26 / 11 / 2024

Degw, İstanbul Levent'te ofis açtı!

Degw, İstanbul Levent'te ofis açtı!

İngiliz mimarlık firması Degw, İstanbul'da ofis açtı




Google, BBC, Nokia, İntel ve Philips gibi alanında isim yapmış dev şirketlerin ofislerini tasarlayan İngiliz mimarlık firması Degw, İstanbul'da ofis açtı. Tepe yöneticilerin Türkiye'ye önem verdiğini ve buradan Ortadoğu ve Afrika'ya açılmak istediklerini belirten Degw Türkiye Temsilcisi Ekrem Parmaksız, "Alanında isim yapmış firmalar kapımızı çalmaya başladı." diyor. 

Klasik ofis ortamını alışılagelmişin dışına çıkararak personele özel ortamlar hazırlayan dünyaca ünlü mimarlık firması Degw işe müdür ve personel arasındaki duvarları yıkarak başlıyor. Açık ofisin herkes için daha verimli olduğunu düşünen firma, müşterilerine birbirinden ilginç çözümler sunuyor. Google ofislerine mini golf sahası, sandalye yerine minder koyan Degw, Avrupa'daki binalarda çalışanların masasına kadar bisiklet yolu inşa ediyor. Hatta bazı ofislerde hamak görmek bile mümkün. Verimliliğin iki katına çıktığını gören patronlar da milyon dolarları gözden çıkararak şirketlerini yeniden dizayn ettiriyor. BBC, Le Monde, British Airways, Philips, Shell, Deutsche Bank, Nokia, IBM, İntel gibi farklı alanlarda onlarca müşterisi bulunan ve Forbes dergisi tarafından 'çalışılabilecek en iyi şirket' seçilen Degw, İstanbul Levent'te ofis açtı. Şirketin başarısının arkasında tanınmış mimarların yanı sıra psikologlar bulunuyor. Tasarıma başlamadan önce devreye psikologlar giriyor. Psikolog, çalışanın nasıl bir ofis istediği konusunda herkesle tek tek röportaj yapıyor. Çalışma ortamını araştırıyor. Bu süre içinde sosyologlar da şirket kültürünü anlamaya çalışıyor. Degw Türkiye Temsilcisi Ekrem Parmaksız, "Psikolog ve sosyologların yardımıyla sosyal yanı ön plana çıkarıyoruz. Aslında ofisler bir anlamda evcilleşiyor. Ev havası veriyoruz." diyor. Dünyada çalışma anlayışının değiştiğine dikkat çeken Parmaksız, herkesin ortamının Google gibi olamayacağını da söylüyor. Firma bir anlamda kişiye özel çözümler sunuyor. Teknolojinin her anlamda yaygınlaştığını ve çalışan neslin bilgisayar dünyasıyla iç içe olduğunu hatırlatan Parmaksız, "Bu jenerasyon kablosuz yaşamayı seviyor. Bunun için de camlara duvarlara not alabileceği bölümler hazırlamak gerekli. Ya da dizüstü bilgisayarını alıp masasından uzakta farklı bir mekanda çalışması için imkanlar sunmalısınız. Üreteceği yerler olursa hem işini sevecektir hem de kaliteli bir hizmet ortaya çıkacaktır." diye konuşuyor.

Degw yöneticilerinin Türkiye'ye ayrı bir önem verdiğine dikkat çeken şirketin Türkiye Temsilcisi Ekrem Parmaksız, Degw'nin Türkiye üzerinden Ortadoğu ve Afrika'ya açılmayı planladığını söylüyor. Krizle birlikte burada da durma noktasına gelen inşaat sektörünün tüm olumsuzluklara rağmen büyümeye devam ettiğini, daha da önemlisi çalışan nüfusun gençlerden oluştuğunu hatırlatan Parmaksız, "Yeni nesille birlikte ofis ortamı da değişiyor." diyor. Şirket içinde en büyük alana sahip ve bir metrekaresini bile vermek istemeyen müdürlerin dahi değişime ayak uydurmak zorunda kaldığını kaydeden Parmaksız ve ekibi, tasarladıkları ofislerde öncelikle müdürleri yerinden ediyor.

"Dünyadaki tüm şirketlere baktığınızda yönetici masalarının cam kenarında olduğunu görürsünüz. Yönetici eğer genç bir yaşta ise yeniliğe açık oluyor. Ancak eski bir jenerasyon ise işiniz zor. Bir metrekaresini bile vermek istemiyor, duvarların kalkmasını sakıncalı görüyor. Ama çalışanlarla aradaki perdeler artık indirilmeli. Buranın bir işyeri olduğunu kimse unutmamalı." diye konuşan Parmaksız, Türk yöneticilerde 'çalışanıma dinlenme imkanı sunarsam kaytarır' anlayışının hakim olduğunu söylüyor. "Kaytarmak isteyen masa başında da kaytarır. Vaktinin çoğunu internette geçirir ve kimse bunu anlamaz." diyen Parmaksız, Avrupa'yı örnek gösteriyor. Sıkı ve disiplinli çalışmalarına rağmen Avrupa'daki şirketlerde personel değişimi neredeyse altı ayda bir oluyor. Araştırmalar bunun keyifsiz ofis ortamlarından kaynaklandığını ortaya koyuyor.

Ofis ortamı değişince personelin verimi arttı

Parmaksız, BBC'nin Londra ofisini tanımlarken, merkezi Londra'da bulunan haber kanalının binasının duvarlara kadar raflarla dolu olduğunu, dosyaların üst üste yığıldığını görünce şaşırdıklarını anlatıyor. "Tamamen eski muhasebe ofislerini andıran bir görüntüden ibaretti." diyen Parmaksız, muhabirinden yöneticisine kadar herkesin sıkışık bir ortamda iş yapmaya çalıştığını söylüyor. Bu durumdan kurtulmak isteyen BBC'nin CEO'sunun ilk iş olarak yeni bir bina alarak Degw'in kapısını çaldığını ifade eden Parmaksız, 8 ay sonra binanın bambaşka bir havaya büründüğünü gören BBC Genel Müdürü John Smith'in "Bize ayrı bir soluk kazandırdınız." dediğini aktarıyor. Smith, Degw için yazdığı makalede, BBC personelinin eski binadayken en büyük mutsuzluğunun ofis ortamından kaynaklandığını söylüyor. Yeni işyeri ile birlikte daha mutlu, üretken çalışanlar kazandıklarını belirten Smith, bu sayede farklı fikirlerin keşfedildiğini kaydediyor.
Zaman/Zeliş Yıldıral


Geri Dön