Demir çelik sektörü yeni yatırımlarla 2011 yılına hızlı girdi!

Demir çelik sektöründe yüzler yeni yatırımlarla gülüyor. 2011 yılını yatırım yılı ilan eden sektörde, yeni kapasiteler devreye girmek için gün sayıyor. Tosçelik'ten Atakaş'a, Özbal çelik'ten Kardemir'e kadar büyük şirketlerin 5 milyon tonu bulan yeni yatırımları, halen dünya sıralamasında 10'uncu olan Türkiye'yi birkaç yıl içinde 8'inciliğe çıkaracak.

Demir çelik sektörü yeni yatırımlarla 2011 yılına hızlı girdi. Üretici firmalar yeni yatırımlarıyla sektörde sadece bu yıl 5 milyon tonun üzerinde yeni kapasite yaratacak. Bugün 29 milyon ton üretim gücüyle sektörün dünya sıralamasında 10'uncu sırada yer alan Türkiye, 2015 yılma kadar realize olacak olan yeni yatırımlarla dünya 8'inciliğine yükselecek.

2010 yılının en büyük yatırımına imza atan Tosçelik'in ardından en son Atakaş, 2.5 milyon ton ham çelik üretim kapasitesini devreye soktu. Sektörde yassı çelik üretimine dönük bu girişimleri önümüzdeki günlerde yeni yatırımlar izleyecek. Bunlardan biri İsdemir'in mayıs ayında 4 numaralı yüksek fırın yatırımı ve yine mayıs ayında faaliyete geçmesi planlanan Habaş Demir çelik'in 2.5 milyon ton kapasiteli slab döküm tesisi. Diğeri ise Özbal çelik Aşž'nin Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nde kurduğu entegre çelik boru üretim tesisi. Bir de Kardemir'in sıvı ham demir üretimi kapasitesini 500 bin ton artırarak 2 milyon tona taşıyacak 1 numaralı yüksek fırın yenileme yatırımı var.

İthalat düşecek mi
Krizde üretimlerin düştüğü sektörde, 2011 yılı ise yatırım rüzgarının ne kadar güçlü eseceğini gösteriyor. 17 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip olan sektörde yeni yatırımlarla birlikte üretim kapasitesinin 46 milyon tonları zorlaması bekleniyor.
Geçen yıl 29 milyon tonluk üretimle dünya sıralamasında 10'uncu sırada yer alan Türkiye demir çelik sektörünün, yeni yatırımlarla birlikte önümüzdeki birkaç yıl içinde dünya liginde sınıf atlaması da bekleniyor. Bunun yanı sıra devreye girecek bu yatırımlar özellikle yassı çelik üretimi kapasitesini artırması nedeniyle sektörün ithalatının gelecek yıllarda ciddi oranda düşeceği anlamına geliyor.

Yatırımların en büyük katkısı yassı çelik üretiminde olacak. Bu durum, sektörün dış ticarette ithalatının düşeceği önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor. Geçen yıl 11 milyon ton civarında yapılan demir çelik ithalatının 6 milyon tonunun sadece yassı üründen kaynaklandığına bakılırsa, yeni yatırımlarla sektör ticaret dengesini ihracattan yana artırmaya devam edecek gibi görünüyor. Sektörün dış ticaret rakamlarının geçen yıl ihracattan yana artı verdiğini de söylemek gerekiyor. Geçen yıl 11 milyon ton ithalat yapan sektörün, ihracatı ise 17 milyon tonu aştı.

İstihdama etkisi
Büyük ölçekli 25 civarında firmanın faaliyet gösterdiği sektörde yeni kapasite yatırımlarının istihdamı da artırması bekleniyor. Sektörün yaklaşık 32 bin kişiye istihdam sağladığını ve global kriz nedeniyle geçen yıllarda sektörde yüzde 10 gibi bir istihdam kaybı olduğunu ifade eden Türkiye Demir çelik Üreticileri Derneği(DçÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, firmaların yeni yatırımlarına ve kapasite kullanım oranlarındaki artışlarına paralel olarak 2011'de istihdamın yüzde 10 civarında artabileceğini ifade ediyor.

En moda yatırım
2011 yılında devreye giren ve yapılması beklenen yatırımların en çok yassı ve yapısal çelik üretimini artıracağını dile getiren Veysel Yayan, paslanmaz çelik ve servis merkezleri konusunda ise yabancı yatırım beklendiğini vurguluyor.

Veysel Yayan, 'Üretimde yassı ürünlerin ağırlığının arttırılması bir anlamda yassı çelikte dışa bağımlılığın azalülması konusunda önemli adımlar olarak nitelendiriliyor.2011 yılında, yeni bir paslanmaz çelik yatırımının hayata geçirilmesine yönelik yaürımların başlatılacak olması da, dışa bağımlılığın giderilmesinde atılan önemli bir adım' diyor.

Kardemir'in yeni yatırımları
Krizden önce aralıksız 10 yıl boyunca sürekli büyüyen dünya demir çelik üretiminin özellikle 2008 yılında krizle birlikte dalgalanma yaşadığını fakat bunun etkilerinin 2010 yılında aşıldığını dile getiren Kardemir Genel Müdürü Fadıl Demirel ise yaUrımları 2011 yılında sektörün tekrar büyüme sürecine girdiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Bugün 29 milyon ton üretim gücüyle sektörün dünya sıralamasında 10'uncu sırada yer aldığını belirten Demirel, yeni yatırımlarla birlikte sektörün dünya sıralamasında 8'inci basamağa yerleşeceğini öngörüyor. Tam da bu noktada Demirel, kendilerinin de bir dizi yatırımları olduğunu duyuruyor. Demirel şu bilgileri veriyor:

'Türkiye'nin devreye aldığı ilk yüksek fırınlarından biri olan ve 1939 yılında yapılan 1 numaralı yüksek fırınımızın yenileme çalışmalarına geçen yıl başladık. Önümüzdeki ay yenilenen bu fırınla birlikte 2 milyon ton sıvı ham demir üretim kapasitesine ulaşacağız. Artacak hammadde ihtiyacımız içinse yine Karabük'teki tesislerimizin içinde yer alacak bir sinter fabrikasını hayata geçireceğiz.'

Tosyalı'nın planları 2011 yılını çelikhane yılı olarak ilan ettiklerini de belirten Fadıl Demirel, yüksek fırınlar sürekli döküm makinesi almak içinse ihale açtıklarını kaydediyor. Böylece ham demir dışında ürün olarak ise, inşaat demiri ve profil üretiminde 1.5 milyon ton olan üretimlerini 2 milyon tona çıkacağını anlatan Demirel şöyle konuşuyor: 'Bu yatırımların
ardından bizim ileri hedefimiz 2015 yılında 2.5 milyon tonluk üretim kapasitesine ulaşmak.'  

Tosyalı Holding CEO'su Suat Yılmaz da geçen yıl hayata geçirdikleri 1 milyar dolarlık yatırımla üretim kapasitelerinin 2 milyon tona ulaştığını kaydediyor. Sektörde özellikle yassı çelik üretimine dönük yatırımların süreceğini ifade eden Korkmaz, 'Türkiye'nin tüketimi yıllık yüzde 10 civarında artıyor. Dolayısıyla artan tüketime cevap verecek bu yatırımlar ayrıca sektörde uzun ve yassı demir çelik üretimini de dengeleyecek. Bizde bu yönde yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bundan sonraki yatırımlarımızı yapısal çelik alanında yapmayı istiyoruz. 5 yıl içinde Tosçelik'in üretim kapasitesini 5 milyon tona çıkarmayı istiyoruz' diye konuşuyor.

Ekonomist