Deniz Barut, evinin kapılarını Instyle Home dergisine açtı!
Zekeriyaköy’de 16 villadan oluşan site, şehrin kaosundan oldukça uzak, sakin bir bölgede yer alıyor. Oyuncu Deniz Barut ve yönetmen eşi, Rumelikavağı’ndan 11 yıl önce buraya taşınmış...
Oyuncu Deniz Barut, Zekeriyaköy’deki müstakil bir villada; yönetmen eşi Şafak Bakkalbaşıoğlu, oğulları Kuzey (8) ve Uzay (6) ile yaşıyor.
Zekeriyaköy’de 16 villadan oluşan site, şehrin kaosundan oldukça uzak, sakin bir bölgede yer alıyor.
Oyuncu Deniz Barut ve yönetmen eşi, Rumelikavağı’ndan 11 yıl önce buraya taşınmış.
İLK GÖRÜŞTE AŞK...
Bir ormanın bitiminde, engebeli arazide konumlanan villayı, yağmurlu bir eylül günü koyun çıngıraklarının sesi eşliğinde nasıl keşfettiklerini anlatarak söze başlıyor oyuncu: “Şafak da, ben de, büyürken sık ev ve şehir değiştirdik. Çocuklarımızın da aynı kaderi paylaşmasını istemedik. Mazilerine döndüklerinde mutlulukla böyle bir evi ve belki de bu ıhlamur ağacını hatırlamalarını istedik. ‘Çocukluk evimiz’ diyebilmelerini ve bunun ileride de sürmesini hayal etmiştik...”
Barut, ilk görüşte aşık olduğunu söylediği eşi ile 2005’te evlenmiş. 1997’de Elit Model Güzellik Yarışması’nda ikinci olduktan sonra
podyum yerine setleri tercih ederek oyunculuğa adım atmış ve Şahika TekandStudio’da eğitim almış.
‘KARA PARA AŞK’A DEVAM
İlk dizi deneyimi ‘Kaybolan Yıllar’; ardından ‘Kızlar ve Anneleri’ ve ‘Lale Devri’ dizilerinde rol almış.
Oyuncu, şimdi ise ‘Kara Para Aşk’ta Erkan Can’ın canlandırdığı ‘Tayyar’ın sevgilisi ‘Pınar’ rolünü canlandırıyor. Barut, “Adrenalini bol ve seyircisini sezon finali ile çok şaşırtan sürükleyici bir dizi oldu bu. Ben de sevgilisinden psikolojik ve fiziksel şiddet gören bir kadınım” diyor.
MANGALI SEVİYORUZ
Televizyona yıllardır hazırladığı birçok başarılı programlarla tanınan, aynı zamanda senaryo ve belgeseller hazırlayan yönetmen Bakkalbaşıoğlu da, şu sıralar yeni bir belgesel üzerine çalışıyormuş. Araştırmayı ve keşfetmeyi seven çiftin en büyük ev keyfi, bu yüzden kitaplar ve filmler.
Ayrıca bahçede yazın dostlarına mangal partileri vermeyi çok seviyorlarmış. Oyuncu, bir Egeli olarak kendi hazırladığı zeytinyağlı ve deniz mahsullerinin olduğu masada uzun yenen yemekleri sevdiğini; ailecek ve dostlarla derin sohbetler eşliğinde yenen bu yemeklerin onun için çok kıymetli anlar olduğunu söylüyor.
TERCiHi iKiNCi EL
Çift, 360 m2’lik dört kattan oluşan villayı sıva halinde teslim alıp, tüm dekorasyonunu zaman içinde kendileri yapmış. Evin bahçeye açılan girişinde salon, mutfak ve misafir tuvaleti yer alıyor. Üst katlarda ise dört yatak odası var. Bodrum katı mutfak, yaşam alanı, banyo ve depo alanları olarak tasarlanmış.
Deniz Barut, evdeki çoğu mobilyayı ikinci
el sevdikleri için Çukurcuma ve Horhor’dan aldığını söylüyor: “Yaşanmış hikayesi olan parçaların üzerine yeni bir hikaye kurup, başka anlam katmayı ikimiz de çok seviyoruz. Hiç tasarım ve lüksün peşinde olmadık. Yeniyi seven annem bile bu duruma hâlâ şaşırıp, evin eski parçalarını bana yollar ilk. Geçenlerde bir fincan takımı geldi mesela... Onların hikayelerinin bizi beslediğini düşünürüz Şafak’la. Meseleye nasıl bakarsanız onu yaşarsanız aslında.”
Evdeki antika mobilyalara aileden
kalma eşyalar, yurt dışı seyahatlerinden izler bırakan aksesuvarlar eşlik etmiş.
Evin dışındaki genel yaz atmosferinden dolayı içinde daha kış ve dağ evi havası estiren bir dekorasyona yönelmişler.
Barut, “Salonda koyu ahşap ağırlıkta. Bu yüzden duvarı kırık beyaz ve zemini açık renk taş ile kaplatmak en doğru olandı” diye anlatıyor. Salonun dört bir yanı ise aile fotoğraflarıyla kaplı...
Milliyet Cadde