­ledi?

İnşaattaki daralmadan kaynaklı uzun çelik tüketimi yüzde 40 düştü. Ülkemizin büyüme performansı ve uzun çelik tüketiminin yoğunlaştığı sektörlerdeki daralma, rekabet koşulla­rını zorlu seviyelere ulaştırdı. Maliyetler 2018'in altında kalmazken nihai ürün fiyatlarındaki aşağı yönlü trend kâr marjlarında düşüşü beraberinde getirdi. Amerika-Çin ticaret müzakereleri ve global arz-talep dengesi kaynaklı olumsuzluklar dünyanın en büyük üreticisi Arcelor Mittal Grubu'nun dahi 2019 dokuz ayda 572 milyon dolar zarar yazmasına neden oldu. Bu dönemde biz doğru satış kanalları, etkin finansal yönetim ve kurumsal satın alma politikamızla kâr elde ettik.

-2019 yıl sonuna dair beklentiniz nedir?

2019'u net satışlarımızı 2018'e göre artırarak kapatmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, verimliliği artırarak maliyetlerimizi en düşük seviyelere getirmek ve katma değerli ürünlerin toplam üretim ve satışlar içindeki payını artırarak kâr marjlarını beklenenden daha da yüksek seviyelere ulaştırmak.

-İhracat performansınızı değerlendirir misiniz?

Her geçen yıl üretim miktarımızı artırırken üretimde katma değerli ürünlerin miktarını da yükseltiyoruz. Özellikle katma değerli ürünlerde ihracatımızı geliştirme çalışmalarımız 2019'da da devam ediyor. Direkt ve dolaylı ihracat tutarımız 2019 dokuz ayda 886,5 milyon TL oldu. Ciro­muzun yüzde 19,7'si ihracattan geliyor.

-Hangi pazarlara ihracat yapıyorsunuz? Ajandanızda yeni pazarlar var mı?

Özellikle katma değerli ürünlerimizle ihra­cat pazarlarında yer alıyoruz. Ray, en önemli ihraç ürünlerimizden. Avrupa pazarına ihracat faaliyetlerimiz sürüyor. Ortadoğu, Kuzey ve Güney Afrika ve Hindistan yeni hedef pazar­larımız arasında yer alıyor. Demiryolu tekerleği ürünümüzde de yakın dönemde ihracat faali­yetlerimize başlamayı hedefliyoruz.

-2019'da hangi yatırımları hayata geçir­diniz?

2019'un son çeyreği tamamlanan yatırımla­rımızın işletmeye alındığı bir dönem oldu. Eylül sonlarında yenilenen ve kapasitesi artırılan 'Dör­düncü Yüksek Fırını'mızı yeniden ateşledik. Ekim ortalarında Çelikhane bölgesinde kapasiteleri artırılan yeni kireç fabrikamızla 120 tonluk oksi­jen konverterimizi işletmeye aldık. Önceki hafta da 1 milyon 250 bin ton/yıl kapasiteli Dördüncü Sürekli Döküm Tesisi'nin açılışını gerçekleştir­dik. Yaklaşık 50 bin dolarlık 'İkinci Etap Çevre Yatırımları'mız da bu yıl tamamlandı. Bunların dışında irili ufaklı çok sayıda modernizasyon yatırımı yaptık. Böylece 2019'da yaklaşık 83 milyon dolarlık yatırımı realize ettik.

-2020 gündeminizde yeni yatırımlar var mı?

2020 başlarında 30 MVV'lık Turbo Generatör yatırımını işletmeye almayı planlıyoruz. 2020, özellikle şirketimizi 3,5 milyon tonluk üretime taşıyacak olan final yatırımların yapıldığı bir yıl olacak. 1 milyon ton kapasiteli yeni bir yüksek fırın yapacağız. Yine çelikhanede 90 tonluk son oksijen konverterimizi de 120 tona çıkaraca­ğız. Böylece üretim proseslerinde 3,5 milyon ton üretim için gerekli altyapıya kavuşacağız. Diğer planlanan yatırımlarla yaklaşık 240 milyon dolarlık yatırım hedefliyoruz. Bu sayede ürün gamımızdaki katma değerli ürünlerin adet ve toplam üretim hacmimizdeki payı artacak.

"Çelik sektöründe zorlu dönem sürecek"

"Bu yılın ocak-eylül döneminde Türkiye'nin nihai mamul üretimi yıllık yüzde 16,2 düşüşle 25 milyon tona geriledi. Yüzde 22,5 azalışla 14,9 milyon ton uzun ürün, yüzde 4,7 düşüşle 10,1 milyon ton yassı mamul üretimi gerçekleşti. 2020'de sektörde bir miktar toparlanma beklesek de zorlu dönemin süreceğini öngörüyoruz. Kardemir olarak, katma değerli ürün portföyümüzü geliştirerek daha kârlı ve rekabetin az olduğu niş pazarlarda yer almayı hedefliyoruz. Otomotiv ve savunma sanayiine çelik tedarik etme çalışmalarımız devam ediyor. Esnek üretim yapımızla da talebin ve kârlılığın yüksek olduğu ürün ve pazarlara yönelmeyi sürdürerek zorlu bir dönemden geçen çelik sektöründe ayakta kalmaya devam edeceğiz."