Cengiz İnşaat ile Rasatom ortak mı?

BMM’de nükleer santrallerle ilgili konuşma yapan CHP Mersin Milletvekili Kuyucuoğlu, Akkuyu’da yapımı süren nükleer santralin yapımını üstlenen Rus şirketin ortağının Cengiz İnşaat olduğunu söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, TBMM’de yaptığı konuşmada, Mersin Akkuyu’da yapımı süren nükleer santralin yüklenici Rus firması Rasatom’un ajans bilgilerine göre ortağının Cengiz İnşaat olduğunu söyledi. Adı geçen firmanın daha önce santralin deniz hidroteknik yapılarının anahtar teslimi projelendirmesi ve inşası ihalesini kazandığını ve firmanın halk nezdinde bazı özelliklerinin bilindiğini aktaran Kuyucuoğlu, “Mersin Akkuyu’da yapılacak olan bu santralle ilgili Rus Devlet Nükleer Enerji Şirketi Rosatom firması ile anlaşılmış ve 22 Milyar Dolar maliyetle, 2022 yılında tamamlanmak üzere çalışmaları başlatılmıştır. Yaşanan uçak krizi ile projenin askıya alınıp alınmaması tartışmaları sürerken ve iki tarafta bunu reddederken, bu arada bazı ilginç gelişmeler yaşanmaktadır. Bildiğiniz gibi 2010 yılında yapılan hükümetler arası anlaşmaya göre Akkuyu Nükleer A.Ş. en fazla yüzde 49 oranında ortak alabilmektedir. Ajanslardan aldığımız bilgilerine göre bu ortağın Cengiz İnşaat olacağı belirtilmektedir. Adı geçen firma daha önce santralin deniz hidroteknik yapılarının anahtar teslimi projelendirmesi ve inşası ihalesini kazanmıştı. Firmanın milletimiz nezdindeki bazı özelliklerini paylaşmaya gerek yoktur sanırım” dedi.

İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİ İŞİ KOLAYLAŞTIRIYOR

İktidar parti milletvekillerinin verdiği kanun teklifleriyle yeni nükleer santralin yapımını kolaylaştıracak düzenlemeler yaptığını savunan Serdal Kuyucuoğlu,”TBMM’de yaşanan ilginç gelişmelere baktığımızda da hem bunun işaretlerini görmekteyiz, hem de ülkemizde bundan sonra yapılacak nükleer santrallerin yapımını kolaylaştıracak bazı kanun tasarı ve teklifleriyle karşılaşmaktayız. Bizler Akkuyu nükleer santrali özelinden başlayarak ülkemizde nükleer santral yapılmasına karşı çıkarken, iktidar, getirmiş olduğu tasarılar ve kendi milletvekillerinin vermiş olduğu tekliflerle bunu özendirici hale getirmektedir.  Bunun en son örneği enerji piyasası kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki kanun tasarısı ve hemen arkasından iktidar Milletvekillerince verilen kanun teklifidir. Birleştirilerek Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda tali olarak görüştüğümüz bu tasarıda, kamu ya da özel sektöre ait hayati önem arz eden tesislerden rafineri, petrokimya tesisleri ile milletler arası antlaşma hükümleri uyarınca yapılması öngörülenler hakkında Kıyı Kanunu hükümlerine istisna getirileceği yer almaktadır. Yani Akkuyu’da ve ülkemizin başka yerlerinde yapılacak olan santraller için olası kıyı ve çevre katliamları kanunla korunur hale gelmektedir. Aynı istisna bazı askeri bölgeler, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araziler, özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerler ve benzeri bazı yerler için de getirilmektedir” ifadelerini kullandı. “Aynı tasarıyla İmar Kanunu ve Yapı Denetimi Hakkındaki Kanunun, yapı ruhsatı, yapı denetimi ve yapı kullanma izni gibi hususları nükleer santral sahalarında uygulama dışı bırakılmaktadır” diyen Kuyucuolu,  “Elektrik Piyasası kanununa göre ön lisans alabilmek için gerekli olan bu şartlar, nükleer santraller ülkemizde daha kolay kurulsun, insan sağlığı ve güvenliği daha fazla zarar görsün diye uygulama dışına çıkarılmaktadır. Bir diğer ayrıcalık da üretim tesisleri için alınacak izinlerde, yani yapı ruhsatı, inşaata ilişkin izin, onay, lisans, ruhsat ve benzeri belgeler için, üretim yapılacak sahanın mülkiyet ve kullanım hakkına ilişkin belgelerin üretim lisansı verilirken zorunlu olmaktan çıkarılmasıdır. Kurulacak bir kurul bir süre verecek ve üretim lisansını almış olan firma daha sonra bu taahhütlerini yerine getirecektir. Bunun da yerine getirilip getirilmeyeceğini ya da ne kadar sürede yerine getirileceği belli değildir” dedi.

BÖLGE ÖNEMLİ BİR ÜRETİM MERKEZİ

Nükleer santrallere karşı oldukları vurgusu yapan Kuyucuoğlu, bölgenin önemli bir üretim merkezi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Akkuyu Nükleer Santralin kurulacağı Mersin İlimiz; yaş sebze, meyve, örtü altı üretim ve narenciye üretimi ile birlikte organik tarımda da ülkemizin öncü illerinden birisidir. Bu santralin kurulması bu üretimleri olumsuz etkileyecektir. Ayrıca yatırımcı ve turist açısından, hala bakir bir turizm kenti ve çok miktarda ilan edilmiş turizm bölgesi olma özelliğini koruyan Mersin, santralin yapımıyla bu önemli özelliklerini de koruyamayacaktır. Yeşili acımasızca katleden, dereleri, ırmakları yok eden, hiç başka firma yokmuş gibi neredeyse kamunun bütün ihalelerini alan ve milletini de çok seven! Akkuyu Nükleer Santralin Liman İnşaatı işini de alan Cengiz İnşaatın, Nükleer santrale ortak olup olmayacağını önümüzdeki günlerde hep beraber takip ederiz. Dünya’da çevre duyarlılığı olan ve insanını seven birçok ülkenin yavaş yavaş terk ettiği, teknoloji transferi de olmayan nükleer enerjiyi maalesef biz ülkemize ithal ediyor ve kurulmasını kolaylaştırmak için kanun çıkarıyoruz. Yaşanabilir bir çevre ve insanlık adına büyük riskler taşıyan nükleer santralleri ülkemize kurmak geleceğimizi yok etmektir.”

Mersin Çukurova