İmar

Cibuti'de Osmanlı döneminden kalan 3 cami restore edilecek!

Cibuti’nin Tajura bölgesinde yer alan ve Osmanlı döneminden kalan 3 cami, TİKA tarafından restore edilecek. Ülkede ayrıca 500 metrelik sahil yolu ile 30 kilometrelik karayolu da yapılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Afrika Boynuzu ülkelerine yaptığı ziyarette eşlik eden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cibuti’de, Hasoba Türklerinin yaşadığı ve Osmanlı döneminden eserlerin bulunduğu Tajura bölgesini ziyaret etti. Etiyopya İçişleri Bakanı Hasan Ömer, TİKA Başkanı Serdar Çam ve TOKİ Başkanı Ergün Turan ile Tajura’ya giden Kurtulmuş incelemelerine ilişkin bilgi verdi. Sahil yoluna İstanbul Fanusu ismi verilecek.


SAHİL ŞERİDİNE İSTANBUL FANUSU DİYECEKLER

Osmanlı İmparatorluğu’nun, o dönemde Habeşistan olarak adlandırılan coğrafyadaki merkezlerinden biri olan Tajura’nın, tarihi önemine işaret eden Kurtulmuş, 20 bin nüfuslu şehirde Osmanlı döneminden kalma 3 cami ve kale bulunduğunu söyledi. Kurtulmuş, yapılacak çalışmaları şöyle anlattı: “İnşallah bu 3 caminin restorasyonunu yapacağız. Kalede, çok fazla fiziki sorun görünmüyor ama ihtiyaç olursa onun da yapılmasını sağlayacağız. Bizden istedikleri 500 metrelik bir sahil yolu var. Yolu ‘İstanbul Fanusu’ olarak adlandıracaklarını söylediler.


30 KM YOL ONARIMI

Biz, vakit kısa olduğu için helikopterle gidip geldik ama başkent Cibuti’den 130 kilometrelik bir yol. Yolun 100 kilometresi fena değil, 30 kilometresi çok kötüymüş. 30 kilometresini de yapacağız. Böylece başkentten Tajura bölgesine karayoluyla da rahat ulaşım sağlanmasının önünü açacağız.”


Sömürmeyen beyaz el geldi


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti kapsamındaki görüşmelerde, tüm yöneticilerin Türkiye ile yakın dostluktan ve tarihi kadim ilişkilerden bahsettiğine vurgu yapan Kurtulmuş, bu tür projelerin derin ilişkilerin ortaya çıkmasını sağladığını kaydetti. Kurtulmuş, Cibuti’de TİKA ofisinin açılmasına ilişkin anlaşmanın imzalandığına da işaret ederek, şunları kaydetti: “Afrika’nın insanları, uzun yıllar sonra, Osmanlı’nın ayrılışından uzun yıllar sonra ilk kez bir beyaz el görüyor. Kendisini sömürmeyen, köleleştirmeyen, kafasına yumrukla vurmayan, madenlerini sömürmeye kalkmayan, insani değerlerini yok etmeye, asimile etmeye kalkmayan, onları ‘insandışı’ varlıklar görmeyen, eşit, kardeşi olarak gören bir beyaz eli, Türkiye’nin eli görüyor. Biz Türkiye olarak hem gönül bağlarımızı yeniden kuruyoruz hem de Afrika insanının, o kara tenli ama sıcak kalpli insanların yeniden güçlü bir şekilde dirilmelerine vesile olmaya çalışıyoruz.”


Ferman ve madalya hala saklanıyor


Tajura’da, Cibuti’deki son Osmanlı Valisi Burhan Bey’in torunlarından birinin kendisini karşıladığını da anlatan Kurtulmuş, ailenin sakladığı, Sultan II. Abdülhamid’in, dedelerini Cibuti’de vali olarak görevlendirildiğine dair 1881 tarihli fermanı ve orijinal kutusu ile bir Osmanlı madalyasını da gördüklerini belirtti. Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin eskiden, "dünyada herkesi kendisine düşman kabul eden, komşularıyla doğru dürüst ilişkisi olmayan" bir anlayışla yönetildiğini, yeni Türkiye'nin ise Cibuti gibi uzaktaki komşularla da ilişki kurduğunu söyledi.


Yeni Şafak