Çifte Minareli Medresenin çivileri görenleri şaşırtıyor!
Erzurumun sembolü olan Çifte Minareli Medresenin çeşitli bölümlerine çakılan çiviler ve duvarlarına monte edilen kablolar görenleri şaşkına çeviriyor...
Anadolunun en büyük medreselerinden biri olan Çifte Minareli Medrese, şu
günlerde yeni bir restorasyona hazırlanıyor. Ancak ziyaretçilere hala açık olan
ve zaman zaman çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan yaklaşık 800 yıllık tarihi
eserin duvarlarındaki çiviler, asırlık eserin görkemini gölgede bırakıyor.
Medrese içindeki çift başlı kartal, hayat ağacı, ejderlerden oluşan
panoları ve göz kamaştıran oymaları görmeye gelenlerin dikkatini çeşitli
mekanlara çakılmış çiviler çekiyor.
Medresenin ana giriş kapısının üst pervazına rastgele yerleştirilmiş
cihazlar ve kablolar ise çirkin bir görüntü oluşturuyor. Kablolar ayrıca avlunun
revakları ve sütunlarının yanı sıra hücre kemerleri, ana eyvanın merdivenleri ile
kümbetin mumyalık kısmında da göze çarpıyor.
Mumyalık kısmındaki giriş merdivenin başına konulan "Lütfen kültür
mirasımızı en iyi şekilde koruyalım" levhası ise hemen yanı başında elektrik
kabloları ile ilginç bir tezat sergiliyor.
Çifti Minareli Medresedeki bu manzara karşısında hayretler içinde
kalanlar ise mekandan ayrılışlarında ise bir odanın giriş kapısının üstüne monte
edilmiş televizyon anteni ile karşılaşıyor.
8 ASIRLIK TARİHİ ESER
Erzurum Kalesine ait dış surların güneyinde yer alan tarihi medreseye
dair bir kitabe bulunmadığı için yapım tarihi ve asıl adı bilinmiyor. Ancak
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubadın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanından
Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buraya "Hatuniye
Medresesi" de deniliyor.
13üncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilen medrese, Sultan IV. Muradın
emriyle tophane haline getirilmiş ve bir süre de kışla olarak kullanılmış.
1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi olarak kullanılan medrese yaklaşık 35 x
46 metre boyutlarında.
Zemin katta 19, birinci katta ise 18 oda bulunmaktadır. Avlu 26x10 metre
ölçülerinde dört yönden revaklarla çevrili olup, girişin batısındaki kare mekanın
vaktiyle mescid olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Zemin katın revakları kalın
sütunlar üzerine oturmaktadır. Sütunların çoğu silindirik, dördü sekizgen gövdeye
sahiptir. Odalar beşik tonozla örtülüdür.
Medresenin bezemesinde kullanılan geometrik motifler, Selçuklu taş
süslemesindeki örneklerdir. Bezemenin ağırlık unsuru bitkisel öğelerdir. Palmet
ve rumi motiflerin en çok kullanılanıdır ve her ikisi de birbiri ile uyum
içindedir.
Çifte Minareli Medresenin en önemli yanlarından biri hiç şüphesiz
figürlü süslemesidir. Taç kapının bulunduğu bölümde, her yüzünde süslemelerle
kuşatılmiş 4 adet pano bulunmaktadır. Panoda palmiye (hayat ağacı), iki başlı
kartal ve altta iki ejder figürü yer almaktadır. Güney eyvanın dış duvarlarına
bitişik inşa edilen iki katlı kümbetin gövdesi ise 12 köşelidir. Kümbetin üstü
dıştan külah, içten kubbe ile örtülüdür. Saçağı, süsleme şeritler ve silmelerle
bezenmiştir. Dört kollu bir düzenlemeye sahip, cenazelik kısmı çapraz tonozla
örtülüdür. Kümbetin iç malzemesi mermerdir. Süslemeleri medresenin aksine oymadır
ve bitkisel öğelerden oluşmaktadır.
AA