Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin 4. fazının temeli atıldı!
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin kapasitesini yüzde 36 oranında artıracak 4. Faz ünitelerinin temelini attı. Törende konuşan Başkan Kocaoğlu, farklı konularda çok önemli mesajlar verdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Yüzülebilir Körfez’ hedefine ulaşmak için önemli bir çevre yatırımını daha hayata geçirmek için düğmeye bastı. Türkiye'nin en büyük ileri biyolojik atık su arıtma tesisi olan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin kapasitesini yüzde 36 oranında artıracak ve 88.4 milyon liraya mal olacak 4. Faz ünitelerinin temeli törenle atıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, açılış konuşmasında kent gündemindeki önemli konulara değindi. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş’ın bölgedeki kokunun kaynağının AOSB içindeki bir fabrika olduğunu açıklamasını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Arıtmanın Karşıyaka ve Çiğli’ye koku yaydığı, hele hele çamur çürütme ve kurutma tesisinden sonra bu kokunun arttığı söylemlerine Sayın Uğurtaş açıklık getirerek, İzmir’in sanayicisinin, İzmir’in OSB’lerinin, İzmir insanının farklılığını bir kez daha gün ışığına çıkarttı. Uğurtaş, dedi ki. ‘Bu koku Büyükşehir'in arıtmasından değil, bir fabrikada hammmade olarak kullanılan bir mamülden kaynaklanıyor. Bizim OSB’mizde bu maddenin kullanılması yasaktır’ Ben, tüm İzmirli hemşehrilerimiz adına Sayın Uğurtaş’a bu duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Çöp alanı seçim malzemesi olacak diye korkuyorum
Yeni yapılacak çöp tesisinin Yamanlar olarak bilinen bölgeden çok uzakta, Çiğli-Karşıyaka- Menemen’in kesiştiği noktada kurulacağını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bugüne kadar üstünde ot bitmemiş, jeolojik araştırmaları meslek odalarımız bakımdan uygun görülen alanda evsel atık bertaraf tesisi kurabilmek için çaba gösteriyoruz. Bir çok yer, seçim malzemesi oldu ve seçime kurban oldu. Bugün iktidar partisine mensup bazı milletvekili arkadaşlarımızın söylemleri ve tavırlardan, bilime aykırı duruşlardan, burasının da önümüzdeki genel seçimlere kadar siyasete heba olmasından korkuyorum.
Biz modern bir tesis yapacağız. Biz depo alanı yapmıyoruz. Bunu herkes gibi sayın milletvekilleri de biliyor. Siz sadece Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirerek Genel Merkeziniz tarafından aday gösterileceğinize inanıyorsanız, ona da saygı göstermek lazım. Ama biliniz ki, siz ancak İzmir halkına sahip çıkarak ve sorunlara çözüm üreterek vazgeçilmez milletvekili, vazgeçilmez belediye başkanı olursunuz. Siyasetçinin duvara değil, adama değil; kendine ve halka dayanması gerekir. Bizim anladığımız siyaset budur! Böyle yapılması hem o siyasetçiyi hem de İzmir’i yüceltir” şeklinde konuştu.
Harmandalı'ya zeytin ağaçları
Evsel atıkta kentin farklı noktalarında çalışmak istediklerini açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Amacımız, evsel atıkları bir sanayi ürünü gibi çevreyi kirletmeden ekonomiye kazandırmak ve geri dönüştürmektir. Bunun için aralıksız çalışıyoruz” dedi. ‘Harmandalı ne olacak’ sorusuna da yanıt veren Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti: “Bir fikir projemiz var; yapamazsak niye yapılmadı denmesin. Toplam 900 dönümlük depolama alanının doldurulan 280 dönümlük bölümünde rehabilite, ağaçlandırma çalışmaları yapacağız. Yani toplam alanın üçte birini rehabilite edeceğiz. Buraya zeytin ağaçları dikeceğiz. Aralarını da güneş panelleriyle donatıp elektrik enerjisi üretelim diye bir fikir projemiz var. Zeytininin işlenmesi de, oradaki hanımların kuracağı bir kooperatifle yapabilir ve yerelde kalkınmaya katkı koyabiliriz.”
Gördes’in suyu gelmese de..
Gördes Barajı konusunda özellikle son dönemde bir çok spekülatif haberler çıktığını kaydeden Başkan Kocaoğlu, barajın kapatılmasına karşı çıkmadıklarını, zaten böyle bir haklarının da bulunmadığını söyledi. DSİ’nin bakım yapmayı planladığı Gördes Barajı’ndaki çalışmalar sebebiyle İzmir’in susuz kalacağı ve kuraklık yaşanacağı yönündeki iddialara da açıklık getiren Başkan Kocaoğlu, “Gördes Barajı’nın kapatılmasına karşı çıkmadık. Böyle bir hakkımız da yok. Belkahve’de temelini attığımız tesisin hizmete açılacağı zaman, yüklenici firmanın test yapıp arıtmayı teslim etmesi için bize su lazım. Tek itirazımız buydu. İki üç sene üst üste kuraklık olmazsa İzmir’in suyu yeterlidir. Zaten şu ana kadar Gördes’ten aldığımız suyu kullanıyoruz. Sarıkız’daki 30 küsur kuyumuzu dinlendiriyoruz. Buradaki su rezervlerimiz duruyoruz. Bizim Gördes’in yerine ikame edeceğimiz, Nuriye’de arıtma yaptığımız su rezervimiz var, duruyor. Bu barajdan dolayı su sıkıntısı çekmemiz söz konusu değil. Yapacakları çalışma için seve seve olumlu görüş bildiririz. Tabii ki yapılacaktır, tabii ki düzeltilecektir” dedi.
Boynumuzun borcu
Özel İdare malları ile ilgili mücadelelerinin süreceğini kaydeden Başkan, 11 Ekim’de yapmayı planladıkları yürüyüş ve mitingten de sorumluluk bilinciyle, yargıyı menfi yönde etkileyebileceği endişesiyle vazgeçtikleri söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Davamız İzmir’in, 4 milyon İzmirli’nin davasıdır. Özel İdare'nin malı İzmir’in malıdır. Bu davaya sahip çıkmak, seçilmişler olarak boynumuzun borcudur. Bizim mücadelemiz atanmışların, İzmir’e karşı uyguladığı tavırdan kaynaklanmaktadır. Direncimiz ve hak arayış mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.” şeklinde konuştu.
Tire'deki niyet farklı
Tire’de geçmişte köy tüzel kişiliğine ait olan ve ilçe belediyesine devredilen taşınmazların satışa çıkartılması ile son günlerde başlayan tartışmalara da açıklık getiren Başkan Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti:
“Birçok şey birbirine karıştırıldı. O, arazideki ürünlerin değerlendirilmesi ihalesidir. Bunları belediye olarak mülkleri başıboş bırakamazsınız. Bunları cüzi bir bedelle gel bunları topla diyerek yapılan ihalelerdir. Hiçbir zaman belediye başkanımızın aklından köy mallarını satmak gibi bir düşünce geçmemiştir. Buradaki mallar, yıllardır Tire Belediyesi’nin olan mallardır. Meclis kararı genel alınmıştır. Her türlü istismara açıktır. O yüzden Sayın Belediye Başkanımız da sanıyorum bu meclis kararını iptal edecek. Onun yerine malları satmak için tapu tapu yazarak karar alacak. Tire üç tane mal satacak diye ortalık ayağa kalktı. Aziz Kocaoğlu sözünden dönen adam oldu neredeyse. Merkezi hükümetten tutun AKP’li belediyelerin neler sattığını dünya alem biliyor. 10 senede bir kuruşluk mal satmayan, bu konuda defalarca rüştünü ispat etmiş bir adama vurmak iyi niyet değildir.”
İzmirli yemez!
İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın Tire’de yaşanan satış kriziyle ilgili olarak basın üzerinden dile getirdiği “Satılmasın, ham yapılacak denilen ve belediyelere verdiğimiz yerler bile satılabiliyor. Demek ki bunlar ham hum meselesi değil” sözlerine de yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Vali Bey bir ara sustu. Şimdi gazetelerde konuşmaya başladı. Ev sahibini bastırıyor. İzmirliyi bastırıyor. Olmaz... İzmirli kimin ne zihniyette, kimin kafasının arkasında hangi planlar var, hepsini biliyor. Burası İzmir, burası en aydın insanların yaşadığı kent. Bunları yaparak, gazetelere beyanat vererek, siz İzmir’e yaptıklarınızı, İzmir’in mallarına yaptığınız gaspı ortadan kaldıramazsınız. Bunu başkaları yiyebilir ama İzmirli yemez. Bunu böyle bilin” dedi.
İzmirli özür bekliyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Vali Toprak'a yönelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Denizli Valisi'nin yaptığı gibi, kendinizi merkeze atatmak için dilekçe vereceksiniz. Nasıl bir siyasete alet olduğunuzu, nasıl bu kentin aleyhine taraf olduğunuzu İzmirli biliyor; sanayisinden iş adamına, işçisinden seçilmişine herkes sizin ne yaptığınızı biliyor. Zihniyetinizin ne olduğunu biliyor. Ham hum yapma meselesi değilmiş… Ham hum yapma meselesidir… Sizin tarafınıza ham yaptırmamak bizim görevimizdir. Bizim ham yaptırmamak diye, millettin malını, devletin malını korumak için özdeyiş haline getirdiğimiz bu kelimeyi lütfen kullanmayın. Çünkü kirlenebilir. Siz hala bize cevap vermekle meşgul olmayacaksınız. Siz oturacaksınız, vicdanınızı ve beyninizi önünüze koyacaksınız; 'Ben bu memlekete ne yaptım da bu millet beni vali olarak kabul etmiyor' diye düşüneceksiniz ve geri döneceksiniz. Özür dileyeceksiniz. Bu kentin ve kentlinin yararına çalışacaksınız ki, belki bu millet çok az da olsa sizi affeder.”
Elimizi taşın altına koyuyoruz
Stat konusundaki fikirlerini de açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Bizim görüşümüz, kentlinin görüşü İzmir’e bir kuzeyde, bir güneyde, o bölgelerin ihtiyacını karşılayacak büyüklükte stat ve daha da önemlisi spor kompleksi yapmak. Bunun için Örnekköy’de yer bulunmuştur, şimdi de Göztepe’de yer arayış çalışmaları sürüyor. Gürsel Aksel ve Karşıyaka Yalı’daki statlara neden karşı çıktığımız herkesin malumudur. Bir de UEFA standartlarında bir şehir stadına ihtiyaç vardır. Bu stadın yerinin şuraya buraya olması tercih edilebilir, konuşulabilir ama bizim şahsi görüşümüz Alsancak Stadı'dır. Burada efsane kulüplerin, sporcularımın ruhları, ayak izleri vardır. Stadın yanında Güzel Sanatlar Fakültesi var. Arazisi Milli Emlak'a ait. Oraya 30 bin kişilik bir şehir stadı rahatlıkla sığar” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’tan bir çok kez randevu talep ettiğini ama alamadığını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Buradan Sayın Bakanımıza sesleniyorum, çok meşgul olduğu için randevu veremiyorsa konuştuklarımıza basından yanıt versin. Stat problemi de kentin gündeminden kalksın. Bugün Gürsel Aksel ve Yalı ihaleye çıktı. Burada bir ihale bedeli var. Oraya yapılmayıp Örnekköy’e ve Uzundere’ye yapılacak olan artı ilavelerin hepsini İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağışlayarak yapmak istiyor. Sadece işi söylemiyoruz. Kaynak desteğimizi, gövdemizi de beynimizi de taşın altına koyarak söylüyoruz” dedi.
Eski başkanlara teşekkür etti
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği çevre yatırımlarıyla sadece Türkiye’deki diğer kentlerde değil, Avrupa’yla kıyaslanacak düzeye geldiğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Körfez bizim idealimiz. ÇED raporu son noktaya geldi, bir imzaya kaldı. O da yapıldığında, körfezde yüzme hayalimiz ve dünyanın en büyük geri dönüşümü projesini gerçekleştiren bir kent olma hayalimiz var. Bunu yapmaya İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU olarak muktediriz. Büyük Kanal Projesi, 40 yıllık serüven. Burada bir çok belediye başkanımız canla başla çalıştı. Hepsine teşekkür ediyoruz. Çiğili Atık Su Tesisi’nde bugüne kadar bu üç fazın bir tanesi bakıma alınamadı. Nüfus giderek büyüyor. Kent merkezinde zaten yüzde 25 civarında konut artışı olacak ve bunların hepsi Çiğli’ye gelecek. Artmada suyun niteliğinin artırılması, geleceğe hazırlık için, üç tane fazın periyodik bakımlarının yapılması için bu yatırımın temelini atıyoruz. 1.5 sene önce bu alanda çamur çürütme kurutma tesisini temelini atmıştık, o da 60 milyon lira bedelle hizmete girdi. Önümüzde çevreyle ilgili katı atık bertarafı var. Yeni bağlanan 9 ilçenin arıtmaları ile büyük körfez projesi var. İzmir’i zaten kimse tutamıyor, bu üçünü yaptığımızda kimse İzmir’i tutamaz. Bu memleketi seven Sayın Vali’nin, katı atık bertaraf tesisinden mezarlık yerlerinin tahsisine, büyük körfez projesinin ÇED raporundan tam adaptif akıllı trafik sisteminin KİK’te beklememesine kadar yapacağı çok iş var.”
Körfez eski ihtişamına kavuşacak
Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ise, “Hayata geçen yatırım, ülkemiz ve İzmir adına amacı çok büyük bir yatırımdır. Bu yatırım sayesinde İzmir Körfezi eski ihtişamına kavuşacaktır. Çevreyi koruyacağımız, güzelleştirebileceğimiz bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayede doğaya karşı sorumluluğumuzu bir adım daha ileri taşıyoruz. Yıllardır 'İşimiz İzmir, gücümüz İzmir' ve 'İzmirliyiz yaparız' sloganları ile İzmir’e hizmet veren ve büyük destek gördüğümüz Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ederiz” diye konuştu.
Saniyede 2.5 metreküp atıksu arıtacak
İzmir Körfezi’nin hayata dönüşünü sağlayan Büyük Kanal Projesi kapsamında 2000 yılında hizmete giren Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde halen işletmedeki 3 faz arıtma ünitelerine ek olarak, saniyede 2.5 metreküp atık su arıtma kapasiteli 4. faz inşa edilecek. Mevcut arıtma tesisine eklenecek bu yeni hatla, halen günde 604 bin 800 metreküp olan arıtma kapasitesi, yüzde 36 artışla 821 bin metreküpe ulaşacak. Yeni hat 1 milyon 80 bin kişiye hizmet edecek. Böylece günde 24 saat kesintisiz olarak çalışan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde gerekli bakım ve yenilemelerin daha iyi yapılabilmesi ve yağışlı havalarda daha yüksek debilerde atık su arıtılabilmesi mümkün olacak. Mevcut arıtma tesisinde olduğu gibi, yeni inşa edilecek hatlarda da atık su tamamen biyolojik yöntemlerle arıtılacak ve hiçbir kimyasal madde kullanılmayacak.
İnşaatı 600 günde tamamlanacak Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi 4. Faz tesisin yapım maliyetinin bir kısmı, İZSU’nun Dünya Bankası Uluslararası Finans Kurumu IFC’den aldığı krediden karşılanacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi