Emlak Terimleri

Çevre temizlik vergisinden muaf olanlar!

Çevre temizlik vergisi, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetleri için ödeniyor. Bazı binalar vergiden muaf tutuluyor. İşte çevre temizlik vergisinden muaf olanlar...

Çevre temizlik vergisinden muaf olanlar!

Çevre temizlik vergisi, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetleri için ödeniyor.


Vergi, mükellefi konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların kullanıcıları tarafından ödeniyor. Buna göre yapıda kiracı olması halinde vergiyi kiracının ödemesi gerekiyor.


Bazı binalar vergiden muaf tutuluyor. Peki, çevre temizlik vergisinden muaf olan kurumlar hangileridir?


BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO:30)

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun çevre temizlik vergisine ilişkin mükerrer 44 üncü maddesi, 5035 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle yeniden düzenlenmiş olup, maddenin uygulanmasında dikkate alınması gereken hususlar aşağıda açıklanmıştır.


I- VERGİNİN KONUSU VE KAPSAMI

Maddenin birinci fıkrası, verginin konusunu ve kapsamını belirlemektedir. Anılan fıkra hükmüne göre, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabi bulunmaktadır. Boş bulunan, dolayısıyla hiçbir şekilde kullanılmayan binalar, 1.1.2004 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisine tabi tutulmayacaktır.


Maddenin birinci fıkrasında geçen, “Çevre temizlik hizmetinden”, bu madde kapsamındaki konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalarda yeme, içme, kullanma, büro ve benzeri faaliyetler sonucu veya park ve piknik alanları gibi yerlerde oluşan ve çevrenin kirlenmesine neden olan her türlü çevresel atıkların, çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin önlenmesi için düzenli bir şekilde toplanması, taşınması, geri kazanılması, düzenli depolanması ve bertarafı suretiyle çevreye ve insan sağlığına zararsız hale getirilmesi ve bu suretle ekonomiye katkı sağlama işlemlerinin tümünün veya birkaçının anlaşılması gerekir.


ll- VERGİYE TABİ OLMAYAN BİNALAR

Maddenin ikinci fıkrasında, çevre temizlik vergisine tabi olmayan binalara yer verilmiştir. Buna göre; genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler, darülaceze ve benzeri kuruluşlar ve üniversiteler tarafından münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar, Kızılay Genel Merkezi ile şubeleri ve kampları, kredi ve yurtlar kurumuna ait öğrenci yurtları ile umuma açık ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin ikametine mahsus olan binalar, milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan binalar ile bunların müştemilatı çevre temizlik vergisine tabi olmayacaktır.


Darülaceze ve benzeri kuruluşlar kapsamına, düşkünler evi, yetimhaneler, huzurevleri, Çocuk Esirgeme Kurumu ve korunmaya muhtaç çocukları koruma birliklerine ait çocuk yurtları gibi sosyal yardım kuruluşları girmektedir.


Yukarıda belirtilenlere ait olup da başkaları tarafından kullanılan binalar vergiye tabi olacaktır.

Örneğin, (A) İl Özel İdaresinin sahibi bulunduğu işyerini her hangi bir şahsa veya kuruma kiraya vermesi, katma bütçeli bir idare olan Karayolları Genel Müdürlüğünün sahibi bulunduğu lojman binalarını mensuplarına tahsis etmesi halinde, kiraya verilen iş yeri ile lojman olarak tahsis edilen bu binalar, çevre temizlik vergisine tabi tutulacaktır.


III- MÜKELLEF

Maddenin üçüncü fıkrasına göre verginin mükellefi, her ne sıfatla ve ne şekilde olursa olsun binaları kullanan gerçek ve tüzel kişilerdir.


Barınma amacı ile oturulan, dolayısıyla konut olarak kullanılan yerlerde, içme veya temizlik için su kullanan gerçek ve tüzel kişilerle belediyeler veya büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ise su ve kanalizasyon idareleri arasında bir hizmet sözleşmesi yapılmakta ve hizmet sözleşmesi yapan bu gerçek ve tüzel kişiler de “Abone” olarak adlandırılmaktadırlar.


Dolayısıyla konutların vergilendirilmesinde, kullandıkları konuta ait su aboneliği bulunanlar, çevre temizlik vergisinin de mükellefi olup, adlarına su bedeli ile birlikte tahakkuk edecek çevre temizlik vergisini de ödemekle yükümlü bulunmaktadırlar.

Kullandıkları konuta ait su aboneliğinin başka gerçek veya tüzel kişilerin yahut apartman yönetimi adına olması halinde vergi, su abonesi olanlar tarafından ödenecek ancak, su aboneliği olanlar ödediği bu vergiyi binayı kullananlardan talep edebileceklerdir.

ÖRNEK: 1. (A) Şahsı sahibi bulunduğu konut için su abonesi olduktan sonra konutu (B) şahsına kiralamış ve su aboneliği kiracı adına yapılmamıştır. Bu durumda, (A) şahsı su faturası ile adına tahakkuk etmiş bulunan su bedeli ile birlikte çevre temizlik vergisini ödeyecek ve ödediği vergiyi kiracı (B)’den talep edebilecektir.


ÖRNEK: 2. 10 daireli bir apartmanın su aboneliği (B) şahsı adına “ortak abone” olarak tek su sayacı takılarak tesis edilmiştir. Bu durumda, (B) şahsı 10 daire ile ilgili çevre temizlik vergisini, su tüketim bedeli ile birlikte ödeyecektir. (B) şahsı ödediği çevre temizlik vergisini de her bir daireyi kullanan şahıslardan, su bedelinin dağıtım usulünü esas alarak talep edecektir. Boş olup, kullanılmayan dairelerde su tüketimi olmayacağından, boş bina sahipleri çevre temizlik vergisi ödemeyeceklerdir.


IV- BİLDİRİM, TAHAKKUK VE ÖDEME

Çevre temizlik vergisi ile ilgili maddenin son fıkrasında, Maliye Bakanlığının mükellefiyetle ilgili olarak bildirim verdirmeye ve buna ilişkin usulleri belirlemeye, İçişleri Bakanlığının da görüşünü alarak bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm doğrultusunda İçişleri Bakanlığından alınan görüş ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 14 üncü maddesi hükmü dikkate alınarak Bakanlığımızca çevre temizlik vergisinin beyan, tahakkuk ve ödenmesine ilişkin usul ve esaslar aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.


1- Bildirim Verilmesi

Konutlara ait çevre temizlik vergisi, konutları kullananların su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk ettirileceğinden, konutları kullananlar tarafından ilgili belediyelere, büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ise su ve kanalizasyon idarelerine bildirim verilmeyecektir.


Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacı belediyece veya büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerince tesis edilmiş su şebekesi haricinde karşılayan konutlar ile işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların yıl içinde kullanılmaya başlanması halinde, mükellefler; kullanmaya başladıkları tarihten itibaren 30 gün içinde bildirim vereceklerdir. Ancak, kullandıkları binalarla ilgili olarak daha önce bildirim veren mükellefler, grup, derece veya mükellefiyetlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı sürece bildirimde bulunmayacaklar ve vergi her yılın Ocak ayında kendiliğinden tahakkuk etmiş sayılacaktır.


Arazi emlak vergisi hesaplama 2015!



Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com