Demet Akalın tripleks villasının kapılarını açtı!
Geçen yıl Acarkent'te satın aldığı tripleks villasına 2.5 ay önce taşınan Demet Akalın, evinin kapılarını ilk kez açtı
Akalın ile 'pop' diye tanımladığı evinde buluştuk ve son günlerde en çok merak edilen soruları sorduk:
* Yeni eviniz hayırlı olsun. Ne kadar sürdü hazırlanması?
Tam bir sene. Her şeyiyle tek tek ilgilendiğim için uzun sürdü. Çok fazla masraf yaptım ama tam hayal ettiğim eve sahip oldum.
* Ne kadar masraf yaptınız?
Rakam vermem ama neredeyse evi aldığım rakam kadar masraf yaptım. Tüm altyapıyı yeniledik. Gerçi bir ara kriz patladı, bu yüzden inşaata ara vermiştim ama sonra devam ettim. Kız başıma ancak bu kadarını yaptım. Mimar ile çalıştığım için inşaatla o ilgilendi.
* Evinizde kristal taşlar hakim. Çok seviyorsunuz sanırım...
Burası tam bir pop evi! Ama inanın bana, size sekiz yaşımdaki resimlerimi göstersem orada da aynıyım. Cin gibi gözler, pembe tuvaletler, boncuklu çoraplar... Yine aynı Demet'mişim. Oldum olası taş ve iddialı şeyleri seviyorum. Ama küçükken annem giydirirdi beni...
ANNEM BU EVE GİREMEZ
* Anneniz buranın dekorasyonuna da müdahale etti mi?
Annem uzun bir süre buraya giremeyecek. (gülüyor) Geldiği ilk gün, misafir odasının perdelerini çamaşır suyuyla yıkayıp mahvettiği için yasakladım.
* Ailenizle birlikte olmaya en çok ne zaman ihtiyaç duyarsınız?
Aile benim için önemli. Onlarla ilişkilerim kopmaz. Bakın şöhretli insanlara; başarılarını devam ettirenler ailelerini arkalarına alan insanlardır. Ailelerine sırt çevirenlerin başarılı olduklarını sanmıyorum. Anneme zaman zaman kızsam da, onların hayır ve rızalarını almak başka bir şey.
* Hakkınızda çıkan onca haberden rahatsız olan bir aile büyüğünüz yok mu?
Bana 'niye' bile demezler. Bu başka bir şey mi bilmiyorum ama aldığım kararın doğru olduğuna inandıkları için hayatıma pek müdahale etmezler. Bazı şeylerde eleştirdikleri de olur tabii. Neticede, anneannemin dualarıyla ayakta duruyorum. Aile bağlarım çok kuvvetlidir. Bir tek, baba tarafımla görüşmüyorum.
* Bu sizin tercihiz mi?
Çocukluğumdan bu yana hayatımda olmayan insanların bundan sonra da olmasına gerek yok!
* Aile büyükleri sizi eleştirdiği zaman tavrınız ne oluyor?
Bir tek onlara karşı zayıfım. Ne söylerlerse söylesinler, dinlerim. Onlara afra tafra sökmez, saygılıyımdır.
* Başka zayıf taraflarınız neler?
Bir erkeğin beni vurabileceği iki nokta var. Çözmüşler beni, oradan vuruyorlar. Mesela bir adam, 'gel seni babanın mezarına götüreyim' dediği zaman bütün duvarlarım kırılıyor. Ama kimin kırılmaz? Çok güçlü bir kadın gibi görünüyorum ama aslında iç dünyamda çok kırılganım. Belli etmem ama savunmasızımdır yani. Vurulacak bir-iki can damarım var, oraya bastıklarında her şey bitiyor.
KİM KULLANILMIYOR Kİ!
* Hiç kullanıldığınızı hissettiğiniz durumlar oldu mu?
Bazen, ama kim kullanılmıyor ki... Bu kadar da kendimi koruyarak yaşayamam. Ona güvenme buna güvenme, ne yapabilirim ki! Mesela ben, Candan Erçetin gibi bir hayat yaşamıyorum. Candan nerede yer, nerede içer, ne yapar, bunlar hiç bilinmez. Ben kendimi bu kadar saklayarak yaşayamam...
* Bir gün basında haber olamayacağınızı düşünüp üzüldüğünüz oluyor mu hiç?
Bazen, şöhretini kaybetmiş ve o haliyle haber olan insanları gördükçe düşünüyorum. Geçenlerde vardı biri (Meral Zeren'den bahsediyor) can kulağıyla dinledim ve "Allah korusun" dedim. Çünkü biz şimdi rahatız ama ilerde ne olacağını bilemeyiz. Biraz da tutumlu ve tedbirli yaşamak lazım. Günlük yaşayan bir insan değilim ama benim de gelecek ile ilgili planlarım var ve bunlar bazen değişebiliyor.
* Aşk hayatınız bilmece gibi. Neler oluyor?
Ben bugünlere kolay ve birilerini arkama alarak gelmedim. Önce buna saygı duyulması lazım. Buna saygı duymayanlar, hayatımda yer almıyor. Ben hayranlarımla, sevenlerimle birlikte olmayı seviyorum. Bu demek değildir ki hayatımda sadece iş var, elbette ki hayatımda bir gelişme olduğu zaman arayıp sevgilimle paylaşırım ki, o da benimle gurur duysun. Benim sevincime ortak olsun, mutlu olsun... Erkek arkadaşım olmadığı için hayatımdaki mutlulukları ailemle paylaşıyorum. Ben kolay 'Demet Akalın' olmadım ve kendimle gurur duyuyorum. Kimsenin hayal edemeyeceği bir yerdeyim. Kendi yarattığım Cumhuriyete de sahip çıkmam gerekiyor.
* Hayatınızda hiç hissettiğiniz bir eksiklik var mı?
Yok! Arıza bir sevgilim olacağına yalnız kalmayı çok daha uygun buluyorum. Eskiden 'acaba çocuk yapsa mıydım' diye düşünürdüm. 'Acaba bu bir eksiklik mi' derdim, ama şimdi öyle hissetmiyorum. Anneannem, annemi 40 yaşında doğurdu. Bu yüzden geç kaldığımı düşünmüyorum. Anneliğe kendimi bazen hazır hissediyorum, bazen de korkuyorum... Kader de demek istemiyorum, çünkü herkes kendi kaderini yazıyor. Ben şu anda işime odaklı bir hayat sürmek istiyorum. Alkış duyamazsam olmaz ki...
* Annelik ile ilgili geleceğe dair umutsuz musunuz?
Mutlaka bunları yıkacak biri olacak hayatımda ama zamanını bilemiyorum. Hayatıma giren biriyle de hemen evlilik ve çocuk düşünmüyorum. Önce gezip tozmam lazım. En azından bir dünya turu yapmak istiyorum. Evli ve çocuklu çok yakın arkadaşlarım var. Onlar, çocuğa endeksli bir hayat sürüyorlar. Mesela ben, erkek kardeşimle yaşıyorum bu evde. 18 yaşındaki çocuğun sorumluluğunu ilk zamanlar taşıyamadığım için, "Anne sen bu çocuğu geri al" diye aradım. Ama şimdi 2.5 ay oldu, bazı şeyleri oturttuk. Yeni yeni düzenini kurduk. Ayrıca ona güven duyuyorum. Sorumluluk fena bir şey. Zaten yeni albümümde şöyle bir şarkım var, 'Üç dileğim var: Evli, mutlu, çocuklu' diye. Gökhan Şahin diye bir arkadaş yaptı, yeni bir müzisyen.
KİM KİMİ KAPATIYOR
* Yeni albüm ne zaman çıkıyor?
Ocak gibi... Adı, 'Zirve 2010' olacak. 2010'da da zirvede olacağım.
* Yıllardır birlikte çalıştığınız besteci Ersay Ünen ile aranızın açık olduğunu öğrendik. Doğru mu?
Hayır, sadece aramızda biraz kırgınlık oldu. İşle ilgili herkesin yaşayabileceği türden bir problemdi ama kendi aramızda çözdük.
* Sizinle ilgili hep çalıştığınız bestecileri kapattığınız, başkasıyla çalışmasına müsaade etmediğiniz söyleniyor? Ne alakası var! Elektriğimiz tuttuğu için ortak yapıyoruz. Kimi nereye kapatıyorum, nerede yaşıyoruz yani.
ALİŞAN'I KADROMA ALDIM
* Bir reklam filminde rol aldınız. Nasıl gelişti bu hikaye?
Birçok firmadan bu güne kadar reklam teklifleri geldi ama nedense hep çekindim kabul etmeye. Turkcell reklam filmi, yaptığım işle de çok alakalıydı. Kısa sürede çok beğenildi. Çok güzel tepkiler alıyorum.
* Günay'da yakın arkadaşınız Alişan ile program yapacakmışsınız?
Evet, 14 ile 21 Kasım tarihlerinde ilk kez aynı sahneyi paylaşacağız. Yani anlayacağınız, Alişan'ı kadroma aldım (gülüyor)
OĞUZ'DAN DAHA YÜREKLİSİNİ BULURSAM O ZAMAN EVLENİRİM
* Yeni bir erkek arkadaş ile tanışıp şans vermektense mevcut erkek arkadaşınızla bir küsüp bir barışıyorsunuz...
İlişkilerde tam anlamıyla bir kopma olmadığı için oluyor bunlar. Mesela son ilişkimde de aynı şey oldu. Bir şekilde bir yerde birisinin gırtlağına kadar geliyor ve görüşülüyor. Yeni birini bulayım, kendimi aşklara atayım diye bir derdim yok.
* Emir Tamer ile de bir türlü ayrılamadınız?
Emir, beni gerçekten çok toparladı. Ve beni gerçekten çok seviyordu. Umarım hâlâ seviyordur. Bazı taşlar oturmadığı için olmuyor.
* Birinden sizi ne uzaklaştırır?
Benim bam tellerim var. Onlara basıldığı zaman dayanamıyorum. O zaman bende şalterler atıyor.
* Nedir bunlar?
İlk başta işime saygı duyması gerekiyor. Benim hayatımda hiç üçüncü kadın ve erkekler yüzünden bitmedi ilişkiler.
* Bazı kadınlar erkeklerin kanatları altında olmayı sever. Sizdeki sorun, tek başına güçlü olma çabası mı?
Ben hiç kimsenin kanatları altında olamam. Çünkü benim ruhum savaşcı. Hayatımdaki her şeyi savaşarak tek başıma elde ettim. Erkeğin kanatları altına giren o sahte kadınlardan değilim.
* Emir Tamer'in size evlenme teklif ettiği doğru mu?
Eski kocam Oğuz Kayhan'ın üzerine, onun kadar yürekli biri çıkmadığı için evlilik tekliflerini değerlendirmiyorum. Ondan daha yüreklisini bulursam, evleneceğim.
BAŞAK ÇOKAN/Günaydın