Datça sakinleri asbestli boruların değiştirilmesi için 33 bin imza topladı!
Datçalılar şehir şebekesinde kullanılan asbestli su borularına karşı düzenledikleri imza kampanyası çerçevesinde şimdiden 33 bin imza topladı. Tokcan, "Belediye olarak halk sağlığının en önemli husus olduğunun bilincindeyiz." dedi.
Datça sakinleri şehir suyu şebekesinde kullanılan asbestli boruların değiştirilmesi için bir imza kampanyası başlattı. Kampanya büyük bir başarıya imza atarak, 33 bini aşkın imzaya ulaştı. Datça'da yaşayan yurttaşlar "Datça'da asbest/kanserojen içmek, yemek ve solumak istemiyoruz" derken, Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan ise yazılı bir açıklama yaparak "Belediye olarak halk sağlığının en önemli husus olduğunun bilincindeyiz. Proje için çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.
Muğla'nın Datça ilçesinde bir grup internet üzerinden örgütlenerek, Sağlık Bakanlığı'na seslerini duyurmak adına bir imza kampanyası başlattı. "Datça asbesti hak etmiyor! Datça'da asbest/kanserojen içmek, yemek ve solumak istemiyoruz" mottosuyla change.org sitesinde başlatılan imza kampanyasında, Datça sakinleri asbestli su şebekesi borularının değiştirilmesini talep etti. Asbest kullanımının devlet tarafından yasaklandığına dikkat çeken grup, yaptıkları açıklamada belediyenin, valiliğin, Çevre ve Sağlık Bakanlığı ile İller Bankası'nın konuya duyarlılık göstermesi gerektiğine vurgu yaptı.
33 bini aşkın imza toplamayı başaran grup, başlatılan imza kampanyasının metninde şu ifadelere yer verdi: "Burada yaşasan da yaşamasan da, bu imza kampanyasını senin için başlattık. Çünkü mesele ortak meselemiz, köy hepimizin köyü.
Datça'da 30.000 metrelik (30 km.) asbestli yani kanserojen su şebekesi borusu olduğunu, belediyemizden dilekçelerimize verilen yanıt aracılığıyla, net olarak öğrendik. 2011'de İller Bankası'ndan istenen desteğe cevap alınamadığını da, aynı yolla öğrendik.
Çözüm bulunamaması ne demektir biliyor musun? Asbestli borular patladığında, kırıldığında, kanserojen madde suya karışıyor.
Bizim çocuklarımız, bu musluk suyunu içiyor.
Çamaşırımızı bu suyla yıkıyoruz ve tişörtteki asbesti soluyoruz. Sebzeyi meyveyi bu suyla yıkıyoruz, suluyoruz. Asbest yemiş oluyoruz.
En çok da tamir etmeye çalışan görevliler için vahim bir durum söz konusu.
Devlet eliyle kullanımı tamamıyla yasaklanan asbestin, yani hastalık saçan bu kanserojen maddenin, bizim hayatımızdan da çıkmasını istiyoruz. Daha önce yapılması gerekenin şimdi yapılması için imza topluyoruz. Bizler; senin de desteğinle, bu en doğal yaşam hakkımıza, belediyemizin, valiliğimizin, T.C. Çevre ve Sağlık Bakanlığı'nın ve İlller Bankası'nın duyarlılık göstereceğine ve asbestli boruların değişmesi için gereken adımların bir an önce atılacağına içtenlikle inanıyoruz."
Birgün