Kent Haberleri

Çiftçiler verimli tarım arazilerini müteahhitlere veriyor!

Gölcük Ziraat Odası Başkanı Bekir Çanakçı, destek görmeyen çiftçinin elindeki verimli arazileri müteahhitlere kat karşılığı verdiğini söyledi.

Gölcük Ziraat Odası Başkanı Bekir Çanakçı, destek görmeyen çiftçinin elindeki verimli arazileri müteahhitlere kat karşılığı verdiğini söyledi.


Gölcük Ziraat Odası Başkanı Bekir Çanakçı, ilçede tarımsal anlamda neler yapıldığını ve çiftçilerin durumunu masaya yatırdı.Üreticinin zor günler geçirdiğini ve üretimin her geçen gün azaldığını belirten Bekir Çanakçı, ortada çok vahim bir durum olduğundan bahsetti.


Çiftçinin gereken desteği görmediğini ve elinde bulunan arsalardan müteahhitlere kat karşılığı vererek kurtulduğuna dikkat çeken Çanakçı, bölgede bulunan fabrikalar yüzünden zor anlar yaşadıklarının da altını çizdi.

Yat sahibi zenginlere mazotun ucuz verildiğini ancak üreten çiftçiye mazotun ucuza verilmediğinden yakınan oda başkanı Çanakçı, “Köylüye gereken destek biran önce verilmeli” açıklamasında bulundu.

 

Bekir Çanakçı kimdir, biraz kendinizden bahseder misiniz?

1953 yılında Kırşehir’de doğdum, ilkokulu ve ortaokulu 1971 yılında Kırkşehir’de tamamladım. 1975 yılında Gölcük Tersanesi’nde iş başı yaptım. 1975 yılında askerlikten dolayı ayrıldım. Askerlik dönüşünde, 1977 yılında tekrar iş başı yaptım. İdarecilik ağırlıklı görev yaptım. Aktif olarak sendikacılıkta da görev aldım. 3200 üyesi olan Türk Harb-İş Tüketim Kooperatifi’nin 14 yıl başkanlığını yaptım. 2003 yılında emekliliğimi düşündüğümden tekrar aday olmadım. Zaten 2003 yılında da emekli oldum. Gölcük’te kurulmamış olan ziraat odasının kurucu başkanı olarak görevlendirildim. 2003 yılında 15 arkadaşımla Gölcük Ziraat Odası’nı kurduk. Halen başkan olarak görevime devam etmekteyim. Aynı zamanda Ziraat Odası İl Koordinatör Başkanlığı’nı yapıyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

 

KÖYLÜ PAZARI RAĞBET GÖRMEDİ

İlçede kurulan köylü pazarı neden rağbet görmedi?

Köylü pazar, Gölcük Kent Konseyi’nin isteğiyle belediyenin de katkılarıyla Gölcük’te 2 yıl önce belediyenin kontrolünde kuruldu. Ancak pazara üreticiler tarafından istenilen destek verilmedi. Bunun ana nedenlerinden biri üreticilerimizin yıllardır Gölcük piyasasında istedikleri yerde mallarını satma özgürlüklerinin olmasından kaynaklanıyor. Üreticileri bir araya toplamakta güçlük çektik. Aslında hepsini köylü pazarına çekmeyi başarabilseydik köylü pazarı daha faal bir şekilde olacaktı. Daha önce 2-3 tezgah açarak ürünlerin satışını yapıyorlardı ve bir sıkıntı da yoktu. Gölcük’te üretici sayısı az ve var olan üreticiler de ürünlerini rahatlıkla satabiliyor.

 

Fındık festivali düzenleniyor ancak fındık azalıyor bu konuda ne diyorsunuz?

Değirmendere’de yıllardır fındık festivali yapılırdı. Taze fındıklar olurdu. Fındık bahçeleri imara açıldıktan sonra üretim de bitti. Yeni fındık bahçeleri kurulmuyor. 3-5 yıl sonra Değirmendere’de fındık kalmayacak. Festivaller de bitecektir. Keşke tarım alanları imara açılmasaydı, fındıklarımızı koruyabilseydik. Değirmendere fındığı mutlaka korunmalı. Bakanlık tarafından bölge olarak korunmaya alınmalı, geride kalan fındık alanlarının belediyemiz tarafından imara açılması önlenmeli. Fındıkçılarımız bakanlık tarafından ayrıca desteklenmeli. Eğer bakanlık üreticiye destek verirse buradaki bahçeler tekrar canlandırılabilir.

 

ARAZİLER MÜTEAHHİTLERE…

Elma ve armut rekoltesi her yıl düşüyor. Tarım alanları da doğal olarak elden akıp gidiyor. Bunları nedenleri arasında neleri sayabiliriz?

Elma ve armut rekoltesi düşüşü devam edecektir. İhsaniye’nin meşhur elma festivali de ileriki yıllarda ortadan kalkacak. Tıpkı Değirmendere’de olduğu gibi. Yeni bahçeler kurulmuyor, miladı dolan bahçeler de müteahhitlere daire karşılığında veriliyor. Yeni nesil tarımla uğraşmayı istemiyor. Nedeni de ürettikleri ürünlerinin karşılığını alamamaları. Haybeye çalışmak istemiyor genç nesil. Yeni nesil meyvecilik mutlaka sevdirilmeli. Aksi takdirde ilerde elma ve armut bulmakta güçlük çekeceğiz. Üretici hakkını alamadığı için arsasını müteahhitlere vererek kurtulmayı deniyor. Tarımda girdiler fazlalaştı, tarımsal ilaçlar her yıl yüzde 50 artıyor. Meyve fiyatları yılda yüzde 10 bile artış göstermiyor. Çiftçilerimiz de çiftçiliği bırakmayı tercih ediyor. Eskiden bir meyveye 2-3 kez ilaçlamak yeterli geliyordu, şimdi 7-8 kez ilaçlamak gerekiyor. Bunun için üreticiler zarar ediyor, bundan dolayı da çiftçiler bahçelerini müteahhitlere daire karşılığında vererek durumdan kurtuluyor.

 

İlçede tarımsal anlamda yeterince verim alınıyor mu?

Gölcükte tarımsal anlamda yeterince verim alınmıyor. Ana nedenlerinden biri hava kirliliği. Özellikle Bingo ve Ford geldikten sonra bölgemizde üretim düşüşü başladı. Bölgemizde meyve bahçeleri fidanları kurumaya başladı. Özellikle üzüm, kestane, ceviz üretiminde gözle görülür düşüş başladı. Bahçelerimizdeki fidanlarımız kurumaya yüz tuttu. Son 2 yıldır üzümlerimiz bir-iki gecede telef oluyor. Fabrikalardan çıkan kirli havalarından dolayı ürünler büyük zarar görüyor. Çavuş üzümü ile meşhur olan Gölcük, çavuş üzümü bulmakta zorlanıyor. Bunun ana nedeni bölgemizde kurulan kimyasal içerikli fabrikalardır. Bingo ve Ford her ne kadar ‘hava kirliliğine önlem aldık’ deseler dahi hava filtrelerini iyi çalıştırılmadığı kanaatindeyim. Bunun ispatı ise yağmurlu bir havada D-130 Karayolu’nda akan köpüklü sulardır. Bunun izahı hiçbir şekilde olamaz. Üretimin neden düştüğünü çiftçiye sormak gerekir.

 

MAZOT UCUZ VERİLMELİ

Her seçim döneminde ‘çiftçiye mazot ucuz verilecek’ denilirdi. Bu sözü AKP vermedi sizce neden?

Çiftçilerimiz mutlaka mazot, gübre ve ilaçla desteklenmeli. Dünyanın bütün bölgelerinde 3 TL’lik mazotu çiftçiye 1 TL’den verirler. Bizim ülkemizde böyle bir destek yok. Sadece yılda bir defa dekar başına 5.5 mazot destek parası verilmekte. Bu da gülünç bir rakam. Yatlara verilen mazot desteğinin çiftçilere de verilmesini istiyoruz. Zenginin bindiği yatlara verilen mazot desteği çiftçilerin traktörlerine de verilmeli. Onlar mazotu yatlarında keyif yaparken bizler ise buğday ve domates üreterek kullanacağız. Aramızdaki fark bu. Bizler üretirsek toplumun ihtiyaçları karşılanmış olur, üretim çoğalır. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.

 

Organik tarımda gelinen son nokta sizce nedir?

Organik tarım yüzde yüz bölgemizde yapılmamaktadır. Sadece iyi tarım politikası uygulanmaktadır. Organik tarımla uğraşmak başlı başına bir ekip işidir.

 

Tarım anlamında 12 ilçe arasında sıralama yaparsanız Gölcük’ü kaçıncı sıraya koyarsınız?

Kandıra, İzmit, Karamürsel’den sonra Gölcük gelir. Tarım olarak baktığımızda Kandıra tüm ilçelerin başında gelir.

 

SORUNLAR ÇÖZÜM BULMALI

Sizce Gölcük’ün en büyük sorunları nelerdir?

Gölcük’ün öncelikle çözülmesi gereken sorunu otoparktır. Ayrıca çöp sorunu da ilçemizde ciddi derecede varlığını göstermektedir. Çarşı içerisinde başı boş gezen köpekler hem halkı hem de çocuklarımızı tedirgin etmekte. Öncelikle trafik sorunu çözülmeli, daha sonra da diğer sorunlar ivedilikle çözüm kavuşturulmalı.

 

GÖLCÜK YENİDEN HAYAT BULACAK

Hükümet köylüye ne kadar destek oluyor, bu desteği yeterli buluyor musunuz?

Hükümetimizin çiftçiye desteği vardır ve destek her yıl düzenli olarak devam etmektedir. Ama destekler yeterli değildir ve mutlaka her konuda yüzde yüz arttırılmalıdır. Tarımsal ilaçlarda hiç destekleme yoktur, mutlaka destek kapsamına alınmalıdır.

 

Gölcük’teki kentsel dönüşüm hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Kentsel dönüşüm Gölcük’e fayda getirecektir. Gölcük yeniden hayat bulacaktır. Kentsel dönüşümü Gölcük Ziraat Odası olarak canı gönülden destekliyoruz. Gölcük bu projeyle yeniden hayat bulacaktır.


Bizim Kocaeli