Dap Yapı, Dap Burgu'nun yüzde 85'ini sattı!
DAP Yapı, 2011 in ikinci yarısında başladığı Dap Royal Center ın yüzde 60 ını sattı. Firma, Dap Burgu daki 246 rezidans dairenin yüzde 85 i satarak bir rekora imza attı
'İnşaat sektörü son yıllarda ciddi bir büyüme kaydetti ve büyümeye de devam ediyor' diyen DAP YAPI Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, 2011 'in ilk yarısında yaşanan gayrimenkul hareketliliğinin insanlar için her zaman birinci sırada yatırım aracı olan konutu daha da cazip hale getirdiğini söyledi. Yılmaz, Piyasa, seçim sonrasındaki süreçte nicedir beklediğimiz ivmeyi yakalayacak gibi görünüyor. Zira yılın ilk yarısında, neredeyse 2010 'un tamamı kadar satış işlemi gerçekleşti dedi.
Ev fiyatları artacak
Ev fiyatlarının yılın ikinci yarısında artacağına vurgu yapan Yılmaz, Önümüzdeki süreçte konuta talebin yoğun olacağını ve fiyatların yüzde 10-20 civarında yükseleceğini öngörüyoruz diye konuştu.
Rekor satış yaptık
Yılmaz, şunları söyledi: 2011 'in ikinci yarısında başladığımız 27 ve 30 katlı kulelerde 210 adet rezidansın yer aldığı Dap Royal Center 'da yüzde 60 satış gerçekleştirdik. 22 katlı simetrik iki kule olarak tasarlanan Dap Burgu 'da 246 adet rezidans dairenin yüzde 85 'i satıldı. Lansman sonrasındaki kısa süreçte yüzde 85 'lik satış bir rekordur. Yılın ikinci yarısında Maltepe ve çağlayan 'da yeni projelere başlayacağız. 1000 adet civarında konut & iş yeri yapmayı planlıyoruz.
Sektörü ve alıcıyı yormamak lazım
Konut kredilerinde ya da peşinatlarında yaşanan artışların kırılganlığa sebep olduğunu söyleyenYılmaz, Zaten inşaat malzemelerine gelen zamlar yüzünden maliyetlerde belli bir artış yaşıyoruz. Demire ve çimentoya yapılan zamları ya da arsa fiyatlarındaki yükselişleri sineye çekip alıcıya yansıtmamaya çalışıyoruz. Zaman zaman kendi içimizde çözümler geliştirerek alımı teşvik eden uygulamalara yöneliyoruz. Başka bir deyişle kendi kredilendirme sistemimizle, kendi özkaynaklarımzı devreye sokuyoruz dedi.
Kredi peşinatlarındaki artışın alıcıda tedirginlik yaratıp, satın alma talebini erteletecek boyutta olmadığını belirten Yılmaz, Uygulama, bankalar için olduğu kadar, kredi kullanan taraf için de doğrudur. Kredi miktarından çok kime hangi şartlarda kredi verildiği önemlidir. Konut kredisi kullanan kişi bir miktar peşinat verirse geri ödeme konusundaki kararlılığını ve iyi niyetini de ifade etmiş olur şeklinde konuştu.
Yılmaz, kredi faizlerindeki 3-5 puanlık artışların da konut üreticileri tarafından çoğu kez sübvanse edildiğini ancak tüm bunlar yıllarca uzun vadeli kredi olanaklarından yoksun kalan sektörü ve alıcıyı yorduğunu ifade ederek Yine de piyasadaki 'alımların' sınırlı düzeyde gerçekleşmesine neden olduğunu sanmıyorum dedi.
Yılmaz, şunları söyledi: Yükselen talep sektörü genişletirken inşaat maliyetinin yüzde 52 'sini oluşturan inşaat girdi kalemlerindeki fiyat artışları bazı projeleri tehlikeye sokabilir. Rekabet Kurulu piyasada spekülatif hareketler olup olmadığını araştırmalı. 200'den fazla sektörü harekete geçiren, yüzbinlerce kişiye ekmek kapısı olan inşaat sektörünün kriz döneminde spekülatif hareketlerle istismar edilmesi doğru değil. Ülkemiz genç nüfusu ve ekonomik büyüme potansiyeli ile ümit vaat ediyor. Bizler de, sektörün oyunculara olarak üzerimize düşeni yapmalı, işimize sahip çıkarak umudumuzu asla kaybetmemeliyiz.
YILMAZ 'DAN SEçİM SONRASI İNşAAT SEKTÖRÜNE BİR BAKIş
Tek parti iktidarı ekonomik istikrar anlamına gelir. Dünyada krizin etkileri halen devam ederken Türkiye 'de istikrar ortamının süreceğini bilmek sevindirici. Piyasalarda pozitif etkilerin yansıması ivedilikle gerçekleşecektir. Bugüne kadar yapılan çalışmalar gelecek 4 yılda katlanarak büyüyecektir. Ülke ekonomisi açısından inşaat sektörünün bir lokomotif olduğu gerçeğinden hareketle son derece hareketli bir döneme gireceğimizi öngörüyoruz. TL, dolar karşısında değerleneceği için faizlerde bir miktar düşüş yaşanabilir. Ev almak isteyenler piyasalardaki olumlu havanın da etkisiyle bekleme modundan çıkıp satın almaya yönelecektir. Vatandaşın geleceğe umutla bakmaya başlaması, AKP 'nin ustalık döneminde tüm sektörler açısından olumlu sonuçlar verecektir.
Sektörde kayıtlılık, şeffaflık, denetim, yüksek kalite ve standartlar, kurumsallaşma, istatistik bilgiler gibi unsurlar giderek artıyor. Bürokratik işlemlerin azaltılması ve hızlandırılması, SGK prim ve vergi yükünün azaltılması, sembolik düzeyde bile olsa KDV ve harç indirimlerinin kullanılması sektörü olumlu etkileyecektir.
Bu çerçevede önümüzdeki döneme ilişkin konut politikaları; ruhsatlı konut üretiminin geliştirilmesi, dönüşüm ve iyileştirmeye yönelik projelerin geliştirilmesi, nitelik araştırmalarının yapılması ve depreme ve diğer afetlere yönelik politikalar geliştirilmesi şeklinde oluşturulmalı. Alıcıyı ve yatırımcıyı teşvik edecek düzenlemeler olmalı.
Yabancı yatırımcının tekrar Türkiye 'ye yönelmesi için yabancıya alım kolaylığı sağlayacak yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.