Coşkun Yılmaz: Asıl patron müşteridir
Mimart Yapı'nın ortağı Coşkun Yılmaz'a göre asıl patron müşteri, onu kandıran asla kazanamaz
Kayseri'de altı kardeşinin de sorumluluğunu üstlenerek onları birer üniversiteden mezun eden sonra kendisi de mimar kardeşlerinin kitaplarını okuyarak alaylı mimar olan Yılmaz, başarı formülünü güvenilirlik üzerine kurmuş. Bu yüzden büyüklükte değil, kalitede ilk 10'a girmek istiyor.
Bu haftaki konuğumuz Mimart Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Yılmaz. Son yıllarda konut piyasasının en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olan Mimart Yapı bir taraftan Bahçeşehir'de Kelebekler Vadisi projesini diğer taraftan da Çorlu'da Armadacity projesini hayata geçiriyor. Ancak, projeler bununla sınırlı değil. Bayrampaşa, Çorlu ve Bahçeşehir için yeni planları var. Bir de Anadolu yakasına özel bir proje yapmayı planlıyor. Elk defa bir gazeteye röportaj veren Coşkun Yılmaz ile başarısının formülünden daha da geçmişe uzanarak altı kardeşini okutmak için kendi eğitiminden fedakarlık yapan günlere kadar uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
- Sizin hikayeniz nasıl başlıyor?
1956 yılında Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdum. İlkokulu ve ortaokulu Pınarbaşı'nda bitirdim. Lise 2'ye kadar devam ettim. Lise 2'den okulu terk ettim.
- Neden?
Biz yedi kardeştik. Babam 1974 yılında vefat etti. Kardeşlerimin okuyabilmesi için fedakârlık yapmam gerekiyordu. Ben okusaydım onlar okumayabilirlerdi. Babamın manifaturacı dükkanı vardı. İşin başına geçtim. İşleri idare etmeye başladım.
- Kardeşleriniz okudu mu?
Evet. Altısı da üniversite mezunu. Üçü mimar. İkisi halkla ilişkilerci birisi ise arkeolog.
KARDEŞLERİNİN KİTAPLARINDAN MİMARLIĞI ÖĞRENDİ
-Sonra?
1982 yılına kadar Pınarbaşı'nda manifatura işiyle uğraştım. 1982 yılında İstanbul'a geldim. 26 yaşındaydım. Kardeşim Erdoğan Yılmaz, mimarlıktan mezun olmuştu. Erhan Yılmaz da bitirmek üzereydi. Eminönü'nde proje ofisi açtık. 1994'e kadar kardeşlerimle beraber proje ofisini yürüttük. Geçen 12 yılda onların kitaplarını okudum. Eğitimime devam edememek içimde büyük bir yaraydı. Ben alaylıyım. Sonradan kitapları okuyarak ve işin püf noktalarında kendimi geliştirerek iyi bir noktaya ulaştım. Sadece mimarlıkla sınırlı kalmadım. Statik ve mekaniğe de kafa yordum. Bir taraftan pratik yapıyordum. Diğer taraftan da ders kitaplarıyla kendimi geliştiriyordum.
ÜÇ MİMAR KARDEŞLE YOLLAR 1994'TE AYRILINCA...
Eminönü'nde 40'a yakın otel projesi çizdik. Merter'te 10 fabrikanın projesini çizdik ve müteahhitliğini yaptık. Özal döneminde yeminli büroyduk. İmar aflarında 1.700 tapu tahsis belgesinin hazırlığını yaptık. 1984 yılında bir taraftan da taahhüt işine başlamıştık. İstanbul'un tüm ilçelerinde taahhüt işleri yaptık.5 Nisan krizinin ardından 1994 yılında kardeşlerimle yollarımız ayrıldı. Herkes kendi yoluna gitme kararı aldı.
AKARYAKITI DENEDİ AMA, İNŞAATA DÖNDÜ
- Siz hangi yolu takip ettiniz?
İnşaattan çekildim. Akaryakıt istasyonu açtım. Toptan akaryakıt işine girdim. 2001 yılına kadar sürdü. Gebze'de akaryakıt istasyonu işlettim. 170 firmaya toptan akaryakıt satışı yapıyorduk. Sonra vadeli piyasada bu işi yapmak zor olduğu için bıraktım. 2003 yılında Çayırova Belediyesi'yle kat karşılığı inşaat işine girdik. 1.280 konutluk Çağdaşkent projesine başladık. Kooperatif mantığı ile iş yapıyorduk. 16 Kasım 2003'te temel attık. 2004 yılının Nisan ayında ilk 100 konutun kura çekilişini yaptık. Teslim aşamasında işi bıraktım. Şehadet Temel'e devrettim. İstanbul'a döndüm.
- Mimart'ı mı kurdunuz?
Evet. İlk projemiz olan Armina Evleri geldi. Başlangıçta taahhüt işiydi. 430 konut yaptıracaklarını söylediler. Müteahhit arıyorlardı. Teklifimizi verdik. Kooperatif yönetimi bu işe başlayamayacağını düşündü. İşi kat karşılığına çevirdik. 720 konutun inşaatına başladık. Süremiz 36 aydı. İlave 56 ay süre uzatıma hakkımız vardı. 2005 yılı Eylül ayında temel attık. 2007 yılının Ekim ayında teslim ettik. 26 ayda bitirdik. 16 ay erken teslim gerçekleştirmiştik.
- Sonra?
Armina Evleri'ndeki başarı bize Çorlu'yu getirdi. Çorlu da kooperatif işiydi. Araziyi gördük ve beğendik. 1.861 konutluk Armada City projesine başladık. Ayrıca 45 bin metrekare otel, hastane ve çarşısı var. Orası da bizi Kelebekler Vadisi'ne sürükledi. Başladığımızda Kelebekler Vadisi'nin 30 bin metrekaresi bizimdi. 2007 yılında almıştık. Projenin arsasının geriye kalan 41 bin metrekarelik kısmını kat karşılığı almıştık. Bu sene sözleşmeyi iptal ettik ve arsayı aldık.
- 2010'da gündemde ne var?
Çorlu'daki Armada City'nin 1.000 konutluk ilk etabının teslimini kasım ayında yapıyoruz. 82 villa ve 84 daireden oluşan Kelebekler Vadisi'nin inşaatını ilerleteceğiz. 2011 yılı Nisan ayında teslim edeceğiz. Çorlu'daki projemizin ikinci etabının temelini haziran ayında atacağız. Gelecek yılın kasım ayında onun da teslimlerini yapacağız. Buradaki arsa sahipleriyle de anlaşmamız 42 aydı. Yine 16 ay erken teslim ediyoruz. Birinci etaptaki 40 dükkanı kasım ayında bitireceğiz.
- Ciro ve satış bazında 2009 nasıl geçti? 2010 hedefleri ne?
- 2009'da 300 adet satış gerçekleştirdik. Ciromuz 75 milyon TL. 2010 hedefimiz ise 500 satış ve 100 milyon TL.
800'LÜK KONUTLAR PROJESİ
- Yeni planlar var mı?
- Bayrampaşa'da 800 konutluk bir proje için görüşmelerimiz sürüyor. Anadolu Yakası'nda Pendik, Kartal ve Beykoz'da görüştüğümüz yerler var. Yine, 800 konutluk bir proje yapacağız. Çorlu'da 5 yıldızlı bir otel, alışveriş merkezi ve hastane için arsalarımızı aldık. Bahçeşehir'de 220 bin metrekare arsamız var. Ne zaman başlayacağımıza koşullara göre karar vereceğiz. Bir gününüz nasıl geçiyor?
SABAHLARI ORTAKSIZ YOLA ÇIKMIYOR
- Sabahları 09.00'da kalkıyorum. 10.00'da evden çıkıyorum. Ben Kartal'da oturuyorum. Ortağım Sadık Özdemir Maltepe'de. Tek araba gidip geliyoruz. Ya o beni alıyor ya ben onu alıyorum. Akşamları da ya o beni bırakıyor ya ben onu bırakıyorum.
- Neden böyle yapıyorsunuz?
Sabahları gelirken bir gün öncenin değerlendirmesini yapıyoruz. O gün ne yapacağımızı planlıyoruz. Akşamları giderken de günün özetlerini birbirimize sunuyoruz. Gidiş-geliş süresince ortağımla arabayı ofis gibi kullanıyoruz.
- Ya çocuklarınız?
1 kızım 1 oğlum var. Oğlum Ozan Can 20 yaşında. İstanbul Aydın Üniversitesi'nde grafik tasarım okuyor. Kızım Neris Nur ilkokula gidiyor.
- İş prensibiniz ne?
- Benim ve ortağım Sadık Bey'in çok para kazanmak gibi bir hedefi yok. Önceliğimiz iyi iş yapmak. Teslimlerde, söz verdiğimizden daha iyisini yaptığımız sürece mutlu oluyoruz. Vebal almak istemiyoruz. İyi iş yaptığımızda para kazandığımızı düşünüyoruz. İddiamız ciroda değil ama kalitede sektörde ilk 10'a girmek ve orada kalmak. Alıcıyı kandıramazsınız. Alıcıyı kandırmak isteyen kendisini kandırır. Şirketimizin genel koordinatörüne de şantiye şeflerine de hep aynı şeyi söylüyoruz: Alıcıyı memnun edin. Sizin asıl patronunuz alıcılar.
Tebernuş Kireçci