Sektörel

Ceren Kumbasar: İnşaatta balon yok, iflas var!

Ceren Kumbasar: "2013’te 16 bin şirketin iflas edeceğini tahmin eden Subran, bu yıl iflas edecek şirketlerin sayısının 19 bini bulacağını tahmin ediyor. Subran’ın 2013 tahminleri tutmuştu"


Euler Hermes’in baş ekonomisti Ludovic Subran, önceki gün 2014 değerlendirmesi yaptı. Bu değerlendirmede, hem Avrupa’da yaşanması muhtemel ekonomik sıkıntılar hem de hızlı büyüyen ülkeleri bekleyen muhtemel problemler masaya yatırıldı. Dikkatle değerlendirmek gereken birçok şeyle beraber, Türkiye inşaat sektörüyle ilgili özel olarak yaptığı açıklamaları altını çizerek okumak lazım. 


Genel bir değerlendirmeyle Subran, Avrupa’da iflasların sebebini resesyonun uzaması, müşteri potansiyelinin azlığı ve fiyat rekabetinin artışı olarak gösteriyor. Doğu Avrupa ülkeleri, Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi ihracattan kaynaklı sorunlar yüzünden iflasların yaşandığı ülkelerin riskinin yeni ihracat pazarları yaratamamak olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin de aralarına girdiği üçüncü grup ülkelerde ise riskin nedenini hızlı büyümeye bağlıyor. 


19 bin şirket iflas edecek


2013’te 16 bin şirketin iflas edeceğini tahmin eden Subran, bu yıl iflas edecek şirketlerin sayısının 19 bini bulacağını tahmin ediyor. Subran’ın 2013 tahminleri tutmuştu. 


Yıl içinde o kadar büyük şirketlerin iflasına şahit olduk ki, 2014 için söyleyecekleri ve özellikle inşaat sektörü değerlendirmesi bizim için önemli. 


Subran, başlığa da taşıdığım ve yıl boyunca yazdığım gibi inşaat sektöründe balon olmadığını önemle vurguluyor. Hepimizin farkında olduğu risklerin de altını çizerek, önümüzdeki yıl bir kredi daralmasının yaşanacağını, inşaat sektöründeki temel sorunun şirketlerin kötü yapılanması ve projelerin yanlış fiyatlandırılması olduğunu belirtiyor. Özellikle orta sınıfın, yani asıl konut iştahının ve talebinin artış göstermesi gereken kesimin ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte projelerin sayıca azlığına dem vuruyor. Her ne kadar finansman açısından ülkemizde kredi kanallarının iyi yönetildiğini söylese de, 2014’te hem inşaat sektöründe hem de diğer sektörlerde finansal durumu kötü firmaların krediye ulaşım oranlarının bozulacağını ekliyor Subran. 


Bu köşenin okuyucularına bu yazılanların hiç birinin yeni olmadığını düşünüyorum. Ülkemizin önemli ekonomistlerinin de söylediği benzer şeyler bunlar. Ama malum biz Arap dünyasının yansıması olan, dört eşli kocalara kaç tane oturum hakkı verilmesi gerektiğini tartışan bir ülkeyiz. Yabancıya verdiğimiz değer de malum. O yüzden bu değerlendirmeler daima başka bir dikkatle okunuyor. O zaman haydi küçük bir özetle şunları içimize sindirelim artık; sektörde balon yok, kötü yönetilen projelerde iflas var, Toki ve Kiptaş başta olmak üzere şirketlerin orta sınıfa hitap eden yatırım değil konut ihtiyacını karşılayan projeler yapmaları lazım.


Ceren Kumbasar/Vatan