Deniz Karataş: Antalya'da 120 bin yapı güçlendirilecek!
Antalya nüfusu sürekli artıyor. Bu artış barınma ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Böyle olunca betonlaşma da kaçınılmaz oluyor. Deniz Karataş'a göre betonlaşmaya yerli halk bir noktaya kadar katlanabilir ama ya turistler?
Deniz Karataş deyince akla Antalya geliyor. Nedeni ise bugüne kadar görev yaptığı her sektörün başında Antalya gelmesi. Adının Antalya ile anılması onun için bir gurur kaynağı. Deniz Karataş için Antalya ne kadar önemli ise Antalya için de Deniz Karataş bir o kadar önemli.
Gazetemizin bu haftaki konuğu Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili, Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar (TOBB) Müteahhitler meclis üyesi İnşaat Mühendisi Deniz Karataş.
DİLERSENİZ İLK OLARAK STANDART SORU İLE BAŞLAYALİM. YANİ DENİZ KARATAŞ KİMDİR?
1996 yılında İnşaat Mühendisi olarak, sektörde 40 yıllık geçmişi olan KARATAŞ İnşaat ailesinin misyonunu üstlendim. 1997 yılından bu yana Antalya Güç sene inşaat Mühendisleri Odasında ve 2000 yılında ise Antalya Genç İşadamları Derneği geçmiş yönetim kurullarında görev aldım. 1998 yılında kayıtlı olduğum Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneğinde; 2003 yılına kadar denetim kurulu başkanlığı yaptım. 03.05.2003 yıllarında icra ettiğim Yönetim Kurulu görevimin arkasından 25.01.2009 yılında Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneğinde Başkanlık görevine seçildim. Yine aynı sene merkezi Ankara'da bulunan Tüm inşaat Müteahhitleri Federasyonuna bağlanarak Ankara'da yapılan seçimlerden Federasyon Genel Başkan Vekili olarak sandıktan çıktım.
Antalya'nın Ankara'daki sesi olmaya çalıştım. 10 Mart 2015 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ( TOBB )İnşaat Sektör Meclis Üyeliğine seçildim ve hali hazırda görevlerimi idame ettirmekteyim, Aktif olarak sevdiğim Mühendislik hizmetini dışarıya yapamasam da ki zamanım yok, Müteahhitlik faaliyetlerim devam etmektedir.
ANTALYALI OLDUĞUNUZU BİLİYORUZ, KAÇ KUŞAĞA DAYANIYOR?
Evet, 7 kuşak Antalyalıyım. Baba tarafım Aksu, anne tarafım ise Geyikbayırlı, yanı bir tarafım Antalya'nın doğusu, diğer tarafım ise batısından. Bende Bahçelievler'de doğmuşum. TRT caddesinde daha sonrada 100.yılda kendi yaptığımız binada otururken, ilkokulu Namık Kemal ilkokulunda bitirdikten sonra Antalya Anadolu Lisesinden mezun oldum ve inşaat Mühendisi olarak hayatıma devam ediyorum.
ÖNCE ANTALYA DİYELİM. ANTALYA'NIN SİLÜETİNİ, YÜZÜNÜ NASIL BULUYORSUNUZ?
Betonlaşma elbette var. bir taraftan Anayasal bir hak olan barınma hak ve ihtiyacını karşılamak gerek diğer taraftan da bu iş betonlaşmadan nasıl olacak? diye sormak gerek, bu traji komik bir döngü, Meselenin kökü Şehir Plancılarının ölçeklerinde yatıyor. Yerli vatandaşlar bunu kısmen kabul edebilir ama turiste ve AB'ye uyan bir durum değil bu. Bereket versin genelde yabancı ziyaretçi Kent Meydanını ve eski şehri Kaleiçini görmek istiyor, şehrin arkasına, derinliklerine inmiyor.
SİZE GÖRE VATANDAŞLARIN NEFES ALABİLECEĞİ YERLER VAR MI? KENT MEYDANI YETERLİMİ?
Seçim sonrası, 22 Nisan 2014 tarihinde Belediye Başkanlarımıza yaptığımız çağrı yerini buldu. Aradan bir ay bile geçmeden Özel idare binasının yıkım kararı doğrultusunda işe başlanması yani konunun ihalesinin düzenlenmesi ve bitmesi, meslek örgütümüzdeki Müteahhit meslektaşlarımızı ve vatandaşlarımızı son derece memnun etmiştir.
Yıkımın arkasından, bölgenin hemen doğusunda yer alan Askeriye Tesislerinin de başka bir yere taşınması, o bölgenin de boşaltılmasıyla, Atatürk büstünün önündeki Kent Meydanının alanı on ile çarpılmış olur, Kent merkezi çok ciddi bir nefes alır. temalı parklar yapılabilir. Böylece o bölgeye turizm otobüsleri ile gelen turistler çok daha geniş bir terastan eski Antalya'yı ve Kaleiçini izleme ve resimleme imkanı bulurlar.
Kentin merkezinde yer alan doğa harikası Kadınyarı bölgesinin de turizme kazandırılması hatta orada bulunan Selekler çarşısının kuzey arkasında yapay bir şelale yapılması, suyun Deniz den alınması ve Denize akıtılması gibi projeler gelen turistleri çarşı içerisinde gezmeye teşvik edecektir.
Umarım stratejik olmayan, ülke güvenliğini etkilemeyeceğini düşündüğüm oradaki ordu evinin başka bir yere taşınması noktasında devlet görevlileri ve şehrin STK dinamikleri hemfikir olur ve harekete geçerler.
HAZIR, SIRASI GELMİŞKEN BALBEY İÇİN NE DERSİNİZ?
Evet gündemde olan bir konu . Balbey turizme açılmalı Antalya neden bir Venedik olmasın? Antalya'nın kalbi olan Balbey mahallesinin turizme açılması gerek, Balbey, şehrimizin çok önemli bir değeridir ancak üstü örtülü kalmıştı bu örtü açıldığında Antalya kazanacaktır. "ANTALYA'DA TURİZM HER AY OLMALI" Kent turizminin 12 ay'a yayılması gerek, Balbey mahallesinin turizm bölgesine bağlanması Antalya için bir kazanım olacaktır. Turizm 12 ay'a yayılmış olacak hem de tarihi mirasımızı korumak adına çok önemsiyoruz.
Umarım Balbey Mahallesi uygun bir biçimde düşünülerek dizayn edilir, TURİZM İÇİN ALINACAK DAHA ÇOK YOL VAR.
italya'nın sadece bir şehri olan Venedik'e 7 kilometrekareye yılda 20 milyon turist gelmektedir. 20 milyon turisti Avrupa'nın bir şehri alıyorsa küçük kasabalara büyük gemiler geliyorsa turizm konusunu iyi anlamışlar demektir. Ülkemizin bu durumu dikkate alarak turizm konusunda daha kat etmesi gereken yolu olduğunu düşünüyorum. Cazibe merkezlerimiz olan turistik bölgelerimizi daha da geliştirmeliyiz. Balbey mahallesinin tarihi dokusunun ön piana çıkartılması gerekir. Antalya'nın kalbinde ve merkezinde yer alan Balbey Mahallesi şehrimizin ikinci Kaleiçi yeridir.
Kentimizin en eski yerleşim yellerinden biri olan Balbey. tarihi bir dokusuyla ön plana çıkmaktadır. Tarihi doku binaların yapısı karakteri o şehir deki yaşanmışlıkların bir ifadesidir. Muhakkak ki tarihi yerler korunması gerekir.-YAPILAR CANLI VARLIKLARDIR" Kentsel dönüşüm gerçekleştirilirken tarihi yerlerin dikkat edilmesi gerekir. Kentsel dönüşümden bahsederken ikamet ettiğimiz yapıların sağlamlaştırılması veya yeniden yapılmasını istiyoruz. Balbey mahallesi bu durumlardan biraz farklıdır. Kentsel dönüşüm için bu bölgenin yıkılması söz konusu olamaz.
Tarihi öneme sahip olduğu için yapılaşmayı ve dönüşümü o kentin kimliği olarak görürüz. Bu yapılar canlı varlıklardır. Yeni yapılacak olan yerlerin eski mimari usul ve esaslarına uygun olarak yapılmalıdır. Eski mimarimizdeki cumbalar balkonlar Kaleiçi'nde korunduğu gibi Balbey mahallesinde korunması gerekir. TURİZM YOKSA SACAYAĞI EKSİK DEMEKTİR" Balbey'in turizm bölgesine dahil edilmesi gerekir.
Mahalle içerisindeki bazı yollar trafiğe kapatılacaktır, oraya ziyaret edecek kişilerin otopark ihtiyacı karşılanmalıdır. Sosyal donatı alanları inşa edilmelidir. Yapılacak çalışmanın Antalya'nın mevcut nüfusuna hitap edebilecek şekilde düzenlenmelidir.
Çok yüksek katlı olmayan bu binaların %100 dokusuna uygun olması gerekiyor.
Mahallenin dokusunu muhafaza etmek zorundayız daha sonra ise şehrin turizm bölgeleri olan yerleri ile burayı entegre etmeliyiz. Buraya turist çekmek gerekiyor.
Yıkılan il özel idare binasının turizme açılıyor olması ve kent meydanı ile birlikte yat limanın entegre olması bütün bu turizm bölgesine Balbey'inde dahil edilmelidir.
YABANCIYA KONUT SATIŞIYLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? TÜRKİYEDE EN ÇOK İLGİ ANTALYA'YA MI?
Evet Antalya birinci. Antalya bu konuda istanbul, Ankara ve İzmir'in önünde, Şöyle açıklayayım; Ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, Bakanlar Kurulu'nca belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı kişiler Türkiye'de taşınmaz edinebilecek.
Yabancıların edinebilecekleri taşınmazlar ve sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu alanlar için ilçe yüzölçümünün yüzde 10'unu, ülke genelinde ise kişi başına 30 hektarı geçemeyecek. Bakanlar Kurulu. 30 hektarı 2 katına çıkarabilecek.
Daha önce, yabancıların ülke genelinde alabileceği taşınmazların toplam yüzölçümü, 2,5 hektarı geçemiyordu.
Yabancı ülkelerdeki ticaret şirketler, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz ve sınırlı ayni hak elde edebilecek. Yabancılar ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan ticaret şirketleri dışındakiler, Türkiye'de taşınmaz edinemeyecek ve lehlerine sınırlı ayni hak tesis edilemeyecek.
Bakanlar Kurulu, yabancılar ile kendi ülkelerindeki kanunlara göre kurulan yabancı ticaret şirketlerinin taşınmaz ve ayni hak edinebilecekleri yerleri; ülke. kişi, coğrafi bölge, süre, sayı, oran, tür, nitelik, yüzölçüm ve miktar olarak belirleyebilecek, sınırlandırabilecek, yasaklayabilecek.
Yabancının ülkemizde gayrimenkul edinmesini sağlayan, karşılıklılık ilkesinin yasalaşması gayrimenkul sektörü için son derece önemli bir adımdır. Başta, ülkeye döviz girdisi sonucu ekonomimiz rahatlayacak, Buradan konut alan, yatırım yapan yabancı uyruklu vatandaşlar beraberlerinde ailelerini, ilerleyen süreçte dostlarını akrabalarını da ülkemize getirecekler.
Özellikle başta Antalya olmak üzere Ege ve Güney ve İstanbul ile ilgileniyorlar ve deniz gören lokasyonlara ilgi gösteriyorlar. Bu da mevcut konut stokumuzun yabancı alıcıyla buluşması anlamına gelir. Globalleşme yolunda önemli bir adımdır.
KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Kentsel Dönüşüm adı ile bilinen 6306 NO'LU AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN 16.05.2012 tarih ve 28309 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Yani önümüzde, bir tarafta kanun var, diğer tarafta Türkiye nezdinde ANTALYAMIZ var.
Bizim şehrimizde bu iş nerede, nasıl yapılacak, biz bu işin neresindeyiz? Müteahhitlerimiz neresinde, Nasıl bir hazırlık gerekiyor? Bu sorular bize ışık tutacaktır.
Antalya valiliği kamu binalarında riskli yapı tespiti yaptırdı 118 yapının 78 i riskli ilan edildi ve bunun üzerine sağlık koleji, eski devlet hastanesi yıkıldı, özel idare içinde yıkım kararı çıktı. Ant genelinde de 120 bin yapı stokunun 80 bini yani üçte ikisi ya güçlendirilecek yada yıkılacak.
NEDEN BÖYLE BİR KANUNA İHTİYAÇ DUYULDU? ÇÜNKÜ YAŞAM HAKKI, ANAYASACA KORUMA ALTINDADIR.
Hepimiz biliyoruz ki 4708 sayılı kanun milattır, Öncesinde yapılan inşaatlar denetimsiz, dere suyuyla, kürekle karılan betonla, nervürsüz demirle, rulo halinde gelen ve traktöre çektirdiğimiz demirle ki bu incelen bir demirdir, tuzlu deniz kumuyla, inisiyatifin ustada veya müteahhit de olduğu ortamlarda, çakılın içine toprak karıştığı üretimlere maalesef şahit olduk.
Böyle gelmiş ama böyle gitmeyecek! Deprem riski taşıyan ve ayrıca buna bağlı olarak niteliksiz konut stokuna sahip olan ülkemizi çok yakından ilgilendiren ve gelecek 20 yıl içerisinde ekonomimizin lokomotifi olacağı gibi gözüken kentsel dönüşümün, kamuoyunda tam olarak anlaşılması bizim için son derece önemlidir. Antalya' da maalesef 2014 de bunu yapamadık. 2015 de örnek ve özendirici bir dönüşümü ADA bazında gerçekleştirmeyi umuyor. KEŞKELERİN DEĞİL, İYİKİLERİN VAR OLDUĞU GÜNLER DİLİYORUM.
SEKTÖRÜN İSTİHDAMA KATKISI NE DURUMDADIR, KAÇ ÜYENİZ VAR?
Antalya da SGK ya bağlı 4000 işçinin 1000 e yakınının istihdamını sağlayan ve SGK primlerini TAM ödeyen bir sektör olmanın yanı sıra, yaşadığımız şehre yön veren, şehircilik anlayışımızla Antalya ya katkı koymaya, hatalardan ders çıkararak geleceğimizi planlamaktaki özverimizi kurumumuza kayıtlı yaklaşık 3000 müteahhit meslektaşımız iyi bilmektedir. Sektörün sıkıntılarını, çözüm önerilerimizi, Ankara'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeleri, yakın tarihte Türkiye çapında Noter Harçlarının yükselmesinin önüne geçmemiz ve benzeri çalışmalarla hem tüketicinin hemde meslektaşlarımızın üzerindeki yükü kaldırdık, çalışmalarımıza devam edeceğiz. Barınma hakkı bu ülke vatandaşlarının tamamının Anayasal hakkıdır.
SON OLARAK ANTALYASPOR İLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Üniversite çağımda ve sonrası çok sert, zorlu, yoğun bir iş, çalışma dönemine girdim. Ailemden bana geçen bir iş temposuyla; Antalya'nın neredeyse her mahallesinde inşaat, yaptık. Köylerimizde bile ciddi yatırımlar yaptık. Aile büyüklerimiz, arsasıyla birlikte cami yaptırmış, okul yaptırmış. eğitim merkezleri, külliyeler yaptırmış. memleketine olan vefa borcunu böyle ödemiş. Ben de Antalya'mızın en büyük markasına hizmet etmek arzusundaydım.
Bu memleketten kazandığımla bu memleketin en büyük markasına faydam olsun isterim ve şunu söyleyeyim, biz olaya 1 günlük veya 1 yıllık bakmıyoruz ki 40 yıllık 50 yıllık bakıyoruz. Tek isteğimiz Antalyaspor'u layık olduğu yerde, süper ligde tutmaları. Hak ettiği gibi yönetmeleri.
Ben artık herkes gibi bir Antalyaspor taraftarıyım. Hizmet sırası bize gelirse, elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Biz almak için değil, vermek için gelenlerdeniz. İş dünyasında 20 yıldır sivil toplum kuruluşlarında görev alıyorum. Bunlar hep gönül işleri bir maaşı yok, makam arabası yok, vakit ve nakit vakfettim.
Görev yaptığım her alanın başında Antalya yazar. Antalya Genç işadamları Demeği, Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği, Antalya Enerji. Antalya Güçbirliği Platformu, Antalya Güçbirliği Holding, Antalyaspor da olsun istiyorum ama doğru kadrolarla, doğru zamanda, çünkü bugüne kadar görev aldığım ve yaptığım işlerde hiç ama hiç başarısız olmadım (Nazar değmesin!). Bu mirasıma HALEL getirmek istemem.
SAYIN KARATAŞ BÖYLESİNE KEYİFLİ BİR SOHBETTE ÖNEMLİ KONULARA PARMAK BASTINIZ BU SOHBET İÇİN SİZLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYOR VE BUNDAN SONRAKİ HAYATINIZDA DA BAŞARILAR DİLİYORUM.
Ben çok teşekkür ediyorum. Benim için de keyifli ve dosthane bir röportaj oldu.
Son olarak ne olursa olsun KAZANAN ANTALYA OLSUN diyorum.
Antalya Hilal