Genel

David Cameron, cami inşaatlarına karşı değil!

İngiltere Başbakanı David Cameron, İslamiyet  ve radikal dincilik arasında kesinlikle büyük bir fark olduğunu belirterek,  Avrupa ülkelerinde cami inşaatlarına karşı çıkanların din düşmanlığını  körüklediğini söyledi

İngiltere Başbakanı David Cameron, İslamiyet  ve radikal dincilik arasında kesinlikle büyük bir fark olduğunu belirterek,  Avrupa ülkelerinde cami inşaatlarına karşı çıkanların din düşmanlığını  körüklediğini söyledi.

                Almanya Başbakanı Angela Merkel ile 47. Münih Güvenlik Konferansına
 katılan Cameron, burada yaptığı konuşmada, terörün din ile hiçbir ilgisinin
 olmadığını, İngiltere"de de İrlandalı teröristlerin bulunduğunu belirterek,
 radikal dinci terör eylemlerinin genelde, dinin çarptırılmış şekli ile
 eğitilenler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.

                İslamiyet ile siyasi ideoloji arasında kesin bir ayrım yapılması
 gerektiğini ifade eden Cameron, 'İslamiyet ile radikal dincilik arasında
 kesinlikle büyük bir fark var. Cami yapımına karşı çıkanlar din düşmanlığını
 körüklüyor. Dine karşı mücadele, terörizme karşı mücadeleye yardımcı olmaz'
 şeklinde konuştu.

                şžiddet eylemi gerçekleştiren gençlerin bir kimlik sorunu yaşadığına
 inandığını belirten Cameron, bu gençlerin, aileleri gibi aşırı inançlı olmak,
 İngiltere"de olduğu gibi yaşamak istemediğini, bu nedenle bir boşluğa düştüğünü
 ve radikal ideolojilere kayabildiğini savundu.

                Bu nedenle radikal ideolojilere karşı mücadele edilmesi ve hoşgörülü bir
 toplum yaratılması gerektiğini belirten Cameron, terörün doğru bir yol
 olmadığının anlatılması ve İngiliz vatandaşlığına geçişlerin desteklenmesi
 gerektiğini kaydetti.

                Cameron, Tunus ve Mısır"daki gelişmeler ile ilgili olarak da halklara
 baskı uygulanmaması gerektiğini, ancak bu ülkeleri kimin yöneteceğine
 kendilerinin karar veremeyeceğini sözlerine ekledi.

                Merkel de Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek"in bir daha aday
 olmayacağını açıklamasının iyi bir gelişme olduğunu belirterek, ancak hiçbir
 halka ülkesini kimin yönetmesi gerektiği konusunda başka bir ülkenin ders verecek
 konumda olmadığını, bunun kendisinin de eski Doğu Almanya (DDR) döneminden
 bildiğini ifade etti.

                Tunus ve Mısır"da daha önce bazı Avrupa ülkelerinde görülen olayların
 yaşandığını ve insanların özgürlük için sokaklara döküldüğünü kaydeden Merkel, bu
 insanları desteklediklerini, Mısır"da bir değişimin yaşanacağını, ancak bu
 değişimin barış içinde ve akılcı bir şekilde gerçekleşmesini ümit ettiklerini
 söyledi.

                BM İnsan Hakları Beyannamesi"nden de hiçbir şekilde taviz
 veremeyeceklerini ve her türlü işbirliğinde bunu gözönünde bulundurmaları
 gerektiğini belirten Merkel, dünyada günümüzde hiçbir ülkenin sorunları tek
 başına çözemeyeceğini, Suudi Arabistan, Yemen ve Mısır gibi ülkelerin de bugüne
 kadar terörizme karşı başarılı bir şekilde mücadele etmelerinde önemli rol
 oynadığını ifade etti.

                Terörizmin ciddi bir sorun olduğunu, ölmeye hazır insanlar bulunduğu için
 caydırıcı önlemler alınmasının bir sorun teşkil ettiğini, etkili önlemler
 konusunda birlikte düşünülmesi gerektiğini kaydeden Merkel, Rusya ve çin Halk
 Cumhuriyetinin de İran"a karşı yaptırımlar kararlaştırılmasında yardımcı olduğunu
 sözlerine ekledi.

                Konferansa katılan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da konuşmasında, Arap
 dünyasındaki gelişmeleri anlayışla karşıladığını belirterek, bölgede yaşanan
 olayların fakirlik, güvensizlik, rüşvet olayları ve demokrasi eksikliğinden
 kaynaklandığını söyledi.

                Güvenliğin olduğu yerde barış ve istikrarın bulunduğunu, güvenliğin
 olmadığı ortamlarda ise kriz ve karmaşaların yaşandığına işaret eden Ban Ki-mun,
 insan onurunun korunması ve insan haklarına uyulması konusunda geçmişte de birçok
 uyarıda bulunmuş olduklarını ifade etti.

                Afrika ülkelerinde bu yıl 20 seçim yapılacağını, kendilerinin de bu
 seçimlerin adil ve demokratik bir şekilde yapılmasına yardımcı olacağını kaydeden
 BM Genel Sekreteri, nükleer terörizme karşı da mücadele edilmesi gerektiğini,
 özellikle İran ve Kuzey Kore"nin nükleer programlarının hala büyük endişe kaynağı
 olduğunu, Kuzey Kore"de gizli bir uranyum zenginleştirme merkezinin ortaya
 çıkartılmış olmasının da bu endişeleri körüklediğini sözlerine ekledi.
AA