ÇOMÜ'de yer bilimleri müzesi kuruldu!
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi bünyesinde, dünya ve Türkiyenin değişik bölgelerinden getirilen onlarca kayaç ve mineral parçasıyla Yer Bilimleri Müzesi oluşturuldu
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi bünyesinde, dünya ve Türkiyenin değişik bölgelerinden getirilen onlarca kayaç ve mineral parçasının yanı sıra Nepalde bulunan ve yaşları yaklaşık 400 milyon yıla dayanan iki deniz canlısı fosilinin de bulunduğu Yer Bilimleri Müzesi oluşturuldu.
ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Tatar, yaptığı açıklamada, her jeoloji ve jeofizik bölümünün bulunduğu üniversitelerde bu tür müzelerin olmasında fayda bulunduğunu söyledi. Bunların aynı zamanda eğitim amaçlı kullanılan ortamlar olduğuna işaret eden Tatar, üniversite bünyesinde böyle bir müze oluşturma fikrinin ilk kez 2009 yılı sonunda ortaya çıktığını bildirdi.
Tatar, o yıllarda ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ayten Çalıkın
girişimleriyle böyle bir koleksiyon oluşturma fikrinin akıllarına geldiğini ifade ederek, "İlk olarak 200-250 parça örneği sergilemeye başladık. Tabi örnek sayısı artıkça mineral ve kayaç koleksiyonun bulunduğu alanın daha da büyütülmesi gerektiğine inandık ve şu anki durumuna getirdik" dedi.
Müzeyi kurduktan sonra burayla ilgili bir web sayfası oluşturduklarını anlatan Tatar, "Web sayfasını hiç bir tanıtım yapılmadığı halde ülkemizin ve dünyanın değişik bölgelerinden her ay 200-250 kişinin ziyaret ettiğini gördük. Çok güzel geri bildirimler aldık bu da bizi heyecanlandırdı. Bunun üzerine siteyi biraz daha büyüterek 4 dilde yayın yapan hale getirdik. Türkçe, İngilizce, Portekizce ve İspanyolca dillerinde müzemizi tanıtıyoruz" diye konuştu. Tatar, ilginin kendilerini daha da motive ettiğini, bunun üzerine
fakültenin ayrı bir bölümünde yeni bir mekan kurma girişimlerine başladıklarını, bu anlamda Rektör Prof. Dr. Sedat Laçinerin çok anlamlı katkılarını gördüklerini dile getirdi. Türkiyede yer bilimleri müzesi konusunda çok fazla eksiklik bulunduğuna işaret eden Tatar, şöyle konuştu: "Ülkemiz jeolojik açıdan dünyanın çok özel noktalarından birisi üzerinde bulunuyor. Fakat müze anlamında tek bir müzemiz var. Bu da çok acı verici bir olay. O da Ankarada MTA bünyesinde kurulan bir tabiat tarihi müzesidir. Bunun dışında Ege, İstanbul üniversitelerinin mütevazi girişimleri sonucunda oluşturduğu koleksiyonlar var. Bunlar da müze olma yolunda hızlı bir şekilde
ilerliyordur, ama biz Çanakkaleye böyle bir müzenin çok yakışacağını düşünüyoruz. Çanakkale bu anlamda çok özel, çok kişinin ziyaret ettiği bir yer."
-MÜZEDE 400 MİLYON YILLIK FOSİLLER BULUNUYOR-
Prof. Dr. Orhan Tatar, şu anda müze mineral ve kayaç ağırlıklı objeler bulunduğunu, az oranda fosil örnekleri olduğunu, depolarda sergilenmeyi bekleyen çok fazla örnekleri bulunduğunu söyledi.
Brezilya, Japonya, Mısır, Almanya, Endonezya, Avustralya, ABD, Çin, Namibya, Fas, Mali, Meksika gibi ülkelerin yanı sıra Türkiyenin değişik bölgelerinden elde edilen kayaçların camekan dolaplarda sergilendiğini anlatan Tatar, "Bunları toplamak çok kolay olmadı, emek ve özveri gerektirdi. Üniversitemizdeki öğretim üyelerinin gittikleri ülkelerden getirdiği örnekler var. Bunun yanında hibe olarak aldığımız kayaçlar bulunuyor" dedi. Tatar, müzede Nepalden gelen Ammonit ve Orthoceras adındaki deniz canlılarına ait fosilleri bulunduğunu belirterek, "Bunlar Himalaya Dağlarının yaklaşık 5 bin 500 metre yüksekliğindeki bir bölgeden alınan fosil örnekleri ve
yaşları 400 milyon yıla dayanıyor. Hayatta oldukları dönemde deniz ortamında yaşayan canlılardı. Bu çok enteresan bir duygu. Bugün dünyanın en yüksek noktalarının olduğu yerde denizde yaşayan bir takım canlılara ait fosillerin bulunması dünyanın evriminin değişimi açısından çok önemli" diye konuştu. Daha da geliştirmeyi düşündükleri müzenin sadece Çanakkaleye hizmet etmesini istemediklerini dile getiren Tatar, çok daha geniş, bölgesel hatta ulusal ölçekte bu müzenin tüm insanların kullanımına açık olmasını arzu ettiklerini, bunun için de ilk adımlarımızı attıklarını kaydetti.
AA