Çimento sektöründe alternatif yakıt kullanımı artacak!
Türkiye çimento sanayinin önde gelen kuruluşlarından biri olan Çimsa, iş modeli ve geleceğe yönelik yatırımlarında sürdürülebilirliği ön plana çıkarıyor.
2011 yılında Sürdürülebilirlik Komitesi’ni kuran Çimsa, 2013 yılında sürdürülebilirlik ve çevre konusunda 13,5 milyon dolar seviyesinde yatırım gerçekleştirdi. Bu rakam toplam yatırımın yüzde 36’sına denk geliyor.
Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay, “Bugün faaliyetlerimizin devamlılığını tehdit eden risklerin sadece finansal ve operasyonel olmadığının bilincindeyiz. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği, su, enerji maliyetleri, emisyonlar, tedarik zinciri konularında sektöre öncülük eden aksiyonlar alma konusunda gayret gösteriyoruz. İş süreçlerimizde kaynakları verimli kullanmak, atıkları enerji ve hammadde olarak geri kazanmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, yol haritamızın önemli maddelerini oluşturuyor” yorumlarını yapıyor. “Çimsa’da sürdürülebilirlik yaklaşımının odak noktasında ‘insan’ yer alıyor” diyen Nevra Özhatay’dan Çimsa’nın sürdürülebilirlik yaklaşımını dinleyelim:
Ekonomiye dolaylı katkı sağlıyor
“Sürdürülebilirlik yaklaşımının getirdiği bakış açısıyla; finansal hedeflerle çevresel ve sosyal etki arasında bir denge kurmaya çalışıyoruz. Ülke ekonomisi için yarattığımız doğrudan katma değerin yanı sıra enerji verimliliği politikası ve atıktan enerji üretme yoluyla gerçekleştirilen faaliyetlerle her yıl yurt dışına önemli bir enerji faturası ödeyen Türkiye ekonomisine dolaylı katkıda bulunuyoruz. 2010 yılından bu yana yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporları ile ekonomik, çevresel ve sosyal performansımızı paylaşıyoruz.”
Çimento sektörü sürdürülebilirlikle liderlik ediyor
“Türkiye çimento sektörü ekonomik büyümesine devam ederken çevresel sorumluluklarının bilincinde olarak sürdürülebilir büyümenin yaygınlaştırmasında öncü sektör konumuna geldi. Bu anlamda Türkiye çimento sektörü gelişen ekonomilere sürdürülebilirlik açısından liderlik ediyor diyebiliriz. Dünyada en iyi örneklere baktığımızda Avrupa Birliği çerçevesinde başı Batı Avrupa ülkeleri çekiyor. AB’den örnek vermek gerekirse, 2010 yılında AB’nin 27 üye ülkesindeki çimento fabrikalarında ısıl gücün yaklaşık yüzde 30’u atıklardan karşılandı. Avrupa’da atık kullanım oranı yüzde 100’e yaklaşan fabrikalar var. Avrupa çimento sanayi, toplumun yakıt ve hammadde gereksinimleri ile emisyonlarını azaltırken, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli çimento temin etmeyi görev edinmiş durumda. Atıkların birlikte işlenmesi, AB mevzuatı uyarınca ‘geri kazanım işlemi’ olarak kabul ediliyor.” Fosil yakıt kullanımı azalacak “Sektördeki en önemli değişikliği, fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve alternatif yakıt kullanımının artırılmasında yaşayacağımızı düşünüyorum. Şimdiden sadece Türkiye’de değil dünyada birçok çimento fabrikası artarak bir trend haline dönüşen alternatif yakıt kullanımına yatırım yapıyor. Bu tablo, önümüzdeki yıllarda sıkça karşılaşacağımız bir durum olacak. Bunun yanı sıra, katkılı çimento kullanımının artırılması, elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesi, tedarik zincirinin optimize edilmesi ve inovasyon gibi konuların sürdürülebilirliği iş yapış biçimine entegre eden tüm çimento şirketleri için vazgeçilmez olacağına inanıyorum. "
“Sürdürülebilirlik odaklı çalışmalar, yatırım programımızda özel bir yer tutuyor. 2013 yılında sürdürülebilirlik ve çevre konusunda 13,5 milyon dolar seviyesinde yatırım yaptık ki, bu rakam toplam yatırımımızın yüzde 36’sına karşılık geliyor. Bu durum, Çimsa’nın sürdürülebilirliğe ve çevreye verdiği değerin önemli bir göstergesi. Sürdürülebilirlik yatırımlarımıza ek olarak, 2015 yılında temelini attığımız Afyon Çimento’nun yeni fabrikasından da söz etmek isterim. Yönetim kurulumuz tarafından Afyon Çimento Fabrikamızı modern teknolojilerle donatmak ve üretimimizi daha verimli hale getirmek amacıyla, fabrikamızı hammadde tedariğimize yakın kuracağımız modern bir üretim tesisine taşıma kararı aldık. Fabrikamızın 2016 yılı Mayıs ayında çimento üretimine geçmesini hedefl iyoruz. Fabrika, doğal kaynakları ve hammaddeyi olabildiğince optimum şekilde kullanabileceğimiz bir proje olarak dizayn ediliyor. Afyon fabrikamızda iddiamız; yakın coğrafyamızda en verimli ve sürdürülebilirliğe ilişkin en doğru örneği teşkil edebilmek. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımız bu doğrultuda devam edecek.”
Endüstriyel atık sorununa çözüm ortağı olduk
“Eskişehir Çimento Fabrikamızda 2013 yılında 2. döner fırında yüzde 25 oranında alternatif yakıtı birlikte yakarak, fosil yakıtların kullanımını azaltıp, toplumsal bir sorun olan endüstriyel atık sorununa çözüm ortağı olduk. Üretimde çimentomsu malzeme kullanımıyla alternatif katkı miktarımızı artırmayı hedefl iyoruz. Toplam alternatif hammadde kullanım miktarı 2007 yılında 217 bin ton düzeyindeyken 2013’te bu rakam 322 bin tona çıkarıldı. Çimsa ortalaması olarak 2010 yılında yüzde 3,4 olan atık ile ikame edilen yakıt oranı değeri, 2013 yılında yüzde 7 seviyesine ulaştı. 2020 yılı hedefimiz ise yüzde 10,6 oranına yükseltmektir. Öte yandan çimento sektöründe üretim safh asında yoğun enerji kullanılıyor. İklim değişikliği ve yüksek maliyetler nedeniyle çimento üretiminde daha az enerji tüketen, daha verimli ekipmanlar kullanılması, kırma, yanma ve öğütme, süreç optimizasyon çalışmaları ve enerji geri kazanım yatırımları ile enerji azaltımları büyük önem kazandı. Çimsa, daha az enerji tüketen modern üretim süreçleriyle ener- ji kullanımı kaynaklı karbondioksit (CO2) emisyonlarını en aza indirmeyi amaçlıyor. Mersin 1. ve 2. üretim tesislerimizde kurduğumuz Atık Gazdan Elektrik Üretim Projesi ile bu iki hatta harcanan elektriğin yüzde 50’sinin üretilmesi hedefl enerek, elektrik tüketiminde azalma sağlanması amaçlandı. Çimsa’da üretim süreci sonunda ortaya çıkan tehlikeli ve tehlikesiz atıklar için Atık Yönetim Sistemi uyguluyoruz. Tehlikeli atıklar Ulusal Atık Taşıma Formları ile Bertaraf Tesislerine gönderiliyor, atık yakma lisansı bulunan çimento fabrikalarımızda birlikte yakma yapılarak, enerji geri kazanımı sağlanıyor. Kullanılan malzemeye bakılmaksızın, tüketim sonucu oluşan ambalaj atıkları ise her tesisimizde ayrı ayrı biriktiriliyor ve belediyenin atık toplama tesislerine gönderilerek geri kazanım elde ediliyor.”
Dünya