Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2017'de büyük yatırımlar yapacağız!
Dünya Enerji Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “Doğalgaz ve enerjide ticaret merkezi olmak için 2017 yılında büyük yatırımlar yapacağız” diye konuştu
Enerji sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli organizasyon olan Dünya Enerji Kongresi, İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Kongreye; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Başbakan Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Dünya Enerji Konseyi’nden yüzlerce delege katıldı. 65 oturumun yapılacağı kongrede, 250 konuşmacı enerji konusunda görüşlerini aktaracak.
En kârlı güzergah
Kongrenin Başkanlar Oturumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Doğalgaz ve enerji ticaret merkezi olabilmek adına yeni ve önemli yatırımların arifesindeyiz. 2017’de çok kritik adımlar atacak, bu alanda büyük yatırımlar gerçekleştireceğiz. Böylece doğalgaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak haline gelme hedefimize bir adım daha yaklaşacağız” dedi. Erdoğan, “Türk akımı projesinde çalışmalarımız devam ediyor. Buna olumlu bakıyoruz. Projede ikinci aşama, Avrupa’daki gelişmelere bağlı. Doğu Akdeniz gazı da yeni alternatif oluyor. Araştırmalar bu gaz için en kârlı ve ekonomik güzergahın Türkiye olduğunu gösteriyor” dedi.
Erdoğan, “Dünyanın enerji olimpiyatları” olarak nitelenen kongrenin “Barış için paylaşalım” mesajını, tüm insanlığa ulaştırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Amacımız, kongrenin hem geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu bir zemin haline dönüşmesini, hem de enerjinin barışın ve adaletin aracı haline getirilmesini sağlamaktır” diye konuştu.
4. koridor Türkiye
Erdoğan, “Türkiye Ortadoğu ve Hazar havzası başta olmak üzere, dünyanın ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık 3’te 2’sinin bulunduğu bir bölgede yer alıyor.
Bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırması noktasında çok önemli projelere ortaklık ettik” diye konuştu.
Erdoğan, “Avrupa’nın doğalgaz arz güvenliğine katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede, Rusya Federasyonu, Cezayir ve Norveç’ten sonra Avrupa’ya 4. doğalgaz koridorunu birlikte oluşturmak amacındayız. TANAP’ın hayata geçmesiyle Avrupa’nın enerji tedarikinde yeni bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır” dedi.
Milliyet / Duygu Erdoğan
Haber Forbes Degisi'nde şu şekilde yer aldı
23.Dünya Enerji Kongresi, 9-13 Ekim tarihleri arasında "Yeni Ufukları Kucaklamak" temasıyla İstanbul'da gerçekleşecek. 10 bin kadar delegenin katılması beklenen organizasyonda dünyanın en büyük enerji şirketlerinin CEO'larının yanı sıra aralarında Rusya ve İran'nın da bulunduğu 60 ülkenin bakanları da yer alacak.
İstanbul, 9-13 Ekim tarihleri arasında bu yılın en önemli organizasyonlarından birine katılmak üzere gelecek 10 bin kadar delegeyi ağırlayacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan 23. Dünya Enerji Kongresi, alanında COP 21’den sonra dünyanın en önemli orgazinasyonu kabul ediliyor ve “Enerji Olimpiyatları” olarak anılıyor. 100 un üzerinde ülkeden 250’den fazla konuşmacı, dört gün boyunca enerji ile ilgili akla gelecek tüm başlıklarda görüşlerini paylaşıp tartışma fırsatı bulacak.Çin devlet enerji şirketi SPIC’in Başkanı Wang Binghua, BP Grubu İcra Kurulu Başkanı Bob Dudley, E.ON Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Johannes Teyssen, Gazprom CEO’su Alexey Miller, OMV CEO’su Rainer Seele ve TANAP CEO’su Saltuk Düzyol gibi isimlerin yanı sıra Total, Tokyo Gaz, DHL, Nestle, Siemens gibi şirketlerin de en üst düzey yöneticileri kongredeki 60 kadar oturumda sunumlar yapacak. Politika, iş ve akademi dünyasının ünlü isimlerini buluşturacak kongrede enerji sektörünün tüm dallarındaki etkin isimler, sunumları ve enerji dünyasının geleceğine dair görüşleriyle yer alacak.
Geçen yıllardan farklı olarak 23. Dünya Enerji Kongresinin bu seneki gündemi hiç olmadığı kadar yoğun... Çünkü Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei’nin de vurguladığı gibi “Enerji sektöründe kritik zamanlara tanıklık ediyoruz ve sektörün geçiş döneminde olduğu bir süreçte İstanbul’da yapılacak kongre, enerji sektö-rünün geleceğinin şekillenmesinde de önemli bir rol oynayacak”.
Global enerji sisteminin geleceğine ilişkin öngörü ve senaryolar, yenilenebilir enerji kay-naklarının geleceği, inovasyonun beraberinde getirdiği sorunların ortadan kaldırılması, nükleer enerjinin geleceği ve bu konudaki tecrübeler gibi enerjinin akla gelen tüm alt dallarında bir çok gündem maddesi kongrede ele almıyor. Dünya Enerji Kongresi Direktörü Süleyman Mümin Bulut "İlk gün daha çok enerjinin geleceğini konuşacağız, pek çok vizyoner insan enerji sektö-rünün nereye gideceğine ilişkin tespitlerini payla-şacak ve bir tartışla ortamı olacak” diyor. Örneğin Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol ajansın 2060 seneryolarından söz edecek. İkici gün programda daha çok Gazprom ve Aramco gibi dünyanın en büyük enerji şirketlerinin yöne-ticilerinin katılacağı oturumlar yer alıyor. Üçüncü gün ise karar vericilerin konuşmalarına ayrılmış. Ambargonun kalkmasından sonra İran’ın enerji alanındaki en önemli çıkışlarından biri 23’üncü Dünya Enerji Kongresinde gerçekleşecek. Bulut, “60 bakandan teyit aldık” diyor. İran Enerji Bakanı Hamid Chitchian’m yanı sıra Irak, Ürdün, Belçika, Senegal, Somali, İsveç ve Çad enerji bakanları kongreye katılmış netleşen devlet adamları arasında yer alıyor.
Dördüncü günün gündem maddesi ise Afrika... G20’de SahraAltı ülkelere dikkat çeken Türkiye’nin gayretleriyle Afrika Dünya Enerji Kongresinin de programına dahil oldu. “Bu hem Türkiye’nin dış politika prensipleriyle hem de kongrenin teması olan ‘Yeni Ufukları Kucaklamak’ kavramıyla uyumlu” diyor Bulut. Afrika hem enerji tüketiminin artış potansiyeli hem de sunduğu yeni kaynaklarla ön plana çıkıyor. Bölgeden önemli katılımcılar da var. Güney Afrika ve Kenya’da yenilenebilir enerji yatırımlarıyla bilinen Econet’in sahibi ünlü milyarder Strive Masiyiwa, enerjinin geleceği konusunda bir sunum yapacak.
Süleyman Mümin Bulut, Kongrenin tüm dünyadan yüzlerce basın mensubu tarafından takip edileceğini ve bunu değerlendirmek isteyen pek çok şirket ve kuruluşun önemli yatırım ve işbirliği duyurularım Kongre sırasında yapmasını beklediklerini söylüyor. Ayrıca çeşitli sektör örgütleri ve düşünce kuruluşları da kendi yan programlarını düzenliyor. Örneğin Başkanlığını Mehmet Öğütçünün yaptığı Bosphorus Enerji Clup, 11 Ekim'de bir oturum düzenleyecek. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP21) ve Paris Anlaşması sonrası kömürün dünyadaki yerinin tartışıldığı, zengin linyit kömürü kaynaklarım değerlendirmek isteyen Türkiye için oldukça önemli bir çalışma grubu da yapılacak. Bulut “bu konuya Türkiye Kömür İşletmeleri ile birlikte konuşuyoruz. En büyük kömür şirketleri Türkiye’ye gelecek ve onlarla birlikte kömürün geleceği tartışılacak” diyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi ile de işbirliği yapıldı ve Konsey kongrede “Bölgesel Enerji Pazarı Entegrasyonu: Zorluklar ve Fırsatlar” ve “2016 Seçimleri Sonrası ABD’nin İklim ve Enerji Politikaları Senaryoları” başlıklı iki etkinlik düzenleyecek.
Türkiye bundan önce 1977’de de Kongre’ye ev sahipliği yapmıştı. “O zamanTürkiye’de kurulu toplam enerji kapasitesi 2 bin 500 MW seviyelerindeydi. TRT ilk canlı yayınını o organizasyonda gerçekleştirmişti” diyor Bulut.
İlki 1927 yılında Londra’da gerçekleştirilen kongre üç yılda bir gerçekleştiriliyor. İstanbul’dan önceki ev sahibi ise Kore’ydi. İstanbul son iki adaydan biri olarak Abu Dhabi’ye karşı yarıştı ve Dünya Enerji Konseyi Delegeleri tarafından oybirliğiyle seçildi. (Abu Dhabi de üç yıl sonra 24. Dünya Enerji Konseyine ev- sahipliği yapacak).
Kongre’nin düzenleyicisi Dünya Enerji Konseyi ise enerji alanındaki en eski teşkilatlardan biri ve 1923 yılında kuruldu. “Konsey, cumhuriyetimizle aynı yaşta. Eko¬nominin taşıyıcı unsurunun kömür olmaktan çıkıp petrole döndüğü, savaşın sebep ve sonuçlarından birinin enerji kaynaklarının paylaşımı olduğu dönemde İngilizler tarafından herkesin görüşlerini sergileyebileceği, kapsayıcılığı geniş bir platform olarak düşünülmüş” diye tarif ediyor Bulut.
Bugün Konsey’in 95’den fazla ülkede komitesi bulunuyor. Türkiye’de 1949 yılında henüz enerji bakanlığı yokken ve bu konu Sanayi Bakanlığı altında bir daireyken Konsey’e üye olmuş. Üye ülkelerin komiteleri hem temsil eden üyeler barındırıyor. Süleyman Mümin Bulut’un de dediği gibi kongre global çapta enerjinin geleceğinin konuşulduğu dev bir organisyon olsa da Türkiye’de enerji alanındaki yatırım fırsatlarını da en büyük enerji şirketlerinin tepe yöneticileri ve birçok ülkenin üst düzey devlet görevlileri ile bakanlarının gözleri önüne sermek için de önemli bir fırsat olacak.
Forbes